Aykut Kocaman’ın gelişinden bu yana alınan başarılı sonuçlar ve kurulan “bazen uçuk hayaller” son günlerde yerini yine suni polemiklere bıraktı. Gerçekten bazen yaşadığım şehrin insanlarını anlamakta zorlanıyorum. Geçen sene azap çektik, ömrümüzden ömür gitti türü cümlelerle aslında bu sene için rahat bir sezon geçirmeyi talep eden Konyaspor kamuoyu yine tıkır tıkır giden bir düzeneğe çomak sokma uğraşına girdi. O Aykut Kocaman aşkları, güzellemeleri bir anda rafa kalktı, kişisel ihtiraslar devreye girdi. Avrupa kupaları için belki de en önemli mücadelelerden biri öncesinde oluşturulan bu gündemin şu aşamada kimseye faydası yok.
Gelin biraz detaylandıralım bu yazdıklarımızı;
Transferin son gününde takıma katılan Ali Çamdalı özelinde birçok görüş okudum sosyal medya platformlarında. İlk günlerde her tip farklı görüşe şahsım olarak saygı da duydum. Sonuçta birçok olayı içinde barındıran bir şekilde ayrılmıştı Ali Çamdalı. Tekrar apar topar Konyaspor’a dönmesi bu olaya mesafeli yaklaşan kesim gibi transferin olumlu olduğunu düşünenler tarafından da şaşkınlıkla karşılandı. İlk birkaç gün bu konunun konuşulması ve tartışılması kadar da doğal bir şey yok. Buraya kadar eyvallah.
Transferin teknik tarafına baktığımızda da hem Jonsson hem de Amir’in sakatlıkları ve Moke’nin ayrılması sonrasında merkez orta saha bölgesinde alternatif arayan Konyaspor yönetimi ve Aykut Kocaman, hem şehrin yapısını bilen, hem oyuncuların birçoğunu yakından tanıyan ve sıkı dostluğu olan hem de teknik heyetin performans olarak ne alacağını az çok kestirdiği bir oyuncuyu, düşük sayılabilecek maliyetlerle takıma kazandırdı. Teknik olarak zaman zaman ilk on birde zaman zaman da rotasyon oyuncusu olarak göreceğimiz tecrübeli bir oyuncunun takıma bu mali koşullarla kazandırılması bence de olumlu.
İşin psikolojik taraflarına gelecek olursak; Konyaspor taraftarı geçen sene yaşanan 65234 kriz ile bu alanda ciddi bir imtihana tabi tutuldu. Takım içi, takım dışı, saha içi, saha dışı, Konya dışı, siyasi gibi konu başlıkları altında yaşanan krizlerle sosyal medyada hep “TT” olan Konya ve Konyaspor camiası, yaşanan bu sıkıntıların müsebbiplerinden biri olarak da Ali Çamdalı’nı görüyor. Kısmen haklı oldukları noktalar da yok değil. Ancak geçen sene o kadar çok olumsuzlukla mücadele ettik ki, bu da onlardan sadece biriydi. Taraftarın en çok güvendiği dağa kar yağdı belki bu yüzden bu serzeniş halen sürüyor ama bir yerde de durmak lazım artık. Kaptanlık pazı bandını vermiş ya da almış, bu takımın iç detayıdır artık. Ve bu takımın başında Aykut Kocaman olduğu müddetçe de takımın içine karışmaya hiç ama hiç gerek yok. Zamanında çok karışıldı, çok burun sokuldu ve nerelerden nerelere geldik, herkes net olarak gördü.
Bursaspor maçı öncesinde yayıncı kuruluş takımların ısınma görüntülerini verirken o ara Ali Çamdalı’nın da görüntüsünü verdiler ekrana. Ve Ali Çamdalı’nın yüzündeki ifadeden aldığım mesaj ise çok mutlu olduğu yönündeydi. Hani “ağzı kulaklarındaydı” deriz ya, aynen öyle. Bu mutluluk ve sinerji nedeniyle de kaptan Ali Turan kaptanlık pazı bandını oyuna giren Ali Çamdalı’ya uzattı. Bu şuanda takımdaki atmosferin hangi noktada olduğunu gösteriyor bizlere. Bu atmosferi bu gündemlerle bozmak isteyenler de bu saatten sonra benim gözümde Konyaspor düşmanıdır.
Hafta sonu kendi sahamızda Malatyaspor ile son derece kritik bir karşılaşmaya çıkacağız. Maç pazar günü saat 13.30’da. Bir kısım Konyaspor taraftarı elindeki klavyeleri yerine bıraksın ve erken uyusun cumartesi akşamı. Pazar sabah da saati kurup erkenden kalksın. Keyif kahvaltımızın saatini biraz daha erkene çekelim ve o maçta en az 30 bin kişi ile destek olalım şu çocuklara. Bir görelim bizler de nasıl bir spor kentiymişiz.
Bazen bazılarına kızarsınız, üzülürsünüz ve ona olan sevginizden, beklentinizden dolayı da bu eleştirileri biraz daha ağır bir şekilde yaparsınız. Sonrasında bir sessizlik oturur içinize, susarsınız. Belki kırgınlığınız geçmemiştir ama işin içinde “kıramayacağınız başkaları vardır” ve “neyse” dersiniz, olsun tamam. İşte bu olaydaki durum da aynen budur. Bazı Konyaspor taraftarları bu gerekçelerle bu transfere karşı çıktı ama artık herkesin takım menfaatini, arma aşkını öne alarak ve biraz da yutkunarak konuşması gerekiyor. Bunu tribünlerde takımlarına 90 dakika destek veren, deplasmanlarda, yollarda ömür tüketen gerçek Konyaspor taraftarları yaptı, bu sene bile yaşanan birçok olumsuz olayı dışarı yansıtmadan devam ediyorlar hayatlarına.
Sıra nicknameler ile internette şov yapan (!) Konyaspor’un sosyal medya taraftarlarında, hep fav, mention beklemeyin, biraz da siz favlayın beyler...