Sosyal hayatınızda siz siz olun ikili iletişime hiçbir zaman dahil olmayın. Bunu söyleme sebebim geçtiğimiz günlerde dile getirdiğim gibi Deniz Akkaya ve kızı sorunu…
Bir anne-kız eminim bugün tartışsalar yarın bunu unutacaklardır. Pek çok ilişki dinamiğinde de durum böyle değil midir?
Sizler eşiniz ile tartışırsınız durumu bir boşluğunuza gelmesi ile birilerine anlatırsınız ve olan senaryo hep aynıdır. Siz sevdiğiniz için unutursunuz fakat karşı taraf yarayı kanatmayı çok güzel şekilde başarır.
Deniz Akkaya durumu da tam olarak böyle olacak. Yapılan yorumlarda ne o genç kız düşünülüyor ne Deniz Akkaya’nın psikolojisi…
Elbette durum pek iç açıcı değil. Fakat sonuç itibari ile bir anne kız. Herkes bugünlerde birer psikolog birer pedagog olarak yorumlar yapıyor. İşi kesinlikle ehline bırakamıyoruz.
Anneme ne zaman ‘Bu neden bunu böyle yapmış’ tarzında bir cümle söylesem bana ‘İşin iyisini sahibi bilir’ der.
Burada bahsettiğim konu elbette yanlışın düzeltilmesine karşı olmam değil. Fakat insanlar olarak çok çabuk yargılıyor çok çabuk eleştiri yağmuruna tutuyoruz.
Etrafımızda bir çift ayrılmasın hemen peşinden zaten belliydi yaftasını yapıştırıyoruz. İkili iletişimlerde araya girmenin usulünü unutarak davranıyoruz.
Bir tartışmada kendimizi taraf görmekten ziyade sadece izleyici olmanın gerektiğini öğrenmeliyiz.
İyiyken ben mi vardım? Sorusunu her durumda yorum yapan insanların ara ara kendisine sormasının daha sağlıklı olacağını ifade edebilirim…