Konya’nın Hüyük ilçesinde yetiştirilen ve adını da ilçeden alan Hüyük Çileği, AB Tescili için artık gün sayıyor. Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından Avrupa Birliği (AB) Komisyonuna yaptığı başvurusu onaylanan Hüyük Çileği’nin tescili için gereken 3 aylık itiraz süreci işlemeye devam ediyor. Konya’nın coğrafi tescilli işaretleri ürünleri arasında yer alan Hüyük Çileği’nin AB’deki tescilinin gelecek ay içerisinde ilan edilmesi bekleniyor. Sürenin bitimiyle AB Resmi Gazetesi’nde tescil ilan edilecek.
KONYA’NIN İLK AB TESCİLLİ ÜRÜNÜ OLACAK
Türkiye’nin Avrupa Birliği nezdinde şu ana kadar coğrafi işaret tescili alan; Gaziantep Baklavası, Aydın İnciri, Malatya Kayısısı, Aydın Kestanesi, Milas Zeytinyağı, Bayramiç Beyazı, Taşköprü Sarımsağı, Giresun Tombul Fındığı, Antakya Künefesi, Suruç Narı, Çağlayancerit Cevizi, Gemlik Zeytini, Edremit Zeytinyağı, Milas Yağlı Zeytini, Ayaş Domatesi, Maraş Tarhanası, Edremit Körfezi Yeşil Çizik Zeytini, Ezine Peyniri, Safranbolu Safranı, Aydın Memecik Zeytinyağı, Araban Sarımsağı, Osmaniye Yer Fıstığı, Bingöl Balı veBursa Şeftalisi olmak üzere 24 ürünü bulunuyor. Çok sayıda ürün ise tescil için bekliyor. Hüyük Çileği, AB’de tescil alan Konya’nın ilk ürünü olacak.
ÖZELLİKLERİ
TÜRKPATENT’te tescilli Hüyük Çileğinin özellikleriyle ilgili şu bilgilere yer veriliyor: ”Hüyük Çileği, Albion, San Andreas, Sweden ve Portola çeşitlerinden elde edilen bir çilektir. Meyve düzgün şekilli, orta-büyük irilikte ve orta-sert tekstürdedir. Meyve ağırlığı 20-26 g, meyve yüksekliği 20-40 mm ve meyve çapı 20-40 mm aralığındadır. Hüyük Çileği, kendine has bir lezzet ve aromaya sahiptir. Ürünün asitlik değeri yaklaşık 0,91 g/100 g ve şeker/asit oranı yaklaşık 8,5’dir. Mineral içeriği açısından yüksek potasyum (yaklaşık 1150 mg/kg), kalsiyum (yaklaşık 150 mg/kg) ve demir (yaklaşık 50 mg/kg) içeriğine sahiptir. Askorbik asit içeriği yaklaşık 1 g/kg düzeyindedir. Toplam fenolik madde içeriği 2500-3000 mg GAE/kg, toplam monomerik antosiyanin içeriği 600-1000 mg S3G/kg ve DPPH radikalini indirgeme aktivitesi 8000-12000 mg TE/kg’dır. İlçe toprakların ağır metallerce fakir olması, çevresel kirleticilerin düşük olması ve yetiştirme tekniği nedeniyle Hüyük Çileği ağır metal içermez. Hüyük Çileğinin bölgeye adaptasyonu iyi, fizyolojik gelişimi ve ekonomik ömrü üst seviyededir. İlçenin toprak yapısından dolayı genellikle istikrarlı bir verim sürecine sahiptir. İlçenin toprak yapısı orta bünyeli, işlenmesi kolay, tav durumunu muhafaza edebilen, tarım için uygun bünyededir. Toprak verimli fraksiyona sahiptir. Yaklaşık olarak eşit oranlarda kum, kil, silt içeren, su tutma ve hava kapasitesi iyi, drenajı ve su geçirgenliği yeterli olan topraklardır. Toprak potasyum, bakır ve mangan tarafından yeterlidir. Ayrıca ilçenin farklı bölgelerinde toprak kireçli – çok fazla kireçli yapıda, organik madde içeriği ise yüzde 1,16 ile yüzde 2,53 arasındadır. İlçe konum itibari ile Akdeniz Bölgesinin kuzeyinde ve göller bölgesinde yer alması sebebiyle, iklim olarak Akdeniz ile İç Anadolu iklimi arasında bir özellik gösterir. İlçenin güneyinde Anamas Dağı ve Beyşehir Gölü, Batısında Şarkıkaraağaç ve dağları, doğusunda ve kuzeyinde Sultandağlarının oluşturduğu mikroklima iklimi nedeniyle Hüyük Çileğinin ısı, nem, yağış, güneşleme, soğuklama isteği ve don zararından korunma gibi istediği ortam oluşur. Bölgede yaz aylarında nem oranı yüzde 60 seviyesinden aşağı düşmez ve yeterli derecede nemli bir ortam oluşması, çileğin olgunlaşma dönemindeki sıcaklarda su kaybının minimum seviyelerde kalmasını sağlar ve ani olgunlaşma riski ortadan kaldırır. Bu riskin en az seviyede olması meyvenin glukoz, sakaroz ve früktoz oranlarının dengeli dağılımını ve asiditesinin normal seviyelerde kalmasını sağlar. Bu sayede meyve eti optimum sertlik, sululuk ve hafif mayhoş tat özellikleri kazanır. Bölgedeki çilek yetiştiriciliğinde kimyevi gübre mümkün olduğunca kullanılmaz. Her dikim döneminde ağırlıklı ve düzenli olarak çiftlik gübresi kullanımı sayesinde toprağın organik maddece zenginleştirilmesi sağlanır. Bu durum Hüyük Çileğinin kendine has kalite özelliklerini kazanmasında etkilidir. Hasat yapılan ürünler üreticiler tarafından toplayıcılara getirilir. Ürün dondurma sanayiinde kullanılacaksa +2 °C’de yaklaşık 20 dakika bekletilerek ön soğutma işlemine tabi tutulur ve sonra -40 °C’de şoklanmasının ardından +4 derecede soğuk hava deposunda saklanır. Sofralık olarak tüketilecek olanlar +2 °C’de 20 dakika süren ön soğutma işleminin ardından +4 °C’de muhafaza edilir. Daha sonra talebe göre 0,5 kg, 1 kg, 2,5 kg ve 4 kg’lık kasa ve plastik kaplara konularak satışa sunulur.”
Güncel Gelişmelerden Anında Haberdar Olmak İçin Aşağıdaki Linki Tıklayarak Whatsapp Grubumuza Dahil Olabilirsiniz Https://chat.whatsapp.com/emhe2a1a0eschu9ysiriyr