İki Kere İki Meselesi!

Erol Sunat

Bizim matematiğimiz gerçekten iyi değil. Yada iyi değilmiş gibi yapıyoruz. Dört işlem dediğimiz o akıl yürütme, kafadan hesap etme, bölme-çarpma, toplama-çıkarma hesabı yalan oldu.

Şimdi yükseklerden yüksek bir matematik var! Her şeyin bir matematiği var diye bir başlıyor ahkam kesmeye, rakamlara bir vuruyor işi, yetişebilene, akıl erdirene, bu rakamlarda neyin nesi diyebilene aşk olsun!

Matematik kartallar yüksek uçar sözü gibi yükseklerden uçuyor.

Konacak dal bulamıyor, kendine zirve beğenmiyor! Mağrur mu mağrur.

Rakamlar Kral, rakamlar Şah, rakamlar İmparator!

İşin aslı astarı, gerçeği, hakikati, iki kere iki dört etse de, o rakam sizin bildiğiniz, sizin bildiğiniz size, bizim bildiğimiz bize havası, her şeye hakim olan hava!

Bizim hesabınız fakir-fukara hesabı…

Vatandaş hesabı…Az gelirli, dar gelirli hesabı…Asgari ücretli hesabı…Emekli hesabı…

Eskiler parmak hesabıyla falan derlerdi. Yani ilkel hesap! İlkel kalan hesap!

Bu matematik başka, hatta bu hesabın matematiği daha bir başka…Hesap makineleri şaşkın.

Ben bulamadım, sen nasıl buldun o hesabı diye soruyor, cevap alamıyor!

İki kere iki bir bakmışsınız yirmi, bir bakmışsınız 36 falan oluyor. Yüz olsa, bin olsa ne çare?

İki kere iki her zaman dört etmez, bazen üç, bazen beş eder diye anlatılan fıkralar da yalan oldu!

*****

Hesaplar şaştı! Bardaklar taştı! Borç-harç boyumuzu aştı!

Bizim hesap bildiğiniz evdeki hesap!

Çarşıya uymayan…

Pazara dayanamayan…

Markete alışamayan…

Faturalara yetişemeyen…

Cebimizde bir gün dahi eylenmeyen…

Yetmeyen, yetişmeyen…

Garip ve tuhaf bir hesap!

Bu hesabın içinden çıkın çıkabilirseniz!

Bir zamanlar iyi kötü bütçesini denk getiren insanımıza, Türk Milleti ekonomiden anlar, hesabını-kitabını iyi yapar diye övgüler yağıyordu.

O övgülerin yapıldığı dönemlerde bir sahiplenme vardı.

Karşılıklı sevgi-saygı vardı. Hoşgörü vardı, anlayış vardı. Kadir-kıymet bilmek vardı!

Benim köylüm, benim çiftçim, benim işçim, benim memurum, benim emeklim diye sıcacık, sımsıcak sözler, kol-kanat germeler, sahip çıkmalar, yanımızda olmalar vardı.

*****

Bir zamanlar iki kere iki her yerde dört ediyordu. Sevgiyle, saygıyla, el ele vermekle, karşılıklı anlaşmayla meseleler çözülüyor, hallediliyordu.

Matematik havalara girmiyordu. Yükseklerden uçmuyordu. Rakamlar kimseyi şaşırtmıyordu.

Gönlümüzden geçen bu değildi lafı daha icat olunmamıştı.

Gönlümüzden geçeni veremiyoruz cümlesi ne dile getirilmişti, nede temcit pilavına dönüşmüştü.

İşçi, memur, emekli yüzde yüz zamlar görebiliyordu.

Rakamlar göz boyamıyordu. Yalan söylemiyordu.

Gerçi karaborsanın hakim olduğu, zil takıp oynadığı yılları yaşamadık değil. Kuyruk medeniyettir gibi kelamlarda duyduk, kuyruklara da çok girdik.

Banka kuyruklarında bayılanlar, kalp krizi geçirenler, hayatını kaybedenlerde çoktu.

Bu kuyruklar iki kere ikinin dört ettiği gibi o günlerden bugünlere intikal etmedi mi?

Çok değil daha geçen hafta, zam öncesi ucuz akaryakıt kuyrukları, o kuyrukları hatırlatmadı mı?

Pandemi içinde, “tam kapanma” döneminde ucuz soğan ve patates kuyruklarını unutmuş olamazsınız!

Öyle 1940’lara, yetmişlere falan gitmeye gerek yok!

Anlayacağınız iki kere iki kuyrukları her dönemde var oldular!

O dönem, bu dönem, şu dönem demenin bir esprisi yok!

Tarih yalan söylemez dedikleri gibi, kuyruk da yalan söylemez!

*****

Ne diyorduk? İki kere iki! Kur patladı, dolar patladı, altın patladı, enflasyon patladı, insanlarda sabır taşı çatlamayı geçti, infilak etti.

İki kere iki ters yüz oldu, kabuk değiştirdi, değişime uğradı!

Sevgili TÜİK, Aralık ayına yüzde 19.89 rakamıyla giriyor.

Bakalım ne olacak, yüzde yirmiyi ne kadar geçecek diye daha şimdiden tahminler yapılmaya başlandı!

Vergiler yeni yılla birlikte yüzde 36.2 artıyor.

Gerçek enflasyon en az bu kadar diyenler bir hayli fazla…

İki kere iki bakalım kaç olarak açıklanacak…

Hatırlarsanız 2022 yılının ilk altı ayı için iki kere iki yüzde beş eder gibi bir sonuç çıkmıştı. Üzerine de artı enflasyon farkı denmişti.

Evdeki hesap Kasım 2021 ayına uymadı!

İki kere iki dolarda 13.5, altında 770 rakamlarına ulaştı.

Rakamlarda güncelleme talepleri, asgari ücrette tatmin edici bir rakam beklentileri, 2021 yılının son ayı olan Aralık ayından beklentiler olarak ardı ardına eklenmiş durumda…

*****

Enflasyon bayağı bir yüksek uçtu. Nutkumuz tutuldu! Kendimize gelemedik!

Piyasalar sallandı, marketler, çarşı-pazar gaza bastı, fırsatçılar şahlandı!

Bizler için hâlâ iki kere iki dört!

Başka ne edecekti ki demeye çalışanlar ise pek çok!

Mevcut iki kere iki, artık ekmek alırken bile iki kere düşündürüyor!

Faturalar gelmeye başlayınca, Karadeniz’de gemileri batmışa dönecek insanlar!

Gözleri kararacak, başları dönecek, takatleri kesilecek, adım atacak halleri kalmayacak!

Zaten daha şimdiden halleri hal değil!

Esnaf öyle, emekli öyle, asgari ücretli beklemede, işsiz çıkmadık canda bir ümit diye günü güne eklemede!

Gözler Aralık ayında…Bakalım iki kere iki kaç edecek, hep birlikte göreceğiz!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.