Her hafta kan kaybetmeye devam eden Konyaspor, İstanbul’da oynadığı Kasımpaşa mücadelesini de mağlup bitirerek tehlikeli bölgeye indi. Bundan sonraki haftalarda zorluk derecesi daha yüksek mücadeleler oynanacak olması da akıllardaki soru işaretlerini arttırıyor.
Kasımpaşa mücadelesine önceki haftalardan farklı olarak 4-3-3 sistemiyle başlayan Mesut Hoca, geçen haftalardaki yazılarımıza ve görüşlerimize adeta onay verircesine Ali Turan ve Hleb’i yedek soyundurdu. Bence kadro olarak Kasımpaşa mücadelesine doğru başladı Mesut hoca ancak buradaki tek fark Hleb’e verdiği hücum organizasyonu görevini top tekniği Mehmet Güven ve Ali Çamdalı’ya göre daha üst seviyede olan Uğur İnceman’a vermemiş olmasıydı. Özetle geçen yılki Uğur Tütüneker taktiğiyle mücadeleye başladık. Top tekniği üst seviye olan oyunculardan kurulu Kasımpaşa’ya alan daraltarak oynamanın eleştirilecek bir tarafı yok. Önce burada herkes ile bir anlaşalım. Bence maça başlanan kadro ve sistem çok da yanlış değildi. Karşılaşmanın ilerleyen dakikalarında oyunun gidişatına göre saha içinde Uğur İnceman’ın daha önde oynaması ve daha çok sorumluluk alması, bu sayede kanat bindirmelerimizin de artmasının hedeflendiğini düşünüyorum. Ancak ilk yarının son dakikasında 3 savunma oyuncumuzun içinde olduğu pozisyonda yenen o saçma gol hamlelerin zamanlamasını değiştirdi. Djalma’yı bu kadar erken oyuna almayı düşünmeyen Mesut hoca ikinci yarıya Djalma ile başlamak durumunda kaldı. Hleb değişikliğinden sonra da orta sahada sadece Ali Çamdalı ile rakibe direnmeyi düşündük. Hücum hattında 5-6 oyuncuyla oynarken kaptırılan toplar da kalemizde ciddi tehlikeler oluşturdu. Performans olarak Kaya’nın performansı ile Mehmet Uslu’nun gayretini de konuşmamız gerekiyor. Kaya’yı 3 yıldır en çok eleştiren kişi belki de benim ancak Kasımpaşa mücadelesinde adeta bana da kapak yaparcasına iyiydi. Mehmet Uslu’nun da haftalardır süren çıkışı gözlerden kaçmıyor. Böyle devam etmesini umuyorum.
Psikolojik olarak kötü bir durumda olmamız ne yazık ki bu karşılaşmalarda çok daha fazla canımızı yakıyor. Oyuncularımızın öz güven seviyelerinin dip yapması yenilen gollerden sonra çok daha fazla yansıyor yüzlerine. Mesut Hoca’nın bu durumu değiştirmesi gerekiyor ancak o da şu ara kendi can derdinde olduğundan sanıyorum bunu düşünecek halet-i ruhiye içinde değil. Şu an itibariyle takım içinde inanılmaz bir otorite boşluğu var ki bu sahaya da net olarak yansıyor. Bu karşılaşma için Mesut Bakkal’a taktik anlamında bir şey söyleyemem ancak bu takımın bu noktaya gelmesiyle ilgili söylenecek ve konuşulacak çok şey var. Durum şu an itibariyle hiç de iç açıcı değil ancak bu kadro kalitesiyle hala bu ligi alt üst edebilecek potansiyelimiz mevcut. Tek eksiğimiz takım içindeki psikolojik olumsuzlukların çözülmesi ve devre arasında savunmaya yapılacak birkaç kalburüstü takviye…