Hz. Mevlana’nın vuslat ayında Konya yerli-yabancı misafirlerini ağırlayacak. Hazret insanları dergaha çağırıyor ama günümüz ticari anlayışı Şeb-i Arus bolluğu yaşatıyor. Korkarım ki birkaç yıl sonra turizm temsilcileri en iyi Şeb-i Arus törenleri kıyaslamaları yapmaya başlayacak. İstanbul Büyükşehir Belediyesi her şeyi organize eden bir firma aracılığıyla bu yıl da Şeb-i Arus töreni düzenliyor. Türk Hava Yolları, Al Baraka gibi kuruluşların da sponsor olduğu organizasyon 25-235 lira bedelle izlenebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın orijinali dururken bu organizasyona niçin ve nasıl katkı sağladığını anlayamıyorum. Yetmedi; Ankara’da da Şeb-i Arus töreni var. Bedel 23-50 lira. Sultanbeyli Belediyesi de Şeb-i Arus töreni organize ediyor efendim. Bir İstanbul firması internetten derneklere, partilere, okullara, firmalara kaçırılmayacak fırsat söylemiyle Hz. Mevlana’yı şehirlerinde anmak için turne teklifinde bulunuyor.
Yıllar önce Nevşehir’de bir tıbbi kongre sosyal programı çerçevesinde davet edildiğimiz yeraltı lokantasında folklor programı öncesinde sema gösterisi yapmışlardı. Oradan başlayan gelişmeler artık maalesef düğünlerde, nişanlarda, sünnetlerde, AVM’lerde sema gösterileri sunumuna kadar geldi. Oysa bu bir şov değildir, mistik bir dini törendir. Elbette kurallara bağlanmalı, elbette değeri yitirilmemeli, sıradanlaştırılmamalı, gereken özen ve saygı gösterilmelidir. “Şeb-i Arus’u ayağınıza getirdik” sloganlarıyla yurdumun her yerinde törenler yapılması yanlıştır ve bu bugün de önlenemezse ileride çok daha kontrolsüz sunumlara gideceği öngörümdür.
Konya’mı yönetenlere ve biz Konyalılara gelince; Mevlânâ Kültür Merkezi’ni eski iktidarlar bitiremedi, Büyükşehir Belediyemiz hizmete açtı sağ olsunlar; ama bu kutsal töreni gene de spor salonlarından kurtaramadık. Mevlânâ ismi ticari işletmelerde kullanılmamalı ki ruhsat aşamasında Belediyelerimizin buna müdahale yetkileri var. Hz. Mevlânâ kenti olmanın ağır sorumlulukları da var elbette.
Hazret davet etmiş, ne olursan ol “Gel” demiş, bize düşen davete icabet etmektir ancak davetin kıymetini bilelim ki, ev sahibine de ayıp olmasın…