Yeni yılın ilk günlerinde toplumun en çok konuştuğu gündem maddesi ekonomi…
Asgari ücrete yapılan ve 2024 yılında geçerli olacak olan zammın ardından kısa bir süre önce en düşük memur ve memur emeklisinin yeni yılda alacağı maaş da belli oldu.
Sırada SGK ve Bağ-Kur emeklileri var.
Emekli tayfasının maaşları belirlenip olumlu veya olumsuz tepkileri dininceye kadar da bu gündem bitmeyecek.
Tabi gelir artışıyla paralel gider artışı da uzun süre gündemimizin salt konusu olmaya devam edecek.
Yaşadık ve gördük…
Çalışana, emekliye, memura yapılan zamlar, geçmiş dönemlerde serbest piyasada aynıyla karşılık buldu.
Yine bulacak…
Hani diyor ya Türk sineması filmindeki bir replikte, “Zam gelecek… Geldi ya… Olsun, yine gelecek…”
İşte tam da o mantık…
Zam geldi diye iş bitmeyecek, yine gelecek…
Bu süreçte hep şunu savunduk, maaşla çalışan bir kişinin gelirinin ne kadar yüksek olduğu değil, giderinin ne kadar az olacağı önemli…
Yani enflasyonu ne kadar dizginleyebilirsek, o kadar iyi bir maaşa ve o kadar yüksek bir geçim standardına kavuşmuş olacağız.
Hükümet bu dönemde enflasyonu dizginleme konusunda oldukça kararlı duruyor. Umarız bu kararlı duruş, fiiliyatla karşılık bulur da kıt kanaat geçinen insanlar rahat bir nefes alır.
Başlıktaki konuya gelince…
Sadece bugünün gündemi değil aslında asgari ücretli çalışan ile memurun arasındaki uçurum…
Geçmişe dönüp baktığımızda hemen her dönem en düşük memur maaşı asgari ücretin ortalama iki katı üstünde olagelmiş.
Asgari ücretliler düne kadar 17 bin liraya iyi para gözüyle bakarken, daha maaşları cebe girmeden gelen zamlar ve memur maaşlarındaki artışla birlikte burada bir adaletsizlik yok mu diye sorgulamaya başladılar.
Bunun bir de emekli boyutu var. En düşük 7 bin 500 lira olan emekli maaşına ne kadar zam yapılacağı, emekli maaşının ne kadar olacağı merak konusu. Emekliler, asgari ücretliye yapılan zam ve ardından memur ve memur emeklisine yapılan zamla birlikte beklenti çıtasını bir miktar daha yükseğe çıkardı.
Tahminlerimize göre bir sonraki aya kalmadan emekli maaşlarıyla ilgili yeni düzenleme açıklanmış olacak.
Yine söylüyorum, işçi, memur, emekli fark etmez… Hepsi için geçerli olan en önemli husus, paranın alım gücünün ne kadar yüksek olduğu veya olacağıdır. Bunun için de dün 100 lira olan bir ürünün her bir maaş artışında yüzde 20-30-40 artarak 200 lirayı bulmamasıdır.
Yeni yılda paramız bereketli mi olacak yoksa enflasyon canavarının karnını beslemek için hiç olup mu gidecek, bunu zaman içerisinde göreceğiz.