Son iki aydır. Köşe yazısı yazmıyorum. Nedeni; işlerimin yoğunluğu, Konyaspor`umuzun muazzam performansı ve yaptığım totemdi. Lakin pazar gecesinden sonra artık bir şeyleri yazmanın zamanı geldi diye düşündüm.
Konyaspor tarihinin en iyi ilk yarısını geçirdikten sonra ikinci yarıya başlayacakken maalesef takımımızın nur yüzlü evladı Ahmet Çalık`ı kaybettik. O dönem birkaç cümle sarf etmeyi düşündümse de maalesef elim yazmaya varmadı. O günleri tekrar hatırlatmak değil maksadım. Ancak o kadar kötü günler geçirdikten sonra bir de Serdar Gürler isimli futbolcunun yapmış oluğu vefasızlığın ardından takımımız ligde yine muazzam işler yaparak çıktığı maçlardan yüzünün akıyla sahadan ayrıldı. Sonraki süreçte transfer dönemi başladı ve giden-gelen oyuncular oldu. Ancak o dönemde yine gelen ve gidenlerden çok isteyip de alınamayan oyuncular gündem oldu. Transfer döneminde takımda ilk on birde oynayan iki oyuncunun pozisyonlarına aynı kalitede maalesef oyuncular alamadık. Bunun illaki farklı sebepleri vardır. Bunu tartışmanın da artık ne zamanı ne de yeri diye düşünüyorum. Olan oldu artık. Şimdi mevcut oyuncularımızın kıymetini bilerek onlara moral ve motivasyon katmanın zamanı…
Ligin ikinci yarısının başlaması ile birlikte takımımız aynı düzen ve motivasyonla maçlarını istediği şekilde bitirdi. Tabi bu lider Trabzonspor`u baya tedirgin etti. Bunun en büyük yansıması rakibimizle olan maçımızın biletlerinin birkaç günde bitmesi oldu. Rakip takım taraftarları o kadar hırslanmışlardı ki maçtan önce sosyal medyada kulübümüzün yapmış olduğu tüm paylaşımlarda; onları pervasız ve tahrik eder şekilde her seferinde gördük. Maç öncesi yaşanan bu gelişmeler maçın başlaması ile de sahaya yansıdı desek yanlış olmaz. Rakip başlar başlamaz oldukça agresif ve istekliydi. Hakeminde bu agresifliğe göz yumması ile rakip iyice hırslandı. Bunun üzerine aleyhimize verilen hakem kararları da oyuncularımızı iyice oyundan düşürdü diyebiliriz. Bu şekilde devam eden maçın sonunda sahadan mağlup olarak ayrıldık. Açıkçası ben böyle bir hakem yönetimini hakem açıklanır açıklanmaz bekliyordum. Çünkü hakemin daha önceki yönettiği maçlarımızdaki tavrı ve haleti ruhuyesini çok kereler gördük. Bu maçta da bekleneni yapmış oldu.
Evet çok güzel bir sezon geçiriyoruz. Şampiyon olabilir miyiz? Halen öyle bir şansımız var. Lakin ben bizi şampiyon yapacaklarını sanmıyorum. Çünkü ülkemizde futbol sadece sahada oynanan bir spordan ibaret değil. Bu spor dalının birçok sacayağı var. Masa ayağı, lobi ayağı, hakem ayağı ve en son da saha ayağı…
Evet saha ayağı en son ayak…
Biz son ayak olan sahayı çok iyi götürüyoruz. Peki masada, lobide ve hakem ayağında bu kadar becerikli miyiz? Maalesef bizim öyle kötü hasletlerimiz yok. Biz alın teri ve emekle buralara geldik. Bu emekle de bu yolda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Ben ne kadar sahada iyi olursak olalım bizi şampiyon yapacaklarına inanmıyorum. O nedenle de bizim temel hedefimiz, Şampiyonlar Ligine katılmak olmalı. Bu hedef için de var gücümüzle çalışmamız gerekiyor.
Trabzon`da sadece 3 puan kaybettik. Maçta güzel bir oyun oynamadık ancak çok iyi mücadele ettik. Bu mücadele ile kazanmamız gereken daha 38-39 puan var. Bu onurlu mücadelemizde gurur duyduğumuz teknik ekip ve oyuncularımızın kafalarını kaldırıp yürümelerini istiyoruz. Bizlerde her daim olduğu gibi destek olmalıyız. Biz şampiyonlar ligine katılacağız.
Saygı ve Selamlarımla...