Yine güzel bir Pazar günü siz değerli okurlarımızla klasik sıkıntılı bir yazı ile sizlerle birlikteyiz.
Biraz sonra aşağıda yazacaklarımız için önce gerçek insanlardan, temiz Müslümanlardan özür dilerim.
Biliyorum sizlerin pek çoğu bugün tatil yapıyorsunuz. Tatil gününde bile sizlere güzel muhteşem çiçeklerden, uçan arılardan, öten bülbüllerden..... söz edemiyoruz.
Hakkınızı helal edin diyerek bugünkü yazımıza başlıyoruz.
Bu fotoğrafı çok sevdiğim, inandığım bir dostum gönderdi.
Sadece bu kare yok. Bir kare daha var. Ama biride, ikisi de hepsi aynı kapıya çıkıyor.
Fotoğrafı gönderdikten sonra da yorum bile yapmadı.
Siz olsanız bu fotoğrafın altına ne yazardınız?
Bizim çocukluğumuz merkez İmam Hatip’in orada geçti.
19 Mayıs İlkokulu’nda okuduk.
Gerçi şimdi kim bilecek ki 19 Mayıs neresiydi?
Sayın Cumhurbaşkanımızın tamamen iyi niyetli ileri görüşlü “Yeni Türkiye” kavramını anlayamayanlar bu şehrin ne kadar tarihi köklü eğitim kurumlu varsa önce bunların ismini yok ederek “Yeni Türkiye” çabası içine girdiler. Oysa binaların isimleriyle değil, o binalar içerisinde vereceğimiz eğitimle, yetiştireceğimiz genç beyinlerle Yeni Türkiye kavramına ulaşmalıydık.
Ama işin kolayı tabela değiştirmekti ve Konya’da da bu yönde adımlar atıldı.
Siz bu şehrin 80 yıllık eğitim kurumlarının ismini değiştirerek, geçmişi kazıyarak nasıl bir gelecek inşa edecektiniz?
Ama şimdi bunun savunması da kolaylaştı.
Ben ve benim gibi on binlerce insanı yetiştiren tarihi güzelim 19 Mayıs İlkokulu’nun levhasını indirip tarihe gömen de zannımca o hain, alçak, kansız FETÖ’cülerdi.
Neyse konumuzu unutmayalım.
Bizim mahallede çöp tenekeleri bile yoktu.
Çöp kamyonu sokağın başına geldiği zaman bir çan çalardı. Herkes çoluk çocuk, kadın veya erkek kapısının arkasında biriktirdiği çöp tenekesini, kovasını kapının önüne çıkartır kapısının arkasında beklerdi. Çöp kamyonunun arkasındaki çöpçü bunları tek tek arabaya döker tenekeyi kapının önüne bırakır ve giderdi.
Taaa o günlerden bu günlere geldik.
Hatta o zamanlar mahallede kendini bilmez bir komşu çöpünü gider çıkmaz sokağın köşesine dökerse yazı yazardık “Buraya çöp döken eşektir” derdik.
Ne çok kovası ne çöp tenekesi?...
Belediyelerimiz gelişti, büyüdü.
Hatta medeni olduk (!).
Çöp kovalarını yerin, yolun altına gömdük.
Niye?
Çöp kokmasın, insanlar rahatsız olmasın, sinek konmasın, temiz, düzenli ve sağlıklı bir millet olalım diye.
Ama bunu kime söylersiniz.
Bu fotoğraf özünde her şeyi anlatıyor.
İnsan olmak, dahası olabilmek çok farklı bir şey.
Demek ki bizim daha çooook etliekmek yememiz lazım.
Artık kimseye bir şey demek istemiyorum.
Diyemiyorum da.
Çünkü biz buyuz.
Yerseniz.
İyi tatiller.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Diş ağrısı çekenler, dişleri sağlam olanları; yoksulluk çekenler parası bol olanı mutlu sanır.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kule kavşağında orta şeridi kapatıp sola döneceğiz diye ısrarcı olup trafik akışını engellemediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.