Hazine arazilerinin kiralanma yoluyla üretime açılması ile ilgili çalımalar son yıllarda hız kazanmış durumda ancak arazilerin sahiplenilmesi veya üretime açılması işi hep tartışma konusu olmuştur. Öyle veya böyle bir şekilde üretim dışı kalmış arazilerin üretime kazandırılması Türkiye tarımı ve tarımcısı açısından doğru bir uygulama olarak görülmelidir.
Son alınan ve basında da yer alan haberlere göre “hazine taşınmazları öncelikle; hazinenin bulunduğu köy/mahalle nüfusuna kayıtlı olan veya o köyde/mahallede ikamet eden topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçilere; nüfus kaydı, ikamet durumu, arazi varlığı, medeni durumu ve aile nüfus kriterleri esas alınarak yapılacak puanlama sonucunda yüksek puan alanlar arasından başvuru sahiplerine kura çekilmek suretiyle kiralanacaktır” denilmektedir.
Proje ilk etapta 6 pilot ilde uygulama alanı bulacaktır. En çoğu 27 600 Da ile Konya ve 8 000 Da ile Aksaray da olmak üzere Kütahya, Samsun, Eskişehir ve Afyonkarahisar illerini içeren Projede toplam 41 500 dekar tarım arazisi çiftçilere kiralanmak üzere ihaleye çıkarılacaktır.
Temel amacı tarımsal üretimin artırılması ve istihdamın desteklenmesi temeline dayanan proje ve topraksız veya yeterli toprağı olmayan çiftçilerin tarımsal üretimde bulunmalarını sağlamak amacıyla 60 dekara kadar olan araziyi 10 yıl süreyle kiralanacak, süre bitiminde 10 yıl daha uzatılabilecektir.
Bu tür tarımızın kapasite kullanımına yönelik her türlü projeler ve uygulamalar toplumun her kesimi özellikle de tarımcılar tarafından destek bulacaktır. Böylece de yıllardır üzerinde durulan ve çözüm bekleyen önemli konulardan biri de gündem almış demektir. Öyle ki çoğu kaçak, plansız, programsız üretilen araziler böylece de kayıt altına alınmış olacaktır.
Yukarıda ki projeye göre, uygulamaların nasıl yapılacağı, kimlere öncelikli olarak kiraya verileceği net açıklanmasa da, yapılmak ve üretimde varılmak istenen hedefler konusunda büyük oranda başarılı olması en büyük dileğimizdir. Projenin yapılabilirliği konusu destek bulsa da, kiralama sistemi ve kiracılar konusunda taşıdığım kaygıları aşağıda belirtmek isterim.
Zannederim arazilerin çoğu kuru tarım alanlarında yer alıyor. Böyle bir ortamda arazi kiralayacak çiftçi eski olsa ne olur, üretime yeni girse ne olur.
Kiralanacak arazinin çiftçi başına büyüklüğü hayli düşüktür. Herşey bir tarafa en fazla 60 dekar arazi kiralayacak ve ilk defa üretime girecek bir çiftçi, bu miktarda (sulu da olsa) bir arazi bir işletme için mekanizasyon (ekim aletlerinden, traktöre, sürme, ekme, çapalama, ilaçlama vs kadar) da dâhil birkaç yüz bin TL bir kaynağa ihtiyaç duyacak bu da çiftçiyi büyük bir mali yük altına sokacaktır. Üretimin içinde olan çiftçi için bu uygulamaya dâhil edilebilir ancak üretime ilk girecek biri için doğru değildir. Dünya büyümeye giderken, biz küçülmeye veya parçalanmaya gitmemeliyiz.
Söylenmek istenen çiftçilik bir amatör işi olmaktan çıkarılmalı, üretim ve üreticinin korunması esas alan daha büyük işletmeler oluşturularak üretim profesyonelleştirilmelidir. Zaten Ülkemizin en büyük problemi çok parçalı ve küçük arazili işletmelerdir. Bu projede yapılması gereken arazinin durumuna göre yine aynı köyde üretim yapan bir veya birkaç çiftçiye veya dışarıdan bir işletmeciye topluca kiraya verilmesidir. Bunda ülke geleceği açısından hem ekonomik ve hem de teknik zorunluluk vardır.
Bir örnekle açıklayacak olursak bir köyde bulunan 600 da hazine arazisi parçalanarak en az 10 kişiye kiraya verilecektir. Bunun yerine araziyi parçalamadan o köydeki üreticileri içine alan bir uygulama ile ortak üretime açılması düşünülmelidir. Kiralama kooperatif veya şirketler aracılığı ile yapılarak üretim toplulaştırılmalıdır. Aslında bu bir fırsattır ve bu uygulamanın başarısı üreticinin mevcut çok parçalı ve küçük işletmelerin ortak üretime yani toplu üretime geçişi sağlayacaktır.
Projenin detayları açığa çıktıkça bu konuda yeni fikirler de ortaya çıkabilir. Yapılması gereken üretimin içinde olan üretici (çiftçi) ve profesyonel çalışan büyük yatırımcıların da fikrinin alınmasıdır.
Her şey ülkemin geleceği ve insanımızın sağlığı için olması dileklerimle, kalın sağlıcakla.