Hem varız... Hem yokuz...!

İsmet Karababa

 Ekibimizin Kayseri Erciyesspor maçında Hem Varız, Hem Yokuz görüntüsü ile gönül verenlerine hangisi Torku Konyaspor dedirtti ve kaçan 3 puana üzülürken kazandığımız 1 puana sevinen oluverdik. Maça hızlı başladık, baskıyı kurduk, rakibi bunalttık 3 puan kesin farka gideriz derken işler arzuladığımız gibi olmadı... Olmazdı da...!

Yeni stadın sporseverler üzerinde yarattığı olumlu havası deplasmandan gelen puana rağmen beklenen seyirci gelmemiş olsa bile sahanın fiziki görünümü ile rakip takım üzerinde oluşturduğu psikolojik baskı ekibimiz için elbet bir avantajdı. Öyle de oldu ilk 25 dk. oyunu kendi sahasında kabul eden, rakibini durdurmayı amaçlamış sadece savunan taraf Kayseri Erciyesspor görüntüsüne karşın ekibimiz rakip sahada gözüken olsa da tehlikeli hiç bir pozisyon üretememesi düşündürücüydü.

                Ekibimizin bu görüntüsünden sonra K.Erciyesspor önce yavaş, yavaş ileri çıkarak önce oyuna ortak olmaya sonra rahatsız etmeye başladı. Şehir plakamız, stat kapasitemiz 42 rakamına zamanın bir gönderme yaparcasına 42.dk. dolup 43.dk. girerken kazanılan penaltı ve itirazlar sonrası 44.dk. attığımız golden sonra avantaj yakalanmış olarak soyunma odasına girdik.

                 Teknik kadronun saha içindeki görünen eksiklikleri giderecek hatırlatma ve uyarıları ile taktiksel anlayışta farklılık yaratacak görev ve sorumluluk yükleyeceği futbolcularımızın 1-0'ın avantajı ile ikinci yarıya da baskılı başlayıp kapalı savunmayı açma adına futbolun gerekliliklerini uygulayarak golü veya golleri bulacak ve maçı rahat kazanacaktık.

                Olmadı..! İkinci yarı beklediğimiz hamle ekibimizden değil bizi iyi analiz eden rakibimizden geldi kontrollü oyun içinde iki kanadımızı iyi kapattılar, Marica'yı kontrol altına alarak Hleb'i de baskı altında tutunca biz organize olamadık. Pozisyon üretmek isterken kaybettiğimiz toplarda rakibimiz çabuk hareket ederek önce oyunda genişliği esas alarak hücuma çıkarken top kaptırmamayı boş alanları kullanarak oyunun yönünü değiştirerek savunmamızın dengesini bozmayı sonra dikine savunma arasına veya arkasına atılacak toplarla kalemizde tehlikeli olmayı amaçlayan oyun anlayışı içinde bizi hep tedirgin ettiler.

                Rakip 48 dk. Necati Ateş'in kalemize şutu ile sinyal verirken, Teknik Direktör Bülent Korkmaz taktiksel düşünce ile İbricic-Edinho değişikliğine biz karşı bir hamle yapamadık. 58 dk. Edinho ve 59 dk .Mangane'nin kafa vuruşları ile mesaj veren rakibimiz Ali Turan'ın tecrübesine yakışmayacak büyük hatasına Kaleci Belec'in de yan top zafiyeti eklenince usta oyuncu Necati Ateş ile  golü buldular. 77 dk. Edinho'nun savunma arasına attığı ara pasına Cenk Ahmet kaleci Belec'i çalımlayıp kaleye gönderdiği topu Mehmet Uslu çizgiden çıkarmasa farklı kazanacağımız maçı kaybetmiş olacaktık.

                Maçı kazanmak için; gol ve goller gerekir, golün gerçekleşmesi için, beceri ister, yaratıcılık ister, akılcılık ister, her şeyden önemlisi sorumluluk alacak futbolcu varlığı ister ilk 25 dk. bölümde bu kadar baskı ve rakip kaleye yakın bölgede oynanan oyun içinde ahh..! vah..! diyeceğimiz pozisyonumuz var mı? Yokk.! Direkten dönen, kalecinin çıkardığı pozisyonumuz var mı? Yokk..!

                Nasıl olsun ki oyunu rakip alana yıktığımız kaleye yakın bölgelerde, gol hunisi içinde topla sanki halı sahada maç yapar gibi al gülüm ver gülüm kısa pas yapar gol için girişim yapacak sorumluluk üstlenecek oyuncu varlığın ortaya çıkmazsa senin baskı kurmanın önde oynamanın bir anlamı olur mu?

                Kapanan savunmayı açmak için; oyunu kenarlara yıkmanız buradan gelen etkili yan ortalarla, merkezden yapacağınız girişimlerinizle, ikiye bir yaparak savunma dengesini bozmanız direncini kırmanızla, olmadı uzaktan şut atmanız ve takipçiliğinizi göstermeniz gerekmiyor muydu bunları yapabildiniz mi hayır!

                Kazanmamız halinde 7 puanımız olacak Galatasaray ve Fenerbahçe’nin üzerine en kötü  +2 averajla çıkacak 4. haftada 4. sıraya yerleşip büyük moral bulacakken, golü yedikten sonra Marica'nın yanına Rangelov'u alarak hücum gücünü artırmanız hatta hazırlık maçlarının en golcü oyuncusu Recep'i de oyuna alarak yapmanız gerekmez miydi? İkinci yarının önemli bölümünde hiç bir varlığı ve etkisi gözükmeyen Hleb sahada kalırken Marica'nın çıkartılmasını, 82.dk. Selim'in sakatlanması sonucu Vedat Bora'nın oyuna almasını hele, hele 91 dk. Ö.Ali-Barış değişikliğini yadırgamadım değil, o dakika Barış'ı oyuna almakla neyi amaçlamış olabilirsiniz ki?

                 Maç sonu Mesut Bakkal kenardan takımını yönetme adına bunca yaptığı hatalarına takımının 2. yarı etkisiz, güçsüz zaman, zaman çaresiz kalan görüntüsüne rağmen futbolcularımın sahadaki oyun ve mücadeleden memnunum demiş!  Futbolcusuna mavi boncuk dağıtırken kendini kurnaz, yönetimi futboldan anlamaz, bizi aptal mı sanıyor bu mesajıyla..! Vay anasına  bee...

                

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.