“Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!” (Bakara/155 )
Dünyaya gözünü açan her insan imtihanla doğar, imtihanla yaşar ve hayatını sonlandırır. Allah her insana denenmesi için özel olaylar, durumlar yaratır ve sabrının karşılığı olarak sonsuz cennet yurdunu vadeder. Rabbimizin ayette haber verdiği gibi; Allah insanı kısacık dünya hayatında özel olarak yarattığı durumlarla imtihan eder.
Müminler karşılaştıkları her olayı Allah’ın yarattığını bilmelidir:
Müminler, karşılaştıkları her olayı Allah'ın özel olarak, imtihan kastıyla karşısına çıkardığını bilmeli, Allah'a tevekkül etmeli ve O'nun rızasına uygun olan en güzel tavrı göstermelidir.
Allah insana yaratılış amacını şöyle açıklar:
"İnsanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım." (Zariyat Suresi, 56)
İnsanın dünyadaki vazifesi, Allah'a ve ahirete iman etmek, Allah'ın Kuran'da bildirdiği şekilde güzel ahlak sahibi bir insan olmak, Allah'ın sınırlarını korumak ve O'nun hoşnutluğunu kazanmaya çalışmaktır. İnsan yaratılış amacını unutmadan yaşamak durumundadır. Ama bunu Allah’a samimi yaklaşarak, O’nu çok severek, varlığının Allah’ın bir hediyesi olduğunu bilerek, tüm yaratılanların Allah’ın nimeti olduğunu düşünerek hayatını sürdürmelidir.
"Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık." (İnsan Suresi, 2)
Allah bizi en güzel şekilde yaratmış, imtihan için bedenini, duyularını yaratmıştır.
"İnsanlar, (sadece) "İman ettik" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?" (Ankebut Suresi, 2)
Allah'ın emirlerini hangi insanların yerine getireceğini ancak yaşadığımız bu dünya hayatındaki imtihan neticesinde görebiliriz. Allah, insanlardan gerçek ve samimi bir iman istediği için, insan yalnızca "iman ettim" demekle derin bir imana ulaşmış sayılmaz. İnsan, Allah'a ve O'nun dinine gerçekten iman ettiğini, şeytanın, kendisini saptırmak için göstereceği büyük çabalara rağmen doğru yoldan dönmeyerek gösterebilir. İnsan kendi nefsine uymayacağını, inkarcılara uymayacağını, tutkularını, heveslerini Allah’ın rızasına tercih etmeyeceğini göstermelidir.
Allah, Kuran'ın başka bir ayetinde iman ettiğini söyleyenleri sınayacağını şöyle bildirmektedir:
"Yoksa siz, Allah, içinizden cehd edenleri (çaba harcayanları) belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız?" (Al-i İmran Suresi, 142)
İnananlar karşılaştıkları her olayı Allah’ın yarattığını bilip sabır yolunu seçmelidirler ve tüm bunların hepsine imtihan gözüyle bakmalı, Allah'a tevekkül etmeli ve O'nun rızasına uygun olan tavrı göstermelidir.
Sadece zorluklar değil, Allah’ın verdiği tüm nimetler de insan için bir imtihan sebebidir. Allah, verdiği her nimetle beraber insanın Kendisine şükredici olup olmadığını dener. İnsan, hem zorluk anlarında hem de nimetler içerisindeki rahatlık anlarında daima alemlerin Rabbi olan yüce Allah'a şükredici olup, O'nun emirlerini yerine getirmelidir.