Muhtesip; Osmanlı döneminde çarşı ve pazar esnafını din kurallarına göre denetleyen görevli, belediye memuru anlamına gelmektedir. II. Beyazıt döneminde çıkarılan bir nizamnamede yapılan görev tanımı bu şekildedir. (Muhtesip bugünün Belediye Başkanı olarak da tanımlanabilir. Tanım Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’e aittir) Belediyecilik halka dokunmak, vatandaşın gereksinimlerini hissedip çözmektir. Sosyal belediyecilik anlamında çağ atlamıştır Belediyeler günümüzde ancak başkanlar ve kentler birbiriyle yarıştadır; amaç kenti farklı kılmak, moda deyişle marka kent yapmaktır.
Konya geçen hafta sonu itibarıyla İstanbul’un 330 bin başvuru ile ilk sırada olduğu imar barış müracaatlarında 133 bin başvuru ile Türkiye üçüncüsü durumunda. Tabii bu bence belediyelerimiz adına artı puan değil. Demek ki vatandaşlarımızda imara aykırı yapıda tespit edilecekleri algısı yüksek değil ve belediyelerimiz bu yapıları yapım esnasında tespit edecek ve önleyecek ekiplere sahip değil.
Kentlerin yarıştıkları ödüllerden önemli bir tanesi de Sign Of The City Awards Şehir Ödülleri. Bu yıl beşincisi yapılacak yarışmada Konya’m şimdiye kadar ödül kazanmadı. Güzel projeler hayata geçiriliyor ancak ödüle lâyık mı görülmüyoruz yoksa müracaat mı etmiyoruz bilmiyorum. Edirne Kent Müzesi, Selimiye Camii Çevresi Rekreasyon ve Peyzaj Projesi, Kırkpınar Er Meydanı Rekreasyon Projesi, Bursa Yıldırım Belediyesi Arabayatağı Pazar Yeri, Şahaser Mimar Sinan Eserleri Parkı Projesi, Edirne Belediyesi Eski Elektrik Fabrikası Restorasyonu, Divriği Cumhuriyet Meydanı, Altındağ Belediyesi Hamamönü ve Hamamarkası Restorasyon ve Sağlıklaştırma Projesi, Gaziantep Sanat Merkezi Renovasyonu Yapım İşi, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kent Müzesi Projesi, Atölye Muğla, Talas Belediyesi Kapalı Çocuk Parkı ve Kadın Kültür Merkezi, Kayseri Askeri Lojmanların Rekreasyon Alanına Dönüşmesi, Denizli Hükümet Konağı ve Çevresi Kentsel Tasarım Projesi geçen dört yılda başarı ödülü alan bazı projeler. Yarışmanın bu yılki müracaatları 22 Haziran-15 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.
Mahalli seçimler için aday belirleme yöntem ve adaylık kriterleri ne olacak bilmiyorum; ama 1912 yılında Cemil Topuzlu’nun İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) oluş anekdotunu paylaşmak istiyorum. İstanbul’a şehremini arayan Gazi Ahmet Muhtar Paşa aslında operatör Doktor olan, Cerrahi İhtisasını Fransa’da yapmış,1910 yılında Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ile Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye’nin birleşmesinden oluşan bugünkü İstanbul Tıp Fakültesi’nin de kurucusu Cemil Topuzlu’nun köşkünü görür, Çiftehavuzlar’daki köşk muhteşem, bahçesi de mükemmeldir.”Kendi evini böyle yapan adam kenti de yapar, çağırın onu İstanbul Şehremini yapalım” der, ısrarlar ile Cemil Topuzlu başkanlığı kabul eder.
Kentimin yöneticilerine başarılar diliyorum. Hizmetleri için teşekkür ederim ancak elbette arzum hizmette sınırın olmaması ve en iyilerin Konya’mda gerçekleşmesi. Bu kent güzel şeyler hak ediyor zira. Saygıyla.