Şehirdeki ortak sevdamız Konyaspor korkulu bir rüyadan uyandırdı hepimizi. Hem taraftar, hem futbolcular, hem yöneticiler hatta Konya’yı yönetenleri yıpratan bir süreci acısıyla tatlısıyla tamamladık.
*** *** ***
Ben mesleğe girdiğimden bu yana spor camiasında kalem sallamaktan kaçtım. İyi bir Konyaspor taraftarı olsam da, teknik olarak yapılan hatalarla ilgili eleştiri yapmak yahut oyuna yön verebilecek taktikler yazmak benim işim değil. Bunu şehirde yapabilecek başarılı spor yazarı meslektaşlarımız çok fazla.
*** *** ***
Yalnız herkes bilir ki bu şehirde hiçbir iş birbirinden kopuk yürütülmez. Siyaset, belediye, sanayi, STK, spor entegre yönetilir.
*** *** ***
Şehir sevdalısı bir gazeteci olarak Konyaspor Başkanı Hilmi Kulluk hakkında bazı meseleleri yazmanın vicdani açıdan gerektiğine inanıyorum.
*** ** ***
Hatasız kul olmaz elbette… Sayın başkanın da teknik açıdan, transfer noktasında, iletişim kopukluğu noktasında hataları oldu.
*** *** ***
Ama bel altı vuran, iftira boyutunda eleştiri yapan arkadaşlara da haksızlık ettiklerini söylemezsek biz hakka gireriz…
*** *** ***
Hilmi Kulluk Bey 2018 yılında göreve geldi. Belki de Konyaspor tarihinin en prestijli yönetim listesiyle geçti koltuğa.
Yönetimde birçoğumuzun tanıdığı, şehirde itibarı olan iş adamları ağırlık oluşturdu.
*** ** ***
Konyaspor Yönetim Kurulu Üyesi bir dostum Hilmi beyle ayaküstü tanışmamıza vesile oldu seçildiği gün. Daha sonrası da bir kere telefonla konuştuk kendisiyle.
*** *** ***
Ama samimi olarak verdiği mücadele ve gövdesini taşın altına koyduğu süreçler hep anlatıldı yönetim kurulu üyelerince.
*** *** ***
Hilmi Kulluk’un içinde ‘Allah korkusu olması’ bana göre en önemli özelliğiydi. Çünkü benim telaffuz bile edemeyeceğim paraların döndüğü bir camiada ateşten gömlek giymişti. Hassas olan bir adam için fazlasıyla ağır bir yük…
*** *** ***
Hilmi Bey gelir gelmez, kulüp içerisinde bırak akmayı, damlayan musluk bırakmadı…(anlayana)
İlk başladığı andan itibaren ‘deplasman masraflarını takım değil yöneticiler kendisi karşılayacak’ dedi. Otelinden, uçak biletine kadar herkes cebinden ödedi.
*** *** ***
Store’leri takıma bağladı. Asla bir şahısın malı yapmadı…
Ahmet Şan’dan devraldığı borç, kur dalgası ile misline katladı. Zor bir sürecin içinde buldu kendisini. Takımın gelir elde edebileceği tüm alanları kullandı ve damlalardan göl oluşturdu, borç ödedi, maaş ödedi.
*** *** ***
En son futbolculara 20 milyon TL’ye yakın ödeme yapıldı. Rakam büyük ve kasada yeterli para yoktu. Mayıs-Haziran’da kurumlardan gelmesi beklenen paralar pandemi nedeniyle gelmemişti.
*** *** ***
Başkan ve yönetim yine devreye girdi. Bu paranın 3’te 1’ini başkan kendi karşıladı. Diğer kalanını ise yönetim kurulu üyeleri tamamladı…
*** *** ***
Arkadaşlar bahsettiğimiz para; ekonomik olarak dünyanın sallandığı bir dönemde herkesin verebileceği para değil. Kimse kusura bakmasın. Ama bu takım ligde kalsın diye yönetim ticaretinde kullandığı sermayeyi verdi.
*** *** ***
Yine yakın zamanda Konyaspor’a tarihinde ilk kez bir mülk kazandırıldı. Takımın geleceğinin teminatı olabilecek kıymete sahip bir satın almadan bahsediyoruz… Başkan iğneyle kuyu kazarak yürüttü bu süreci. İki gün hiç uyumadığını çok yakınındaki biri anlattı…
*** *** ***
Para olmadan futbolda hiçbir şey yapılmaz. Bunu herkes biliyor. Bugün Galatasaray, Fenerbahçe gibi takımların gün gün geriye gitmesinin tek nedeni de paradır…
*** *** ***
Geldiğimiz noktada ise sosyal mecralardan herkes konuşuyor, küfrediyor.
Vicdanlı düşündüğümüz zaman Hilmi Kulluk ve yönetiminin bu kadar ağır eleştiriyi hak etmediğini herkes görecek.
*** *** **
Şimdi siz Hilmi Kulluk’un hiç mi suçu yok diyeceksiniz…
Tabii ki var. Eğer bu takım düşme tehlikesi yaşadıysa bunun mutlaka bir sorumlusu olmalı…
*** *** ***
Bana göre Yönetimin en büyük suçu eski teknik direktör Aykut Kocaman ve Transfer Sorumlusu Selçuk Aksoy’a çok fazla teslim olmak.
*** *** ***
Aykut Kocaman taraftarın en büyük isteğiydi ve taraftar algısı ile getirildi. İşler istenildiği gibi gitmedi. Takım galibiyete hasret kaldı. Buradaki en büyük hata yönetimin inisiyatifle doğru zamanda Aykut Kocaman’ı göndermemesi.
*** *** ***
Transfer noktasında da Selçuk Aksoy’un yaptığı ve bizi neredeyse ikinci lige düşürecek hatalı transferlerin hesabının sorulmaması bir diğer hata… (Ki bunun için geç değil). Sayın başkanın ve yönetimin bunun hesabını da sorması gerekiyor.
*** *** ***
Basınla olan iletişimin sağlanamaması da kurumsal bir hata. İlgili başkan yardımcısı ve takımın ilgili personelinin spor basını ile süreci yönetememesi, doğrudan başkanı hedef tahtası haline getirmesi de tartışılmalı diye düşünüyorum…
*** *** ***
Bu yönetimin dürüstlüğüne ben şahidim. Mesleğim gereği defalarca araştırdım, sordum, soruşturdum. İnanın kulübü yönetenler içtiği çayların parasını bile çıkarıp kasaya bırakan bir ekip…
*** **** ***
Önümüzde bir genel kurul süreci var. İnşallah bu genel kurul kuru yaprakların dökülmesi yeni tomurcukların yeşermesine vesile olur. Çünkü bu takım bizim tek ortak sevdamız. Umarız başarılarla taçlandırılmış bir şekilde