Güzel güneşli bahardan bir Pazar günü tüm okurlarımızı en sıcak duygu, dilek ve temennilerimizle selamlıyoruz.
Bugünün tatil günü olması hasebi ile yine siyasetten uzak rahat bir yazı konusu dahası masum bir isteği bir kez daha okurlarımız adına yetkililere iletmek istiyoruz.
İşte geçtiğimiz hafta içerisinde bir bürokratımız selam vererek gazetemize çaya gelmişti. Sohbetin arasında bürokratımız cep telefonunu çıkartıp çektiği fotoğrafları bizimle paylaştı. Yukarıdaki kare bunlardan sadece birisi.
Evet bu aslında pek çok büyükşehirdeki sembol camilerimizde gördüğümüz bir sistem. O kadar basit ve o kadar kullanışlı ki.
Bizim şehrimizin de özellikle cenazelerin çokça kaldırıldığı bir namaz vaktinde yeri geldiği zaman yedi sekiz cenaze namazının kılındığı camilerimiz (Fotoğrafta açık örneğini görüyorsunuz. Üçler’in oradaki Hacı Veyis Camii avlusu) vardır.
Ve bakın yine yaz geliyor. Biz bu konuyu geçtiğimiz yıl da defalarca başka şehirlerden örnekler vererek yetkililere iletmeye kulaklarına kar suyu kaçırmaya çalıştık.
Ama nafile.
Özünde biz onları çok iyi biliyoruz.
Bizim Büyükşehir Belediyesi’nin bazı bürokratları inat mı inattır. Bir gazeteci yazıp gündeme getirdiği zaman Başkana rağmen durumu oyalar ve ısrarla da ne bileyim “Uğur Özteke yazdı diye yapmam” diye de bunu çalışma arkadaşlarına söyler. Yapmak için aradan bir süre geçer ve bu işlem yapılır. Tabii arada olan vatandaşa olur.
Böyle inat belediyeciler yanında bizim yazımızı da başka yazarları da gazeteleri televizyonları didik didik eden ve basının dile getirdiği konu eğer uygunsa derhal yapan belediyeciler de var. Ve gelinen noktada inatçı keçiler hâlâ orada kayanın başında dururken iyi niyetli ve eleştiriye açık belediyeciler de ya yükselirler ya da koltuklarını gittikçe kuvvetlendirirler.
Bence bu işte de bir inat var gibi.
Biz hiçbir zaman durduk yerde ya da kendi adımıza bir şey istemedik inşallah istemeyeceğiz de.
Ama vatandaş adına inat ve ısrarla yapılmayan bir çalışmanın kamu oyununda bilmediği bir gerekçe varsa o da paylaşılmalı bu kez vatandaş adına bizler bir konuda aynı şeyleri yazıp durmamalıyız. Vatandaşın da bizlerinde enerjisine zamanına yazık günah değil mi?
OKURLARIMIZIN ZEKASINA HAYRANIM
Allah’a şükürler olsun ki 40 yıldır bu meslekten ekmek yiyorsak evimize aş götürüp çoluğumuza çocuğumuza bakabiliyorsak bunda ne bizim bir yeteneğimiz ne de bir marifetimiz. Biz bu işi tamamen bizi seven ve bize inanan dostlarımızla yapıyoruz.
Mesela iki gün önce Büyükşehir ile ilgili bir yazı yazdık. İşin özüne bakarsanız ben de beğenmedim. Yazı filan değildi. Bir şeyler demek istiyoruz ama diyemiyorduk.
Amma Erdal Coşkun rumuzlu okurumuz bakın o yazının altına nasıl bir yorum yapıyordu;
“Yaşlı kurtlar gidici, Haşmetlü ve Ötegen yolcu, Kılca/prens, yeni haşmetlü (en azından beklentisi öyle), Kavuş da yardımcısı oluyor, demek şikayetler/memnuniyetsizlikler etkisini gösterdi. Sorunlu bölge kültür, uslu çocukta kalırken o da yerini korumaya devam. Trabzonlu Gs. Yrd. da çok tepki çektiğinden gidici ekipten. Gençlerin önü açılıyor... Çalık nereye kadar etkili bakacağız.”
…………….
Erdal Bey, gerçekten muhteşemsiniz. Her şey aramızda sır kalmak şartı ile inanın sizinle dost olmak sizin ufkunuzdan faydalanmak isterim.
………..
Pazar pazar daha fazla kaşınmayayım değil mi?
Bakın havalar da düzeliyor.
Tatilcilerin mangal sezonu açılıyor.
Haydi sizler mangala bizler çalışmaya. İyi pazarlar…
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Aklımızdaki insan yanımızda olsa hepimiz mutlu olurduk.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Anıt’ta eski Meram Belediyesi binası önündeki trafik ışıklarına uyduğumuz zaman daha iyi ADAM oluruz.