Bugün hata sonu kızmaca kızdırmaca yok. Kendi kendimize güzelliklerden bahsetmeye devam edeceğiz. Ama bugünkü yazımızda yine tarihi hatırlayacağız güzel insanları yâd edeceğiz ve bugün aramızdaki örnek bir insandan söz edeceğiz.
Önce sizlerden gelen küçük notlarla başlayalım.
Ali S……….. bey sitemle karışık şöyle diyor;
“Sayın Uğur Bey selamünaleyküm hayırlı işler.
31 Mart seçiminden beri 4 aydır her ay suya zam yapılıyor, yazık günah değil mi başka belediyeler indirim yaparken bizim Büyükşehir 4 aydır her ay zam yapıyor. %70 oy verdik diye mi böyle yapıyorlar?.
Bu durumu köşenizde dile getirmeniz dileğiyle.”
………….
Sayın okurumuz Ali Bey, neyi dile getireceğiz bilmiyorum ki. Biz haberini yapıyoruz. Dile getirmek, yorumlamak siz değerli hemşerilerimizin.
BELEDİYE’NİN ORDADAKİ PARK BOŞALMIŞ
Bizim insanımızın gözünden hiçbir şey kaçmıyor. Yeter ki yakalasınlar. Perşembe günü öğle saatlerinde bir okurumuz yazıyor;
“Uğur Bey, fahri muhabirden selamlar.. Belediye yanındaki otopark şu anda boşalmış durumda. Büyükşehir’in makam arabası saltanatı bitmiş demiştin yaaa. Vallahi otopark bomboş.”…
………….
Ne diyelim Allah kimseyi dostsuz bırakmasın inşallah.
KONYA VALİLİĞİNE BİR GAZETECİ OLARAK DEĞİL
VATANDAŞ OLARAK MİNNETTARIM
Bu hafta içerisinde Konya basınında bana göre gerekli şekilde haber olarak yer almayan ama 7’den 77’ye dahası kundaktaki bebeklerimize kadar hepimizi ilgilendiren çok güzel bir karar çıktı.
Konya Valiliği Havai Fişek ve Patlayıcı Madde Uyarısı ile ilgili açıklama yaptı.
Bir küçük yerel gazeteci olarak bu konunun sıkıntılı yönlerini bu sütunlarda defalarca yazmıştım. Ama vatandaş olarak en mağdur olanlardan birisi idim. Çünkü benim de 1 yaşında torunum var benim de 80 yaşını aşan anam babam var. Ve benim ikametgah bölgemde Sille’de Erenköy mahallesinde sadece hafta sonu iki gün atsalar şükredeceğim. Düğün dernek var diye atsalar. Olur tabii adamların ömürlerinde önemli gün diyeceğim susacağım. Vallahi de billahi de haftanın 7 günü 24 saat hava fişek ve silah atılıyor.
Birkaç defa gecenin yarısı çıldırdım, durumu polise bildirdim. Gelen ekiplerdeki memurları böyle bir iş için yorduğum için kendimden utandım ve hepsinden özür diledim.
Ama inşallah bu defa Sayın Emniyet Müdürümüz Şükrü Yaman Bey, Valimiz Cüneyit Orhan Toprak Bey bu konudaki hassasiyetlerini sürdürdükleri sürece bu iş orta yolunu bulacak gibi. Bu değerli yöneticilerimize ve görevlilerine huzurlarınızda bir kez daha yürekten teşekkür ederim.
BÜYÜKŞEHİR’İN ELEKTRONİK
TABELALARINI OKUYOR MUSUNUZ?
Büyükşehir’in şehir içerisinde sürücüler için uygulamaya koyduğu elektronik tabelaları doğru ve dolu kullanıldığı zaman çok faydalı olacak inşallah. Belki insanlar uygulamasalar da okuya okuya bir gün beyinlerine kazınacak.
Bu tabelalarda üç gündür dikkatimi çeken yazı “Trafik kurallarına uymak kul hakkıdır.”… “Düğün konvoyları başkalarını üzmesin…” (Kelimeler tam olarak böyle olmayabilir).
Ama üç gündür benim beynime kazınıyor. Ve çok hoşuma gidiyor. Bu tabelalar sadece trafik için değil insanlar okudukça çok daha farklı alanlarda pozitif yönlendirmeler için de kullanabilir. Bu işi bu şekilde uygulayan yöneticilerimize teşekkür ederiz.
“İMPARATOR’UN DÖNÜŞÜ”
Bu ara başlığımız, yazımızın ana başlığı sakın ola sizi yanıltmasın.
Bu ne bir film, ne de bir tiyatro oyununun adı.
Valimiz Cüneyit Orhan Toprak Bey’i hafta içerisinde, günün bir yarısı üzerinde tişört ve normal vatandaş gibi sivil kıyafetiyle, yakın korumaları olmadan, gece yarısı habersizce Konya Numune Hastanesi'ni ziyaret etmesi, Acil Servis’te ve diğer bölümlerde karşılaştığı hastaların sorunlarını dinlemesi hastanedeki çalışmaları da denetlemesi beni çooook eskilere götürdü.
Sayın Vali Toprak, Konya’ya geldiği günden bu yana çok farklı bir devlet adamı profili çiziyordu. Biz de zaman zaman bunu dostlarımızdan duyuyorduk ne var ki Vali Bey Konya’ya gelmeden önceki görev yeri oralarda yaptığı çalışmalardan dolayı “güvenlik” açısından biz hep görmezden duymazdan geldik.
Çünkü Vali Beyi bırakın bu tür kurumlara yaptığı ani baskınları 5 yaşındaki çocuğu dinlemesinden ne diyeyim sporun her branşında hünerli oluşuna kadar tek kelime ile bir halk adamı idi.
İşte o gece yarısı hastane görüntüleri elimize ulaşınca gözümün önüne hemen “İMPARATOR” lakaplı, rahmetli eski Konya Valisi Kemal Katıtaş’ı hatırladım.
Biz bu Sayın Valimiz ile de çalıştık.
Rahmetlinin ayağında sivri burunlu yumurta topuklu siyah ayakkabıları bacağında Adana şalvarı başında kasketi ile yaptığı denetimler hem de bu şehirde her yeri, hem de gece sabahlara kadar tek başına denetimleri yaşadık.
Konyalının her insanının sevip saydığı efsane bir valiydi rahmetli Katıtaş.
Öyle ki bir Konyalı Adana’da yemek yediyse o iş yeri Konyalının yemek parasını almazdı. Sayın Vali Adana’ya o işletmeye parasını kendi gönderirdi. Bunlar öyle şehir efsanesi değil yaşanmış delilli ispatlı şahitli konulardı.
14 Ağustos 1987 tarihinde makam odasında geçirdiği kalp krizi sonucu vefat eden İmparatorumuza bir kez daha kabrin nur mekanın cennet olsun inşallah diyoruz.
Yeri gelmişken özellikle belirtmek istiyorum.
Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak Bey, Selçuklu Kongre Merkezinde gerçekleştirilen bir programın sonunda yaptığı konuşmada aynen şu ifadeleri kullanmıştı ve çok hoşuma gitmişti;
“Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devletin valisi olmaktan onur duyuyorum.”
İşte bize böyle Mülki İdare Amirleri lazım.
Mesleğinin gereğini yerine getirdiği içinde kendisine minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Allah mahcup etmesin Sayın Valim.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Sen ne yaparsan yap. Eğer bir şey olacaksa hiçbir şey ona engel olamaz
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Fatih Caddesi ile Şefik Can Caddesinin kesiştiği noktada kırmızı ışıklarda Şeker Tekke dolmuş sürücü kırmızı ışıkta basıp geçmediği zaman daha iyi ADAM oluruz.