İçimizi ısıtan gol

İsmet Karababa

Konya'mızda yaygın bir anlayış vardır Konya'da Cumhuriyet bayramıyla sobalar kurulur, Hıdırellezi ile sobalar kaldırılır diye... İşte Sonbahar ayının son dönemecine girdiğimiz Kasım ayında geceleri soğuk olur Konya'mızda işte böyle gece soğuğunun başladığı, Torku Arena’nın bulunduğu alanda daha çok hissedildiği bir gecede üşüdük, üşüdük son dakika da gelen golümüz ile ısındık adeta..!

Hafta içi yapılan teknik adam değişikliği ile takımımızın başına getirtilen Aykut Kocaman ismi ile camiada ve futbolcular üzerinde oluşan sinerji ile Karabükspor maçında güzel ve baskılı oyundan sonra üç puana rahat ulaşırız fikrindeydim. Ancak son dakikada da olsa üç puan tamam ama oyun olarak değişen hiç bir şeyin olmadığı gerçeğini yaşadık.

Elbette Aykut hocanın elinde sihirli bir değnek yok her şey biran da değişemezdi, ancak her teknik adam değişimi futbolcu üzerinde olumlu etki yaratır ve genelde takımlar istekli, arzulu oyun içinde yeni hocalarına görüntü verirler sonucunda üç puan çıkartılır diye bekledik. Bizde üç puan tamam da oyunda bir değişim, futbolcuların istek, arzularında bir farklılık oluşmamış ne yazık ki..!

Bilgi, birikimi, kariyeri bakımından Aykut Kocaman transferi büyük başarıdır. Hocamızın bu kadro yapısını bir anda mükemmele dönüştürmesini kimse beklememeli sadece iyileştirebilir iyileştirecektir buna her kes gibi bende inanıyorum.  Bunları yazarken zaman içinde olası olumsuz sonuçlarda Aykut Kocaman'da ilaç olmadı kimse demesin düşüncesi ile bir gerçeğin altını çizmek istedim.

Futbolcu kadrosudur kaliteyi sahaya yansıtacak olan teknik adamdır var olan yapıyı iyiye oradan da mükemmele ulaştıracak olan, yetersiz veya eksik olanı düzeltmesi bir yere kadardır sonrası için kadro yeterliliği ister, kalite aranır bizim kadro yapısından bu veya biraz daha iyisi çıkar  arzulanan mükemmeli değil.

Teknik adam değişikliği ile oluşan havayı güzelleştirecek olan futbolcu kalitesidir, bireysel olarak tek tek ele alırsak geçmiş kariyerlerine bakarsak her biri yetenekli olabilirler ancak futbolcular bir, biri ile uyum gösteren bir, birlerini tamamlayan özellikler olmalıdır. Kadro yapısını oluştururken transferi yapanlar buna dikkat edilmeliydiler. Sisteminizin işleyişine, taktiğinizin sahaya yansımasına katkı vermiyorsa yaptığınız transferden netice alamıyorsanız bir değil bin kez düşünmelisiniz. Transfer zor iştir bilgi, birikim, anlayış, arayış, özveri gerektirir. İşe duygusallık! katılırsa bu anlamda başarısızlık kaçınılmaz olur.

Daha önceki yazılarımda Tolga'nın gerekliliğinin hep altını çizmiş, Hasan Kabze'nin bu yapı içinde forvette değerlendirilmesi gerektiğini dile getirmiştim. Ben dedim oldu değil birazcık futbolun içinde olan bu eksikliğe işaret ederdi. Savunma ve orta sahamızın durumunu ve futbolcu özelliklerine, transfer anlayışına vurgu yapıp durmuştuk. Keşke yanılan olsaydık.

Maça gelince İki takım açısında da kayda değer bir görüntünün olmadığını belirtsem iki tarafa da haksızlık yapmış olmam sanırım. Karabükspor bizdeki değişimin yaratacağı havadan etkilenmiş kontrollü oyun önceliğinde oynamadan oynatmayım çıkarabilirsem 1 puan iyidir görüntüsündeydi. Bizde ise savunma işleyişine birde Uğur İnceman, Mehmet Güven özellikleri eklenince tempoyu artırmamız imkansızdı öyle de oldu hele Uğur İnceman'ın mücadeleden uzak yapısı içinde yan pas geri pas anlayışı takımın el freni gibiydi. Mehmet Güven takım savunmasında iyiydi tamam ancak ofansif anlayışta o da etkisiz olunca üretken olamadık.

Rakibin etkili oyuncusu Traore'yi  Mehmet Uslu etkisiz kılarken her zaman ki takım hücumuna etkisini doğal olarak görünmedi, Selim-Kokaloviç ikilisi daha uyumlu gözüktü. Tolga'nın etkili çıkışları göze çarparken goldeki katkısını da bu özelliğinde gördük. Torje ile oyuna sonradan giren Ömer Ali takımın iyilerindendiler. Hleb özelliklerini öne çıkaracak olan yanında önünde oynayan oyunculardır. Bu yöndeki eksikliğimiz Hleb'in kalitesini de etkisini de ortaya çıkartmıyor, Hasan Kabze yerini buldu galiba zamanla burada daha etkili olacaktır.

Maçın ikinci yarısında kendi sahsına gömülen Karabükspor’a karşı etkili olamazken Selim'in atılması ile futbolcularımız sorumluluk aldı ve mücadele etmeye başladılar. Biraz kıpırdanmamız hem etkimizi artırdı hem de golü getirdi. Gol öncesi Hleb ile başlayan Hasan Kabze ile devam eden Tolga ile süren organizasyonumuz sonucunda Ömer Ali'nin vuruşu dönen topa takibi ile gelen golümüz ile üç puan geldi, lazım olan da sonuçtu.

Bu maçta değişime rağmen gösterdi ki bize gerekli olan hem adam, hem zaman bu görüntü içinde alınan üç puan büyük puandır. Devre arasına kadar yenemiyorsak yenilmeyelim anlayışımız sürmeli toplayabildiğimiz kadar puan toplamalıyız. Beklentilerimizi Aykut Hoca’nın devre arası transfer hamleleri sonrasına bırakalım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.