Dünya üzerinde en alttaki takımdan en üsteki takıma kadar belli grafikte düz gitmez, özellikle futbolda inişler çıkışlar olması son derece normaldir. Konyaspor çok ekstra geçen bir sezon sonrası, bekleyen tehlike buydu aslında. Bu durumun böyle olabileceğini geçtiğimiz sezon yazmıştım. Fakat son bir ayda yaşananlar bizleri, oyuncuları, teknik heyeti, taraftarları hatta yönetimi bile çok yordu. Yalnız bu durumda ergenler şöyle dursun, baş suçlu yönetimdir. Ev sahibi Fenerbahçe’nin Volkan, Kjaer ve Lens’in eksikliğine karşı Konyaspor’da Ali Çamdalı, Rangelov ve Douglas’tan yoksun olarak çıktı karşılaşmaya, iki takımında kilit diyebileceğimiz oyuncularından eksik çıkması maçın tatsız pozisyonsuz geçecek diyenleri yanılttı.
Fenerbahçe 4-5-1 düzeninde sahada yer alırken orta alanı kalabalık tutup topa sahip olmayı, plandı, Konyaspor ise alıştığımızdan biraz farklı sahadaydı. Aykut Hoca orta alanı diri tutma adına genç fizik kapasitesi yüksek oyunculardan faydalanırken 4-4-1-1 taktiği ile sahadaydı ki Fenerbahçe’nin tekniği az oyuncularını hataya zorlamayı düşünerek, çıkarken kapılan toplarla etkili olmaya çalıştı.
Maçın ilk 15 dakikası takımlar birbirini tartarken Fenerbahçe menzil dışından savaşlardaki taciz ateşleri gibi tartıp yokladı. Konyaspor oyun disiplininden vazgeçmeyerek bekledi. Dakikalar 17 olduğunda geçen sene izlemeye alışık olduğumuz ve özlediğimiz organize gollerden birini izledik. 2 dakika sonra serseri mayın gibi kaleye sokulan Skrtel’in gol olacağına kendisinin bile inanmadığı şutu ile denge gelse de yine 2 dakika sonra Konyaspor’un önde baskısıyla hataya zorlaması ile 2. gol geldi. Maçın gizli kahramanı Miloseviç’in direkten dönen güdümlü füzesi gol olmayı hak etmişti belki de. Fernandao’nun kolunun kırılması ise gerçekten güzel akşamın tek kötü tarafıydı.
Devreye 2-1 önde girdik ikinci yarı demoralize olan Fenerbahçe karşısında, umutlanan Konyaspor’u izledik. Artık Konyaspor’un işi daha rahattı. En iyi yaptığı işlerden birini yapacak bekleyecek rakibi hataya zorlayıp belki de hiç olmadığı gibi tarihi bir zaferle ayrılacaktı. İkinci yarı bana deselerdi Konyaspor’un farkı artırması için ne yapması lazım diye Fenerbahçe orta alanından bir oyuncu çıkartıp hücuma bir oyuncu alınması lazım derdim. Orta alan hakimiyetini yitiren Fenerbahçe karşısında üçüncü golü bulmak fişi çekmek demekti. Tam da dakikalar 54 olduğunda Ömer Ali’nin golü ile maç 3-1’ e geliyordu. İşte bu dakikada Aykut Hoca’nın hamle hatası geldi. İlk yarı sakatlanan ve sakat sakat fedakarca oynayan Mehmet Uslu’nun yerine Ömer Ali’yi çekip Fofana’yı oyuna alsa inanın çok çok farkı bir maç konuşuyor olacaktık. Çünkü Fenerbahçe o dakikadan sonra varı yoğu ile bilinçsizce saldıracaktı. Fernandao sakatlandı doldur boşalt yapamazlar, organize zaten sıfır geriye Alper’i kilitleyip Fenerbahçe’yi kilitleyebilirdi. Halil İbrahim’in oyuna girmesi hamle hatası fakat Meha’nın oyuna girmesi son bölümde Fenerbahçe’nin ekmeğine yağ sürdü. Kibong’un girmesi gerekirdi, hoca hatasını hemen anlayıp Kibong’u oyuna dahil etti ve hoca bence değişiklik yapmada geç kaldı.
Ancak kazanılan maç kazanılmıştır ve tarihimizde ilk kez kazandığımız için bence çokta eleştiri yersiz olur. Yalnız Fenerbahçe maçı bizi yanıltmasın içerde oynayacağımız çok önemli iki maç bizi bekliyor. Saha içi böyleydi şimdi gelelim asıl filmin koptuğu yere dışarıya, İrlanda parlamentosuna. Konyaspor’a kim zarar veriyor diye bir soru gelse bana; kimin ne kadar Konyasporlu olduğu beni ilgilendirmez, sorgulamak haddim değil. Konyaspor’u yeni statta görüp sosyal medyayı aktif kullanan ergen ile sosyal medyanın gücünün farkında olmayan fakat şampiyonluk yaşamış takım destekleyip artık Konyaspor’u destekleyen şampiyon olamadığı için salya akıtanlar ve başka kulüp taraftarı olup burada yönetici olanlar Konyaspor’a zarar veriyor derdim. Yeni moda Aykut Kocaman takımının attığı gole sinirlendi Fenerbahçe ile anlaştı şike var. Birazcık beyni olan adam burada yayıncı kuruluşun ve maç sunan arkadaşın, hatasını görür normalde spiker orada şöyle demeliydi: Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman yenilen golden sonra verdiği tepki, tamam hadi bunu anlamadınız. Aykut Kocaman ve antrenör Ömeroviç (tanımayanlar için hocanın hemen yanındaki adam), neden Konyaspor kalesine bakıyor düşünmediniz mi hiç buradaki kasıt ya da hata, gollerin dakikaları yakın olduğu için oluşmuş bir durum dikkatli bakınız öyle yorum yapınız, maçta bitti Konyaspor kazandı ne oldu şimdi yediniz mi laflarınızı, kazandık! Maç sonu yapılan açıklamalardan şunu anlıyorum maalesef hoca sezon sonu takımımızdan ayrılabilir kalması için Türkiye Kupasını kazanmak, ligde başarılı bir yerde bitirmek ve Aziz Yıldırım’ın yeniden başkan olmasını beklemek gerekiyor.
Sonuç olarak; kazandığımız maçta bile Hocaya mesnetsiz iddialar yapanlar, vasfı, işi, sıfatı ne olursa olsun, elimizde bol miktarda kapak vardır kendinize uygun olanı alın, rakamlar yanılmaz 2 kere 2 kere her zaman 4 eder. 95 Yıllık kulübün altın anahtarıdır AYKUT KOCAMAN, bunu böyle bilin, üçlük İrlandalılar.
Maçın sözü; Zeki Müren’den KOCAMAN YÜREKLİ ADAMA GELSİN ‘’Gitmek mi zor ,kalmak mı zor ,O ayrılığı gel bana sor’’