İç Anadolu’nun rüyasıydı KOP, KOP diye koptu geldi Anadolu. Koptu derken, kopmak anlaşılmasın. Kopmak Anadolu’da koşmak demektir.
Koptu geldi deyince, koştu geldi diye okuyun o söylenenleri…
Konya’da deniz yok! Denizle sınırı da yok! Konya’nın ve komşularının denize benzer, denizi hayal ettiren, denizi çağrıştıran bir hayali var öteden beri…
O hayali süsleyen Bağbaşı Barajı, Bozkır Barajı ve Avşar Barajları hayata geçiyor ardı ardına…
Sonra bir başka rüya Mavi Tünel var! İyi ki de var!
Konya ovasına su getirmek için ilk kazmayı vuran Beyşehirli Kurukafa Mehmet Efendi’nin kemikleri sızlamıyor artık! Osmanlı’nın Konya Valisi, daha sonra Osmanlı Sadrazamı Avlonyalı Ferit Paşanın da…
Bu hayal bir asrı aşkın zamandır bölgenin rüyası…
Nesilden nesle anlatılan, aktarılan, yaşatılan ve canlı tutulan bir hayal…
Adına ister hikaye deyin, ister destan…
Bu destanın adı KOP!
İçinde; Aksaray, Karaman, Konya, Niğde, Nevşehir, Yozgat, Kırıkkale ve Kırşehir’in olduğu illere KOP İlleri deniyor.
KOP yani Konya Ovası Projesi…
İkinci Marmara lafı ise fantezi bir laf! Lakin ciddiye alanlar yok değil!
Bu Marmara da nereden çıktı diye sorabilirsiniz. Enflasyon patlamış, Mübarek Ramazan ayının başında cep delik cepken delik halimiz de, belli ki kimsenin umurunda değil! Derdimize ne şarkılar teselli ne de türküler! Teselli olacak, teselli verecek olanlar gittiler bu dünyadan birer, ikişer! Bir kısmı da kabuğuna çekildi, hayata küstü, ya saz onlara küs, ya onlar saza…
*****
Yüzde 127’lik elektrik faturalarından ve elektriğin hepimizi çarpmasından sonra, enerji meselesi olmazsa olmaz bir konu haline geldi!
Elektrik faturaları haneleri ve iş yerlerini öyle bir göçürdü ki, enkaz altında kalan kalana!
Ha dünyaya meteor çarpmış, ha hanelerimize ve işyerlerimize elektrik!
Bu çarpma sonrasında, çarpılan iflah olmaz dertlerle boğuşmaya başladı!
Ardından birde Doğalgaz eklendi. Doğalgazda çarpılanları ve çırpınanları, yerde sürüklüyor!
Kaç başlı ejderhayla savaşacağını şaşırdı millet!
O eski masallarda anlatılan yedi başlı ejderhadan daha tehlikeli bu hal ve ahval!
Hayal perdesinde Hacivat’ın” Yar bana bir eğlence medet” dediği gibi, bizde, enerji derdine düştük.
Enerjinin bol olanına!
Sürekli olanına!
Bizim olanına!
Ucuz olanına!
Bizi yakmayanına!
Çarpmayanına!
Sürüklemeyenine!
Süründürmeyenine!
Talibiz, talip olmasına amma, ufukta bir gemi, yok imiş yelkeni! Dinlediğimiz masallar gibi, sağımıza baktık alan, solumuza baktık alan, ne söylendi, ne anlatıldı cümlesi yalan! Bir çuval laf, geriye kalan!
*****
Deniyor ki, Marmara’da güneş enerjisi yapacak yer kalmadı!
Anlatacağımız hikayede tam buralarda başlıyor zaten!
Efendim, bir ara Marmara’da Organize sahası yapacak yer kalmadı falan deniyordu. Sonra birden spot ışıkları Konya ve Anadolu’nun üzerinde yandı.
Yandı da ne oldu?
Spotlar yandı, aydınlandı her yer, gece gündüz gibi ışıldamaya başladı!
Flaşlar patladı!
Kürsüler parçalandı!
Mesajlar havalarda uçuştu!
Bu bölge neden ikinci Marmara olmasın dendi!
Bu girizgahı, kime sorsan beğendi!
Netice de!
Hikaye yılan hikayesi oldu!
Yarım kalan aşk gibi!
Nişan atan taraf gibi!
Döndüler gerisin geriye….
*****
Geçtiğimiz hafta, gündemde enerji vardı, ödenemeyen enerji faturaları vardı, dolayısıyla çare arandı. Çare Anadolu ve Marmara hikayesiydi. Eskimeyen ve eskitilemeyen yepyeni bir temcit pilavı!
İkinci Marmara, güneş enerjisi için oldukça büyük bir alana sahip olan Konya’ya doğru yelken açar mıydı? O yelken çoktan açılmıştı…Bilindiği üzere Konya Karapınar’da böyle bir alan var! Adı da, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA)!
Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, ''Dünyanın sayılı büyüklükteki güneş santrallerinden olan Karapınar Güneş Enerjisi Santrali'ni (GES) inşallah 2022 sonunda tam kapasiteyle devreye alacağız'' diye bir açıklama yapmıştı.
İki bin 600 futbol sahası büyüklüğünde olan santral kurulum alanı, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın ise en büyük 5 santralinden biri olacak açıklamalarında bulunulmuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’da, “İnşallah Karapınar GES tam kapasiteyle 2022 yılının sonunda devreye alınacak. Burada 20 milyon metrekarelik bir alan, güneş panelleriyle donatılacak. Her yıl 1,5 milyon ton fosil yakıt kullanımı da engellenmiş olacak'' demişti.
Türkiye enerjisini yenilenebilir kaynaklardan neden üretmesin benzeri sorular, güneş ve rüzgar enerjisine çevrileli ise yıllar oldu.
Konya bu çalışmaya Karapınar’la başlamış durumda…
*****
Bir taş attım havaya diye başlayan türküyü bilirsiniz. Havalara taşlar atılır, o taşlar gelir bizim kafamızı görümüzü yarar!
Sonrada az yardı, canımı acıtmadı. Acıtsa da çabucak geçti gitti!
Taş değil mi, düşer mi düşer, birkaç tanede bana isabet etmiş, etmiş de ne olmuş diye diye geldik bugünlere…Daha inemedik, varamadık Akdeniz’e!
KOP bitmedi, Konya Ovası bir uçtan bir uca sulanamadı.
Dış havzalardan su getirme yılan hikayesine döndü.
Araya girmeyen kalmadı. Neyimiz varsa yarım! Neyimiz varsa natamam!
İkinci Marmara’nın lafı dahi Marmara çırası gibi yakıp geçiyor. Zaten yanmışız, yana yana kül oldum diyerek mi teselli bulacağız?