Yiğit Mehmet Bey tarafından 1392 yılında alınan ve Osmanlı idaresinde 500 yılı aşkın süre kalan Üsküp, iki dünya savaşı ve iç karışıklıkların yaşandığı dönemleri geride bıraksa da kent kimliği önemli ölçüde zarar gördü
140
1392 yılında girdiği Osmanlı idaresinde 500 yılı aşkın süre kalan Üsküp, bugün cami, han, kervansaraylar gibi Osmanlı eserlerinin tahrip edilmesiyle kaybettiği eski ihtişamlı günlerini arıyor. Üsküplüler'in deyimiyle "Bursa'dan el alan, Balkanlar'a ruh veren", günümüzde ise Makedonya Cumhuriyeti'nin başkenti olan Üsküp, kanlı dönemleri hem mimari hem sosyal hem de kültürel anlamda iz bırakan yaralarla geride bıraktı.
240
Osmanlı Devleti'nden 1912 yılındaki Balkan Savaşları ile ayrılarak Sırp Krallığı hakimiyetine giren, ardından iki dünya savaşında da merkez noktada bulunan Üsküp, 1944-1991 yıllarında Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti hakimiyetinde kaldı. 1990'lı yılların sonundan 2001 yılına kadar bölgede yaşanan iç karışıklıklarda adı sıkça anılan Üsküp, tüm bu badirelerden kayıplarla günümüze ulaştı.
340
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde 125 caminin bulunduğunu belirttiği, günümüzde çok azının ayakta kaldığı Üsküp'te sadece camiler değil, Osmanlı döneminde inşa edilen eserlerin büyük bölümünün tahribata uğradığı dile getiriliyor. Özellikle Osmanlı-Türk Çarşısı olarak adlandırılan tarihi Bedesten'de esnaflık yapan Türkler'in büyük çoğunluğunun neredeyse isim isim ve mevkileriyle bildikleri birçok eser, bir dönem yaşanan ırkçı saldırılar, komünist rejim dönemindeki siyasal amaçlar ya da yakın tarihte yapılan bazı imar çalışmaları nedeniyle yok oldu.
440
TİKA, Üsküp'te ecdat yadigarlarına sahip çıkıyor
Yaşanan yıkıcı dönemlere rağmen Üsküp'te yer alan Osmanlı eserlerinin korunması, tahrip edilenlerin onarılması amacıyla Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından bölgede yürütülen çalışmalar dikkat çekiyor. Üsküp'ün yanı sıra Ohrid, Radoviş, Struga, Kalkandelen gibi Türk nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde de Osmanlı ve İslam eserlerinin bakım, onarım ve tadilat işlerinin bazılarını üstlenen TİKA, bölgede yaşayan Türkler'in takdirini topluyor.
540
Üsküp'te tarihi yapılarının yoğun olarak sorumluluk alanında bulunduğu Çayır Belediyesi Belediye Başkan Vekili ve Makedonya Kalkandelen Üniversitesi Şarkiyat Bölümü Öğretim Üyesi Süleyman Baki, Üsküp başta olmak üzere tüm Balkanlar'da 3 bin 500'den fazla Osmanlı eseri bulunduğunu söyledi.
640
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde ve bazı tarihçilerin çalışmalarında Üsküp'te 125 camiden bahsedildiğini kaydeden Baki, "Osmanlı'nın son dönemlerinde Üsküp Belediye Başkanı olmuş Salih Asım Bey de 'Üsküp Tarihi ve Civarı' adlı eserinde bu konuda önemli bilgiler sunuyor. Sadece dini eserler değil, Osmanlı Üsküp'ün sembolü olan Taşköprü'yü de inşa etmiş ve insanların kullanımına sunulmuş" dedi.
740
"Üsküp, Osmanlı hoşgörüsünün canlı bir örneği" diyen Baki, "Üsküp, dönem dönem savaşlar, siyasi amaçlı rejimlerin farklı düşünceleri, art niyetli kişiler tarafından Osmanlı eserlerinin tahrip edilmesi veya yok edilmesiyle büyük zarar gördü" diye konuştu.
840
Osmanlı'nın çekildiği ilk dönemlerde Üsküp'ün sembolü olabilecek kadar mimarisi güzel olan 1492 yapımı Burmalı Camisi'nin yıkıldığını, bu yıkımların Yugoslavya döneminde de sürdüğünü anlatan Baki, şöyle konuştu: "1925'de Burmalı, 1975'te Yelenkapan Camisi, imar planı çerçevesinde yol yapılacak bahanesiyle yıkılabiliyor. Yine 1420'de yapılan Gazi Kasım Camisi de aynı gerekçeyle yıkıldı. Üsküp Türk Çarşısı'ndaki birçok eser, Yoğurtçular Camisi, Kazancılar Mescidi gibi yapılar da aynı akıbete uğradı."
940
Tarihi eserlerin yıkılmasının yanı sıra yıkılmayan bazı eserlerde Müslüman nüfusu rahatsız edecek düzenlemeler yapıldığını dile getiren Baki, şöyle devam etti: "Üsküp Sultan Murat Camisi'nin yanı başında Balkanlar'ın en eski saat kulelerinden biri duruyor. Saat kuleleri başka şehirlerde de var. Mesela Kırçova ve Manastır'daki saat kulelerinin tepesine 1990'lı yıllarda komünist rejimden çıkıldığı halde devlet tarafından 2 haç takıldı. Osmanlı döneminde bunlarda dini semboller yoktu. Adeta Müslüman toplumun sinir uçlarıyla oynandı."
1040
Osmanlı eserlerine Türkiye sahip çıkıyor
Osmanlı eserlerine yönelik olumsuzluklara rağmen özellikle son yıllarda TİKA aracılığıyla Türkiye'nin sahip çıkmasıyla olumlu gelişmeler yaşandığını ifade eden Baki, Arasta, Hatuncuk, İsa Bey camilerinin çevre duvarları ve Alaca Camisi'nin bakım ve restorasyon işlerinin Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırıldığını anlattı.
1140
Bazı eserlerin ise çeşitli vakıflar, dernekler ve sivil toplum kuruluşları tarafından "ayağa kaldırıldığını" vurgulayan Baki, "Bu Üsküp'e has bir durum değil. TİKA Manastır ve Ohrid'de de birçok eseri restore ediyor. Bunlar tamamen Türkiye'nin katkılarıyla yapılıyor. Buradaki devletin bu çalışmalara katkısı söz konusu değil" dedi.
1240
Baki, yıkılan camiler, yeni binaların gölgesinde kalan eserler ile Üsküp ve Makedonya'nın kimliğinin ve tarihi siluetinin ciddi anlamda tahribata uğradığına dikkati çekerek, Türkiye'nin desteklerinin sadece Türk ve Müslüman nüfus için değil, Üsküp ve Makedonya'nın tarihi siluetinin korunmasını önemseyen herkes için büyük önem taşıdığını belirtti.
1340
Makedonya devletinin, toplumun diğer kesimlerine verdiği desteği Müslüman nüfusa da vermesi gerektiğine işaret eden Baki, özellikle Avrupa Birliği'nin önem verdiği vakıf mallarının iadesinin Müslüman toplum tarafından büyük önemi olduğunu kaydetti. Vakıf mallarının iadesiyle bu yerlerin restore edilmesinin kolaylaşacağını belirten Baki, "Birçok eser vakıf malı olduğu halde Makedonya İslam Dini Birliği ya da müftülükler buraları kullanamıyor. Oysa Yahudi ve Ortodokslara ve diğer dini cemaatlere tamamen iade edildi" diye konuştu.
1440
Makedonya'da yaşayan Müslüman nüfusun anayasal anlamda "asli unsur" olduğunun altını çizen Baki, azınlık statüsünde bulunmadıklarını, bu nedenle sorunun "azınlık hakları" değil, "vatandaşlık hakları" ile ilgili olduğunu vurguladı.
1540
Devletin toplumun her kesimine ve ihtiyaçlarına eşit mesafede durması gerektiğini dile getiren Baki, "Amacımız kilise yapılmasın ya da sadece cami yapılsın değil. Amacımız Osmanlı gibi kilise de cami de yapılsın. En azından 2 kiliseye karşılık bir camimiz onarılsın ya da yapılsın ancak bu konu Makedonya'nın çözmesi gereken bir sorun" dedi.