Ligde henüz galibiyeti bulunmayan bir takımla oynamak her zaman zor olmuştur. Oynadığınız bir maçta iki kere öne geçip te maçtan yenik ayrılıyorsanız şapkanızı önünüze eğip nerde hata yaptım diye kendinize sormanız lazım. Bu maça başlamadan önce kalende sadece yedi gol görüpte bu maçta bir anda dört gol görüyorsanız bir yerlerde yanlış yapmışsınızdır. Buna konsantrasyon eksiğimi dersin yoksa rakibi küçük görmemi dersiniz bunu kamuoyuna bırakmak lazım.
Maça gelecek olursak Konyaspor kötüde başlamadı. Saha dizilimi yine Erzurum maçındaki gibi aynı taktikle çıktı sahaya Konyaspor. Ama demek ki her oyun sistemi her maça olmuyor. Daha maçın başında Sehic’in o inanılmaz hatası rakibi öne geçirmiş oldu. Eğer o dakikalarda kalesini boş bırakmasa Uğur’un rakip oyuncuya yetişip o topun kaleye gitmesine engel olacağı aşikardır. Sehic performans olarak bu sezonun en kötü oyununu çıkardı. Neyse ki maçtan tam on beş dakika sonra penaltıyla beraberliği yakalamamız ve hemen arkasından Milosevic’le öne geçmemiz takımın bir anda oyun oynamasını değiştirdi. Fakat arkasından gelen gollerle sahadan yenilgiyle ayrılmış oldu Konyaspor.
Bir diğer konu ise defans hattında ki oyuncuların birbirleriyle olan uyumsuz görüntüsü sahadan yenilmemizi daha da kolaylaştırdı. Keşke maça Adil’in yerine Ahmet Çalık’la başlasak sonuç farklı mı olurdu diye insan soruyor kendisine.
Sahanın bence en iyilerinden Jevtovic gözüküyordu. Oda maçta gördüğü bana göre ağır bir sarı kart oldu ve Sivas maçında cezalı duruma düştü.
Artık önümüze bakıp hafta içi oynayacağımız kupa maçı olan Altınordu ve hemen arkasından lige dönüp Sivas’la olan maça bakmalıyız. Bu maçtan illaki teknik ekip ve oyuncular ders alıp ona göre çalışacaklardır. İnşaallah sakat oyuncularda bir an önce iyileşir ve takımlarına geri dönerler. Artık yavaş yavaş üç beş güne bir oynayacağımız maçlara giriyoruz.