Enflasyon beklentisi yine beklenenin üzerinde. Durum böyle olunca doların hareketi yine yukarı yöne olacak. Aslında ekonomistler daha düşük rakamlar üzerinde duruyorlardı. Ancak beklenen olmadı ve piyasalarda o nedenle homurdananlar var. Görünen o ki enflasyon tek haneli rakama iner mi beklentileri karşılığını bulmadı. TL /dolar piyasalarında TL değer yitirirken dolar yukarı hareketini sürdürecek. Çünkü istenilen düşüş gerçekleşmedi. Tabidir ki tüm bunların piyasalara etkisi önemli. Sektörel bazda kimlerin daha çok etkileneceği önemli. Öte yandan tüketicileri en çok ilgilendiren doğalgaz ve elektrik zamlarına da bakmak lazım.
Mart ayında zam şampiyonu yüzde 54.57 artışla karnabahar olurken, onu yüzde 23.40 ile sivri biber, yüzde 17,18 ile mandalina, yüzde 11,34 ile bebek maması ve yüzde 8,53 ile kuzu eti izledi.
Fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 13.42 ile salatalık, yüzde 6.27 ile erkek kazağı, yüzde 5.97 ile kadın kabanı, yüzde 5,8 ile kabak ve yüzde 5,75 ile erkek botu oldu.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği “Felaket tellallarına bakmayın. Dolar 4 TL’nin üzerine çıkar diyerek milleti panikletmenin alemi yok.” Gerçekten de bu ülke ne ekonomik rüzgarları, fırtınaları atlattı. Hele de bu kadar rüzgarı arkasına alıp büyümeyi kafasına koyup korkusuzca adımlar atarken doların yönü yukarı olsa kaç yazar. Öyle değil mi?
Küresel bir ticaret savaşının çıkması durumunda altının beş yılın zirvesine tırmanacağı beklentisi de piyasalarda hakim olan bir diğer konu…
Ticaretin yükselen tansiyonu yatırımcıları güvenli limanlara yöneltmesi ve tahvil piyasasının sona yaklaşmasıyla birlikte değerli metalin 2018'de ons başına 1,400 dolara yükselebileceğini de söyleyenler var. Öte yandan altın miktarının da beş yılın zirvesinde olduğu belirtiliyor.
Bir diğer konuda, yatırımcı şirketlerin banka kredilerini büyük bir iştahla talep etmesi ve kullanması konusu. Kredilerin geri dönüşlerinde daha önceden yaşanan sıkıntılar artık yaşanmıyor. Çünkü bankalar müşterilerin veya yatırımcıların, şirketlerin durumlarına ve ödeme şekillerine göre kredilendirme çalışmalarını sürdürüyorlar. Özellikle inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmaların bu konuda sıkıntı yaşandığı imajı oluşsa da bankacıların bu konuda bir sıkıntıları yok.
Rusya krizi nedeniyle 2016 yılında kötü günlerin geçirildiği, 2017'de hızlı geri dönüşle toparlanmanın yaşandığı turizmde ise bugüne kadar 12 milyonun üzerinde turistin ağırlandığı 2014 ve 2015 yıllarının rekorunun egale edilmesi bekleniyor. Antalya bu yıl rekor kırmayı beklerken, Umalım ki Konya’da turizmden payına düşeni alsın.
Önemli olan çalışalım, üretelim, kazanalım. Gençlerimizi iş dünyasına kazandıracak kapılar açalım, onlar genç beyinleri ve hayalleriyle bu ülkeyi yükseltsinler.