Her cuma olduğu gibi bugün de Allah dostlarından hikmetli sözler paylaşacağım. Geçen haftadan farklı olarak bugün açıklama ve tahlil yapmayacağım. Çünkü öyle hisseli sözler derledim ki bazılarını çıkarmaya kıyamadım. Cumamızı tebrik ederek sizleri hikmetli sözlerle baş başa bırakıyorum. Hayırla kalınız. Güzel konuşmanın sırrı, lüzumsuz sözleri terk etmektir. (Hz. Ebubekir) Ben duamın kabul olmamasından değil, dua edememekten korkarım. (Hz. Ömer) Âhir zamanda bir müminin huzuru, halk tarafından tanınmamaya bağlıdır. (Hazreti Ali) Ulaşamadığına tevekkül, ulaştığına razı, kaybettiğine sabır gösteren kişi takva ehlindendir. (İmam-ı Gazali) 8. Gel gitlerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin? Hüzün olgunlaştırır. Kaybetmek sabrı öğretir. (Hz. Mevlâna) Sopayla kilime vuranın gayesi, kilimi dövmek değil, kilimin tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin? (Hz. Mevlâna) Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir. (Hazreti Mevlâna) Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin. (Şems-i Tebrizi) Ben istiyorum fakat Allah vermiyor, bundan sonra istemeyeceğim deme. Duaya devam et. İsteğini vermezse ona karşılık razı ve memnun olacağın başka bir hal verir. (Abdülkadir Geylani) İnsan, beyinle ve yürekle sevmemeli, çünkü yürek durur, beyin unutur. Ruhla sevmeli; ruh ne durur, ne unutur, ne de ölür. (Hazreti Mevlâna) Öyle zaman gelecek, insanlar çok yüksek binalar yapacaklar, önemli binekleri olacak, ama dinlerini ziyan edecekler. Sizin kıblenize doğru namaz kılacaklar, ama sizin dininiz üzere olmayacaklar. (Abdullah ibni Mes’ud) Kişi, iyilik düşünür de yapamazsa, kendisinden misk kokusu yayılır. Melekler, iyiliği bu kokudan bilir, o iyiliği yapmış gibi sevap yazarlar. Kişi, kötülük düşünür de yapmayınca, etrafa kötü koku yayılır, kokusundan onun kötülük olduğunu anlarlar; fakat işlemediği sürece onu günah olarak yazmazlar. (Süfyan bin Uyeyne) Âhiret dünyadan hayırlıdır dediği halde, kazandıklarını Allah için harcamayan, sözünde yalancı değil midir? Ölümden kurtuluş yok dediği halde, hiç ölümü hatırlamayan, ahmak değil midir? (Şakik ez Zâhid) Hatem-i Esam’a, (Ne zaman dünyadan ibret alanlardan oluruz?) diye sorulunca, (Dünyadaki her şeyin, sonunda harap olacağını ve sahiplerinin, sonunda toprağa gideceği şuuruna erince) diye cevap verdi. (İmam-ı Şarani) Başına gelen bir felaketten dolayı, Allahü teâlâdan başkasına yakınan kişi, bu kusurundan dolayı tevbe etmedikçe, ibadetten zevk alamaz. (Ka’bul Ahbar) Başkalarının elindeki nimetleri kıskanıp, bunun için üzülen, aslında Rabbinin takdirine kızmıştır. (Vehb bin Münebbih) Bir mecliste üç şey olursa oraya rahmet yağmaz: 1- Dünyadan konuşulması, 2- Çok gülünmesi, 3- Gıybet edilmesi. (Hatem-i Esam) Cehennemde, yalancılar köpeğe, hasetçiler domuza, gıybetçiler maymuna çevrilecektir. (Hatem-i Esam) Söylediği doğru olsa bile, kovucuyu, (Ya, öyle mi?) diye tasdik etmeyin, ondan nefret edin, çünkü kovucunun haberini tasdik etmek, kovuculuğun meşru olmasına izin vermektir. Bu ise, kovuculuktan daha kötüdür. (Halid bin Safvan) Kötü kişi, kırılmış çömlek gibidir. Ne, işe yarar; ne de yeniden çömlek yapmak için çamur olur. (Vehb bin Münebbih) Kendisine iyilik ettiğiniz kötü kimsenin şerrinden korunmaya çalışın! (Hazret-i Ali) Şu iki haslete sahip olmayan kâmil olamaz: 1- İnsanların ellerindekine göz dikmemek, 2- Onların eziyetlerine katlanmak. (Eyyüb Sahtiyani) İnsanlarla iyi geçinemeyen, imanın tadını alamaz. (İbni Verd) Bu zaman, susmak ve azıkla yetinip ölümü bekleme zamanıdır. (Süfyan-ı Sevri) Eski insanlar birer ilaçtı. Günümüz insanları ise devasız birer dert! (Süfyan-ı Sevri) Ben mesciddeyken, (En kötünüz dışarı çıksın) dense, biri benden daha çevik davranıp da dışarı fırlamazsa, herkesten önce ben çıkarım. (Malik bin Dinar) Allahü teâlâ kibirliyi, en aşağı bilinen kimse ve komşuları tarafından hakarete uğratmadıkça ve ölümünden önce altına yapar bir hale düşürmedikçe, dünyadan çıkarmaz. (Hatem-i Esam) Dinde seninle yarışanla yarış! Dünyalıkta yarışanla yarışma, dünyayı onun kucağına at! (Hasan-ı Basri) Dünya bir leştir, ondan bir şey koparmak isteyen köpeklerle dalaşmaya mecbur kalır. (Vehb bin Münebbih) | |
|