- Seydişehir gerçekten tabiî güzellikleri, evleri, çeşmeleri, cami ve mescitleriyle tarihî bir şehir. Seydişehir sosyal, kültürel, ekonomik olarak her yönüyle araştırılmaya değer.
Seydişehir’i ve Seydişehir tarihini bir güne sığdırmak elbette mümkün değil. Seyyid Harun Velî Camiî ve Türbesini gezerken gördüklerimi ve mihrap ile diğer tarihi özellik taşıyan yerlerde restorasyon yapılırken neden aslına sâdık kalınmayarak üzerlerinin yağlıboya ile kapatıldığına varıncaya kadar pek çok konuya da değinmekte fayda var.
Seydişehir gerçekten tabiî güzellikleri, evleri, çeşmeleri, cami ve mescitleriyle tarihî bir şehir. Alüminyum tesislerinin madenle birlikte ideolojik tarihi bile başlı başına ele alınması gereken bir konu. Tınaztepe Mağaraları da öyle. Seydişehir sosyal, kültürel, ekonomik olarak her yönüyle araştırılmaya değer.
SEYYİD HARUN VELİ’NİN HAYATI
Seyyid Harun Velî Hazretleri, Türkistan Horasan bölgesinde yaşayan emirlerden biridir.
XIII. asırda Moğol akınlarının Asya’yı kasıp kavurduğu yıllarda bir çok Türk boyları, bu akınlar karşısında selâmeti Anadolu Selçuklularının idaresinde bulunan Anadolu'ya göç etmekte bulurlar. Asya'dan gelen bu göçlere kapılarını açan Anadolu Selçukluları, Türk boylarını düzenli bir iskân politikası içinde Anadolu' ya yerleştirmektedir. Konya'nın Türkiye Selçuklu Devleti’nin payitahtı oluşundan sonra başlatılan bu iskân politikası, Cengiz ordularının Asya'yı kasıp kavurduğu 13.yüzyılın ilk yarısında daha çok yaygınlaşır. Acımasız Moğol yangınından canlarını kurtarmak isteyen Horasan emirlerinden biri olan Seyyid Harun da bu asrın sonlarına doğru Anadolu'ya göç ederek mahiyetindekilerle birlikte Seydişehir’i yurt edinir. Menakıbnâmede Seyyid Harun'un dedesinin adını aldığı ve soyunun peygamberin torunlarından İmam Musa Kâzım Hazretlerine kadar uzandığı kayıtlıdır. Yesevî’nin tasavvufî görüşlerini hakkıyla benimsemiş bir gönül eri olan Seyyid Harun Velî, bir gün ceddinin ve amcasının mezarlarını ziyaret ederken kulağına gaipten bir ses gelir:
“ Ya Harun! Rum’a git, Karaman vilâyetinde Küpe Dağı derler bir dağ vardır, onun doğusuna bir şehir yap; onun halkı sülehadan ola, şakî olanların akibetleri hayr olmaya.”
Seydi Harun Veli, almış olduğu bu emir ve işaret üzerine, makam ve mevkiini, mal ve mülkünü terkederek yollara düşmüş. Sultanü’l Ulema Baha Veled’in göçünde olduğu gibi, Seyyid Harun Veli de yakınlarından 40 kişilik bir kafile teşkil ederek yola çıkmış ve yerleşecekleri, kuracakları Seydişehir’e gelip mekan tutarlar. Yalnız Harun Veli Konya’dan çıktıklarında hasta olan kardeşi Seyyid Bedreddin yolda vefat etmiş ve Hatunsaray’da toprağa verilmiş. Kafile Çukurçimen’e geldiklerinde suya ihtiyaç görülmüş hazret orada “Maya Suyu” nu çıkartmış. Neticede Küpe Dağı’nın yanına gelmişler. Yakınında Velverid adlı eski bir şehir varmış. Çevreden ve buradan aldıkları taşlarla Seydişehir’i kurmuşlar. Cuma mescidi yanında onun emri ile bir de medrese inşa etmişler. Seyyid Harun Veli Menakıbnamesi’nde, onunla ilgili pek çok menkıbe anlatılır. Bunlardan birisi şöyledir:
“Hâce-i Harun mescidinden çıktı ve halk önüne düştü. Konya’da Hâce-i Fakih’e geldiler. Muhammed Aleyhisselâm Efendimiz’e salevat getirip, kapıyı açıp girdi. Hemen kudretten bir el çıktı. Seyyid Harun Filhâl ol eli öpdü. Bu halkın bazısı yed-i kudret (Kudret eli) dediler. Bazısı, Fa-kih Sultan’ın eli dediler. Taaccüp idüp ibret aldılar.”
SEYYİD HARUN HAMAMI
Seyyid Hârun Hamamı, Seyyid Hârun Camiî’nin Kuzeydoğusunda yer almaktadır. Hamamın yapıldığı tarihi belirten bir kitabesi mevcut değilse de, Seyyid Hârun Menâkıbına göre, bânisinin Seyyid Hârun veya onun adına yapılmış olduğu anlaşılmıştır.
Seyyid Hârun Hamamı, Selçuklu ve Beylikler devrinde Anadoluda yapıla gelen klâsik çifte hamamlar örneğidir. Hamam güneybatıdan kuzeydoğu yönüne uzanan bir aks üzerine yapılmıştır. Kadın ve erkeklere ait iki bölümün soyunma yerleri güneybatıda, külhani, ılık ve sıcaklıklar kuzeydedir. Hamam zaman içinde çeşitli onarımlar görmüş, son onarımı 1970-71 yıllarında Vakıflar İdaresince yapılmıştır. Bu gün işler vaziyettedir.
YARIN: Seyyid Harun Veli Camii ve Türbesi