İnsan olmak gibisi var mı? İnsan akıl ve bir takım melekeler ile donatılmış, değişik durumlar karşısında kurtuluş yolu gösterilmiş, irade gibi kuvvelerle seçme ve sorumlu olmanın odak noktasında görevleri başlamıştır.
Ayrıca tabiatında mevcut yetenek ve kabiliyetlerin gelişmesi için insan ilâhî mesaja muhatap olmuştur. İnsan madde ve manadan oluşan, ilgi alanı geniş ve sorumlu bir varlıktır. İstidat ve kabiliyet bakımından önemli bir mevkie haiz olan insan, kâinatın bir özü hükmündedir.
İnsan; yaratılmışlar içinde en yüce varlık, yaptıklarıyla da kişiliğini ortaya koyan en aşağılık mahlûktur. Avrupa’da savaşta milyonlarca insanın öldürüldüğünü duyan yaşlı yamyam sorar:
- Bu kadar insanı nasıl yiyecekler? Demiş. Genç zenci:
- Avrupalılar öldürdükleri insanların etlerini yemezler.
- Öyleyse ne yaparlar?
- Ya fırında yakarlar, ya ormana ya da toprağa topluca gömerler.
- Allah Allah! Bu Avrupalılar ne vahşi, ne barbar insanlarmış. Demek maksatsız insan öldürüyorlar!
Tayinini çıktığını öğreneli bir hafta olmuştu. İlk valilik denemesi olan şehrinden ayrılma düşüncesi hüzün veriyordu. Eşyaları kamyona yükleyen işçileri seyrederken birden dört yıl öncesini hatırladı.
Kendinden önceki vali de bu lojmanda oturmuştu ve onunla bu evden taşınırken tanışmışlardı. El sıkışmaları bile ne kadar zor olmuştu. Evin içinde bir sürü insan onu uğurlamaya gelmişti, hatta ağlayanlar bile vardı.
Oysa şimdi kendisi taşınıyordu ve eşi ve çocuklarından başka kimse yoktu. O bu düşünceler içinde iken kendinden önceki valinin de çok hürmet gösterdiği yaşlı istiklal savaşı gazisinin sesiyle irkildi. “Evlat” dedi , “nedir bu halin? “, ”buradan ayrılmak biraz hüzün verdi” dedi vali.
Hüznünün gerçek sebebini söylemediğini yaşlı gazi de anlamıştı. “Söyle evlat söyle senin bir şeye canın sıkılmış “ dedi yaşlı gazi. Vali artık dayanamadı ve “dört yıldır buradayım bir sürü insanla tanıştım daha düne kadar etrafımda olan insanlardan şimdi hiç biri yok. Oysa benden önceki vali taşınırken kalabalıktan evin içine girememiştim “dedi.
Yaşlı gazi ibretli bir gülümseme ile: - Bak evlat okumuşsun güzel mevkiler edinmişsin ama insanlara hep yukarıdan bakarsan, yanına gelene gülümsemezsen büyüğünü küçüğünü tanımazsan böyle olur. Valide olsan, padişah da olsan önce insan olmayı öğrenmelisin dedi.
Vali oldukça sarsılmıştı. Yaşlı gazi açık konuşmuştu. Yerinden kalktı yaşlı gazinin elinden öptü ve ikazından dolayı teşekkür etti. Sonra zorla da olsa gülümseyerek: “vali olmanın her şey olmadığını anladım. Bundan sonra insanların yanında hareketlerime daha dikkat edeceğim “dedi.
İyi bir insan olursan insanlar arasında sevilirsin dedi yaşlı adam ve aheste adımlarla oradan ayrıldı. İnsan başkalarını alçaltırken aynı zamanda kendisini de alçaltır. İnsanın, sözü hikmet, bakışı ibret ve sükûtu ders olmalıdır. Doğrusu insan olmak gibisi var mı?
Selam ve muhabbetle…