Kültür, sosyoloji, sosyal psikoloji, sosyal antropoloji ve toplum bilimi gibi birçok bilimlerin temel kavramlarından biridir. Bu bilimlerin hepsi, insan ve grup davranışlarını anlamak ve açıklamak için bu kavrama sık sık başvurmaktadırlar. Genellikle, kültür insanların toplumda yaşamaları sebebiyle öğrendikleri şeylerin toplamı anlamında kullanılmaktadır.
Kültürel farklılıklar insanı zenginleştirir. Her kültürden yeni bir gelenek, yeni bir adet görmek insana yeni ve farklı şeyler kazandırır. İnsanlar, yeni gelenekler gördükçe kendini gelenek konusunda geliştirmiş olur. Farklı şehirlerden farklı kültürler görünce yeni bir gelenek öğrenmiş olur ve belki de bu geleneği uygulamak ister. Ben de bu güne kadar gittiğim yöresel düğünlerde ya da kınalarda çeşitli adetler gördüm. Misal kına gecelerinde testi kırılır, bu çoğu kınada uygulanır. Sadece gelenek değil.
Mesela Çin’de suşi yani çiğ balık yiyorlar, suşiyi denemeyi çok istiyorum. Bunun gibi farklı ülkelerdeki yiyecekler beğenilip ülkemizde de yapılabilir.
Kısacası farklı ülke veya bölgelerdeki gelenekler ve yiyecekler, insanlara yeni ve farklı şeyler kazandırır. Ama özünde öz kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi korumak temel vazifemizdir.
Konya’mız zengin bir kültürel hazineye sahiptir. Bugün yaşayan, gelecek nesillere aktarılmakta olan birbirinden güzel gelenek ve göreneklerimizden tutun da Konya şivesine, giyim kuşamdan, evlerimizin mimari yapılarına kadar pek çok unsur Konya’nın kadim kültürünü yansıtmaktadır.
Bu şehirde kültürel ögeler kitaplarda, hazine gibi saklanan sandıklarda, tavan aralarında ya da izbelerde değildir. Bu şehrin nefes alan her köşesinde Konya’nın değerine, kültürüne, geçmişine dair iz bulmak pekâlâ mümkündür.
5 bin yıllık geçmişiyle Sille’de bambaşka bir hava teneffüs eder, Meram’ın her köşesinde yerli ve milli değerlere tanık olursunuz. Sedirler ’de, Işgalaman’da, Türbeönü’nde bu şehrin dokusunu görüp, Selçuklu’da modern yüze şahit olursunuz.
Her ne kadar ekonomik nedenler ve teknolojiyle birlikte kültürel değerlerimiz yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutsa da Konya tarihi kadar zengin ve değerli bir kültürel hazineye sahiptir.
Hepimize düşen bu hazineyi koruyup kollamak, gelecek nesillere aktarmaktır.
Yeme-içme kültüründen, giyim kuşama, selamlaşıp güler yüz gösterme geleneğinden, ahilik ruhuna, milli ve manevi değerlere kadar yaşayan ve gelecek neslin de miras kabul edip yaşatacağı tüm değerlerimize sahip çıkalım.