Güzel bir günde, şehir ve ülke ile ilgili hızla gelişmeler ile kafamız biraz karışık olsa da şehrimizin samimi insanlarının içten duyguları ile çok mutluyuz.
İnşallah hep böyle güzel insanlar ile mutlu ve huzurlu olalım.
Her yerde cesaretle, övünerek, gururla söylediğimiz bir gerçek vardır.
“Biz Allah’a şükürler olsun ki 40 yıldır gazetecilik yapıyoruz. Ve bu sayede evimize ekmek götürüp çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını çıkartıyoruz. Ve daha da önemlisi bu mesleğin sayesinde para ile pulla elde edilemeyecek bir saygınlığa kavuşmuş durumdayız. İnşallah bu işte mezara kadar böyle gider.
Ancak biz bu yolda ilerlerken bizi buralara taşıyan ya da bu günleri görmemize sebep olanlar hep bize güvenen okurlarımız, dostlarımız ya da hiç tanımadığımız insanlar oldu.
Bakın yemin ediyorum yüzlerini bir defa dahi görmediğim dört ayrı insanımızdan bu hafta içerisinde gelen 4 ayrı konuyu sizlerle paylaşarak kendi durumumuzu samimi bir şekilde düşünmenizi rica ediyorum;
REİS Mİ HOCA MI?
İbrahim Yavuz isimli okurumuz son siyasi gelişmelere bakın nasıl bir bakış açısı getiriyordu;
Merhabalar Uğur ağabey;
1. Ahmet Davutoğlu olayı ile ilgili:
a-) Reis mi? Hoca mı? arada kalanlara, Feridun Kandemir'in Medine Müdafaası isimli kitabından sayfa 316; Önceden Mekke Emiri iken İngilizler ile bir olup isyan eden Şerif Hüseyin,' 'ben devletime değil, devleti ellerine geçiren bir takım kimselere, yani Cemal Paşa gibi bazı ittihatçılara isyan ettim'' deyip bütün İslam aleminin beğenmediği uygunsuz hareketini mazur göstermeye çalışmış.
b-) İhsan Şenocak hocanın, youtube’de, ''Türkiye Düşerse'' isimli hutbesinde Hz. Ömer'in (r.a.) Hz. Halit'i (r.a.) neden görevden aldığını dinlesinler.
2. Hala Fetullah Gülen'ci olanlar; İhsan Şenocak hocanın, youtube’de, ''Yapma Hocam'' isimli videosunu izlesinler.
3. 16 Mayıs 2016 Pazartesi akşamı 42 Konya Televizyonu’nda biraz izleme fırsatım oldu sizi. Benim gibi derdinizin Konya olduğu belli. Türbe ve Bedesten kısmı için söylediğiniz yayalaştırma ve fayton tramvay fikirlerinize tamamen katılırken ilave olarak, Sahib Ata içinde olacak şekilde Alaaddin Tepemiz merkez alınarak Alaaddin Bulvarı’nın dışarı alınması ve yeni bulvarın çevresinin altı otopark, üstüne oteller ve mağazalar yapılabilir.
Mümkünse 1970’li yıllarda izlerinin olduğunu söyleyenler var Konya surlarının yeniden çıkarılması lazım. Yurt dışında olan kardeşimin bir fikri vardı; Eyfel kulesi veya Özgürlük heykeli gibi asansörle çıkılan ve içinde lokanta vs. olan büyük bir “SEMAZEN HEYKELİ” yapılıp Konya’mıza daha fazla turist çekebiliriz. Semazen Heykeli inancımıza uymaz denirse Hz. Mevlana'nın türbesinin “YEŞİL KUBBESİ”nin şeklinde yapılabilir. Senin vasıtanla idareci büyüklerimizin dikkatine ve ilgisine sunarım. Saygılarımla.
…….
İbrahim Yavuz Bey’e duyarlılıklarından dolayı en derin saygı ve sevgilerimizi sunarız.
YEMİN EDİYORUM ŞAHİT OLDUM…
İbrahim Çakar isimli okurumuz 19 Mayıs günü yazımıza şöyle bir yorum yapmış.
“Bir bu konulara gözünüzle şahit oldunuz mu? Çanakkale’den tut her konuşmasına tanık olunmuş? İki o öğrenci gençler kitaplarını bırakıp resim istediklerinde kitaplarınızı alın çekinelim demeleri. Üç, Suriyeli kadın adı adresi öğrenilmesi.
Bence ısmarlama, haber zamanın KTO Başkanı da, TOBB yönetimine seçilince dönemin genel sekreterini arayıp, gece 01.00’de Konya’da olacağım benim haberim yokmuş gibi Ankara yolunda meclis ve komite üyeleri ile çiçekli karşılama yap ama benim haberim olmasın diye üyeleri, başkanları TOBB yönetimine seçilme gururu ile sanki haberi yokmuş gibi oraya dikmesine benzemesin.
27 yıldır Tahir Bey’i tanırım onca açılışlarda görürüz selam bile vermez o kadar hukukumuzda olduğu halde.
……………..
İbrahim Çakar abimiz ya da İbrahim Bey, size yemin ederim ki yazdıklarımın iki üç katını orada bire bir gördüm. Dahası ben de oradaydım. Dahası bir ara biz de kenara çekilip Tahir Bey’le üç beş dakika görüştük. Şehir ile ilgili bir durumu sıkıntıyı Tahir Başkan’a bizzat aktardım. Allah’a şükürler olsun ki gördüğümü ya da inandığım bir kişiden işittiğimi yazarım. Evet, zaman zaman ısmarlama ya da baskı ve korku ile inanmadığım yazıları da yazıyorum. Ama yine sizin bizi daha iyi tanımanız için şunu da belirtmek isterim. Bunu bir övünme için söylemiyorum. Ama Türkiye’de 365 gün yerel yazı yazan tek gazeteci olarak bu tür sıkıntılı yazılarımız 365’te 5’tir. Lütfen buna inanın.
TAHİR BAŞKAN’A ULAŞTIM!!!
“S.A. Uğur abi. Gününüz hayırlı olsun. Yazılarınızı takip ediyorum. Bugünkü yazınızı da okudum. Daha yazının başlığını okuyunca ahan da tam konuya parmak basmış Uğur abi dedim. Yaklaşık 5 aydır Tahir başkanımıza ulaşmaya çalışıyorum. Ama ulaşamıyorum. Randevu zaten vermiyorlar. Araya gazeteci arkadaşları koydum. Hani dışarıda bir programı olursa haber edin de dışarıda bari ulaşayım dedim. Oradan da bir sonuç çıkmadı. Sonunda Türk Yıldızları Parkı’nın açılışında korumaları aşıp protokole yaklaşıp arkasında cep numaramın yazılı olduğu kartı kendisine verdim. Başkanım sizinle görüşmem gerek dedim. Gülümseyerek aldı tamam dedi. Takip ettim kartı ceketinin küçük iç cebine koydu. Huzurluydum, mutluydum, rahatlamıştım. O gündür Tahir başkanımdan bana ulaşmasını bekliyorum”
……….
Bu satırlar da Ahmet Işılak abimize ait. Sizin bu durumunuzu Başkan’ın çok sevdiğim, inandığım, düzgün ve başarılı Özel Kalem Müdürü Murat Bey’e bizzat ileteceğim. Söz.
………….
KONYASPORLUYA YAKIŞMAYAN DAVRANIŞ
Veyis Ersöz isimli bir okurumuz ise gecenin bir yarısında bize şu satırlar ile ulaşıyordu.
“Sa Uğur abi. Besiktaş’ın şampiyonluğundan sonra eşim ve çocuğumla arabamızla BJK turuna çıktık. 4 yaşındaki çocuğum bayrak istedi ve bayrak aldım ama yolda giderken kendini bilmez bazı taraftarlar bize saldırdı. Küfürlerle 4 yaşındaki çocuğumla arabayla nasıl kaçtım tahmin edemezsiniz. Yazıklar olsun bu insanlara. Bunu yazınızda dile getirirseniz memnun olurum. Ben de Konyalıyım. Suçum BJK turuna katılmak mı? Biz ne zaman adam oluruz? Bunu dile getirirseniz çok sevinirim iyi geceler. Bu arada bugüne kadar Konyaspor’un 1 maçını kaçırmadım ama bu saatten sonra stada asla gitmeyeceğim. Bu onlar için ne kadar önemli bilmem ama bugünü asla unutamam…”
…………
Hadi önce empati yapalım. Siz bir babasınız. Hangi takımı tutarsanız tutun. Ve yanınızda eşiniz kucağınızda 4 yaşındaki evladınız. Kendinizce eğlenirken saldırı oluyor. Gerekçesi ne olursa olsun. Siz bu durumu hoşgörü ile karşılar mısınız?
Ne yazık ki burada büyük bir cahillik var. Çünkü Konyaspor’un gurur tribünü Nalçacılıların nereden nereye geldiğini biliyorum. Yapılan çalışmaların şahidiyim. Tribün liderlerinden bu grupla olan A takımına, bu ekibe finans sağlayan gönüllü dostlarıma kadar hepsini tanıyorum. Oturup konuşuyoruz. Bu grup böyle giderse mesela Beşiktaş ile özdeşleşmiş Çarşı’dan çok daha iyi ve büyük olacak. Ne var ki hala aramızda mesela bizim içimizde de basında da kara cahiller var.
Kimse Konya’da Konyaspor’dan başka takımı tutamaz?
Çok güzel bir savunma. Bunda samimi iseniz sizi ayakta alkışlıyorum ve sizinle aynı safta olacağım.
Ama bunu savunan arkadaşım Fenerbahçeliliği, Beşiktaşlılığı, Galatasaraylılığı tescilli Belediye Başkanlarımıza, vekillerimize, oda başkanlarımıza, iş adamlarımıza karşı aynı yürekliliği niye gösteremezler?
Oysa neden çok basit “MENFAAT”…
Buradan saf temiz yürekli Konyaspor taraftarlarına seslenmek istiyorum “Ne olur böyle gazlara gelmeyin. Kendinizi kimselere kullandırmayın. Her şey maalesef başarı ile endekslidir. Hele hele spor. Sporda başarı varsa vardır yoksa yoktur. Allah korusun gelecek sezon başlasın. Takım beş maç mağlubiyet alsın sövülmedik Aykut Hoca taşlanmadık Ahmet Şan kalmaz”
Örnek mi? Hem de taze mi taze bir örnek üstelik de spordan.
Geçen yıl TORKU Konyaspor basketbol takımını mevcut bütçe ve imkanları ile Avrupa kapısına kadar götüren baş antrenör Aziz Bekir değil miydi? Evet…
Eeee aynı isim çok iyi biliyorum aynı bütçe ve imkanlarla bu takımı düşürdü. Daha takım düşmeden Aziz Bekir kulüpten kovuldu.
Takım aynı takım. Yönetici aynı yönetici. Hoca aynı hoca
Bilmem anlatabildim mi?
Spor için sevgi varsa aşk varsa başarı şarttır.
Bu yüzden Konyalı da, Adanalı da, Ankaralı da başarıları yüzünden Fenerbahçeli, Beşiktaşlı, Galatasaraylı oluyorlar.
Bunu önlemenin tek bir yolu var; Kartalımız Konyaspor’umuz bu sezon yakaladığı başarıyı her yıl yakalayacak. Bunun bir tesadüf olmadığını ispatlayacak. Rüştünü ispatlayacak. Yani miniklerimiz, gençlerimiz başarıları ile büyüklüklerini ispatlamış takımları değil bu kez Konyaspor’u tutup Konyasporlu olacaklar.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Yapılmayan, yerine getirilmeyen sözde hayır yoktur.
NE Z AMAN ADAM OLURUZ?
Selam verdiğimiz insanın arkasından konuşmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.