Köşe yazılarımıza sıkıştırmak zorunda kaldığımız o kadar yazı konusu var ki. Bu yüzden kısa kısa konulara değinerek haftaya başlıyoruz.
CENAZE NAMAZLARINI
DAHA RAHAT KILAMAZ MIYIZ?
Büyükşehir Belediyemizin son yıllarda mezarlıklar için yaptıklarını ve bu bizler için tarifsiz bir anlam taşıyan yerlerimiz için yaptıklarını inkar edersek Allah taş yapar. Kabristanlardaki hizmet teknolojik çalışmaları da göz önüne aldığımız zaman tavan yapmış durumda. Ancak geçtiğimiz hafta eğitimci bir abimizin anlattıkları ile bu durumu atladığımızı fark ettik. Abimiz cenaze namazlarının ardından bizi arayarak artık nerede ise bütün cenaze namazlarının kılınmaya başlandığı Üçler Mezarlığı yanındaki Hacı Veyis Camii’nde insanın beynine işleyen güneşin altında üç ayrı cenaze namazı kıldıklarını yöneticilerin niye buraya diğer şehirlerdeki gibi portatif bir gölgelik ya da yağmurluğun yapmadığını soruyordu.
BÜSAN’A 112 YAPILACAKMIŞ AMA!
Geçtiğimiz hafta Büsan Sanayi’ndeki ana caddede, Kosgep Caddesi üzerinde sahibi belli olmayan bir inşaat çalışmasını görüntülemiş ve burayı yapan firmanın projenin filan kime ait olduğunu gösteren tabelanın niye olmadığını sormuştuk. Vay sen misin bunu yazan. Önce BÜSAN’ın Başkanı bizim de abimiz olan İbrahim Azman abi bizim gazetede vakti zamanında haber yaptığımız “BÜSAN’a 112 acil hizmeti” haberinin fotoğrafını çekip attı. Sonra da bunu gözümüze soktuktan sonra (!) “Abi sen bilmiyor musun bunu?” diye sordu. A benim başkanın BÜSAN’da hangi parselde hangi işlemin yapılacağını bırak, bizim hangi gazeteci hangi iş adamı bilebilir ki. Bilse bilse siz değerli yöneticilerimiz bilir. İbrahim abi daha sonra burada zemin etüdünün yapılacağını duruma göre de o levhanın çakılacağını söyledi.
Bilgilendirdiği için teşekkür etmiştik ki bu seferde eski Başkan Mahir Çınar aradı. Mahir abi derin felsefesi ile lafa giriş yaptıktan sonra aynı şeyleri söyledi. BÜSAN’ın nereden nereye geldiğini anlattı. Empati yaptık. Haklı sayılabilirdi. Ama laf arasında Mahir abi yazımız üzerine harekete geçen yetkililerin haklı olarak çalışmayı mühürlediğini söylüyordu.(!)
Biz tekrar diyoruz ki hastane de yapıyorsak, okul da yapıyorsak adı ve yeri ne olursa olsun sade vatandaş nasıl kuralına uyuyorsa, resmi ya da yarı resmi kurum ve kuruluşlar da aynı kurala uymak zorundadırlar.
ADEM ESEN’İN HAYALİ
Selçuklu’nun eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Adem Esen’in Selçuklu için hayalleri vardı. Bunlardan birisi de o çorak dağların tepelerin yeşillendirilmesi yemyeşil olması idi. Bu konuda Adem Başkan inanılmaz bir çalışma yapmıştı. Arada bir anasını babasını atasını görmek için özellikle hafta sonları Konya kaçamağı yapan Başkan Adem Esen bir dönem tohum küçücük fidan olarak toprağa ekilenlerin bugün nasıl kocaman ağaç olmasının mutluluğu, gururu içerisinde bakın nasıl da dolaşıyor.
Biz makam mevki sahibi iken yeni geldiği zaman övdüğümüz yeri geldiği zaman yerdiğimiz insanlara makamlarını terk ettikten sonra da yere geldiği zaman yermeye yeri geldiği zaman şimdi olduğu gibi takdir ederek şehir adına teşekkür etmeyi biliriz. Teşekkürler Başkanım Allah razı olsun. Kuşlar kurtlar şimdi size dua ediyor.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sevmek inanmak demektir
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Çimlerin üzerinde “mangal yakmak yasak” yazısına rağmen mangallar yakıldığına göre bu yazıları söktüğümüz zaman ADAM oluruz.