Hoşgörü Ve Fair Play

İsmet Karababa

Toplumsal algılar ve değerlerin her geçen gün farklılaştığı, dostluk, kardeşlik duygularımızın körelmeye başladığı iç huzur ve barışın zedelendiği, spor alanlarındaki şiddetin tehlikeli boyutlara tırmandığı bu dönem içinde doğal olarak biz eğitici ve yönlendirici görevi olan kişilere önemli sorumluluklar düşmektedir.

Spor;  her anlayıştan,  her etnik kökenden, her dinden, milletten insanı bir araya getirme, aynı amaç doğrultusunda buluşturma özelliği itibari ile önemli bir güçtür, bu nedenledir ki her kesim bu güce ulaşmak, elinde tutmak istemektedir.

Spor faaliyetleri içinde futbolun en önemli yeri aldığı bir gerçektir. Futbol organizasyonu içinde her kesim önemli ve de değerlidir. Ancak eğitici formasyonu olan, toplum içinde her kesimle direkt temas kurabilme özelliği taşıyan tek grup olma özelliği ile antrenörler futbolun en önemli aktörlerindendir. Futbolu güzel, çekici, cazibeli kılan sahadaki görüntülerdir, sahadaki organizasyonu ifa eden futbolcuyu her aşamada hazırlayan toplumun önünü taşıyan antrenör olduğuna göre; her alanda antrenöre önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir diye düşünüyorum.

Burada biz spor adamları kimliğimizle sporu önemli bir araç olarak görmek, sporun gerçek manası içinde birleştirici özelliğini öne çıkarmak ve sporumuzu yöneten, yönlendiren kesimler olarak, herkes üzerine düşen payı ve sorumluluğu almalıdır. Ayrıca takımlarda görev yapan antrenörlerimizin fair play ruhuna uygun müsabakaların yapılmasına, sporcuların bu ruhu benimsemesine, sahalara yansıtmasına katkı sağlaması gerekmektedir.

Hz. Mevlana’nın temsil ettiği en önemli değerlerin başında sevgi, hoşgörü, barış gelir; insanlığın kendi içinde barındırdığı farklılıklara rağmen toplumların bütünlüğü içinde değerlendirip kucaklamalarının en sağlam yolu olduğunu anlaması; uygar insanlar olarak kendi değerlerini zenginliklerini değerlendirip kardeşçe yaşamanın yolunu aramalı, bulmalıdır diye düşünüyorum.Hoşgörü ve Fair Play kenti olan Konya’mızdan ülke geneline yükselecek ses ve bunun yansıması bu anlayışı geliştirdiğimiz oranda olacaktır.

Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.” diyen Necip Fazıl Kısakürek’in sözünden hareketle gelecekteki kalıcı başarılar adına özkaynaklarımızı en verimli şekilde değerlendirmek için ehil insanlarla hedefe yürünebileceği gerçeğini görmeli, yarının güçlü Konya spor’u adına çalışmalı, üretmeli, birleşmeliyiz.

Bu duygu ve düşünceler ışığında ikinci dönemi başlayacak Süper Ligde Konyaspor’umuza, 2.lig temsilcimiz Anadolu Selçukluspor’a, bölgesel ligde mücadele veren Ç.Çumra Belediyespor, Sarayönü Belediyespor, Karapınar Belediyespor’a Altyapı takımlarımızın  Akademi liglerindeki mücadelelerinde başarılar dilemek, hedefleri doğrultusunda başarılı bir ikinci dönem yaşamalarını temenni ediyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.