Hayvanlaşmaktan kastımız hayvanları aşağılamak değil; yaptıkları her türlü işten kaynaklı Hz. Allah(cc)’a karşı hiçbir sorumluluk sahibi olmadıklarına vurgu yapmaktır.
Hiç birimiz bir ceylanı parçalayan aslanı zalimlikle; edebe aykırı bir davranışı alenen işleyen bir hayvanı edepsizlikle suçlamayız.
İnsanlığın hayvanlaşma serüvenini sorumluluk ekseninde değerlendirmeye çalışacağım.
Yüce Rabb’im Araf Suresi’nde; “Andolsun ki cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır, fakat onunla gerçeği anlamazlar; gözleri vardır, fakat onlarla görmezler; kulakları vardır, fakat onlarla işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibidirler. Hatta daha da aşağıdırlar. Bunlar da gafillerin ta kendileridir(7/17))” buyurduğu gibi insanlık, insan olmanın vasıflarını büyük ölçüde kaybederek hayvandan daha aşağı konuma düşmüştür.
Dünyamızda yaşanan vahşetler, adaletsizlikler, sömürüler her türlü edepsizlikler insanlığın düştüğü vahim durumu açık ve net olarak ortaya koymaktadır.
En önemlisi insanların kahir ekseriyeti Yüce Allah(cc)’a karşı isyanda olup imandan uzaktır.
Her türlü zulmün, vahşetin, ahlaksızlığın nedeni imansızlıktır.
Zulme uğrayanların bir kısmı bugün olduğu gibi Hıristiyanlardan olsa da kahir ekseriyetinin Müslümanlardan olması tesadüfi olmayıp sistemli, planlı çalışmaların neticesidir.
Bugün, dünyada yapılan zulümler sizi ilgilendirmiyorsa boşu boşuna insanız demeyiniz!
İslam düşmanları Müslümanları öldürmekle, yerinden yurdundan çıkarmakla kalmıyor; İslam’dan uzaklaştırmak için hiç durmadan çalışıyorlar.
Ne acı ki, Müslüman çocukları bu şer odaklarının etkisinde kalarak İslam dışı birçok inanç sistemlerinin tuzağına düşürülmektedir. Bunlardan bir tanesi “DEİZM” dir.
Deizm; dini bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve benzerine dayalı tüm dinleri reddeden tek Tanrı inancıdır.
Deistlere göre; Tanrı peygamber, kitap göndermez; yasak koymaz; günah sevap diye bir şey yok; insanların ilişkilerine karışmaz; sadece evreni yaratan, hareket veren bir kudrettir.
Dünyada azımsanmayacak oranda ATEİST olmasına rağmen insan fıtratında var olan bir güce inanmanın da etkisiyle insanlar özellikle de gençler “DEİZM” den daha kolay etkilenmektedirler.
Tam olarak “Deist” olduklarını ifade etmeseler bile içi boşaltılmış bir din işlerine geliyor. Bugün Hıristiyanlığın içi boşaltılmış; aynı şekilde İslam’ın da içi boşaltılmaya çalışılmaktadır.
Müslümanım diyen bir kişinin İslam’ın emir ve yasaklarına uymamasının, önemsememesinin sonucu birçok olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Allah(cc) korusun DEİZM gibi sapkın inançların etkisi altına girebilir.
Deizm, insanlığın hayvanlaşma serüvenin bir sonucudur. Kitap yok, peygamber yok, amel yok; yani, insan hayvanlar gibi her istediğini yapacak; yiyecek, içecek, birleşecek, eğlenecek istediği gibi yaşayacak; ölünce de her şey bitecek toprak olacak!
İşte bu seviye hayvanların seviyesidir. Hayvanlarda yerler, içerler, birleşirler, yaşarlar; ölünce toprak olurlar.
Hayvandan daha aşağı olanlar ise;
-Yüce Allah(cc)’a ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav)’e inanmayanlar; inanmadıkları halde düşmanlık edenler!
-İnsanlara ve özellikle de Müslümanlara zulmedenler, kan akıtanlar!
-İnsanların bir kısmı açlık, sefalet içinde can çekişirken yıllık iki trilyon dolar silah ticareti yapanlar; refah içinde yaşayanlar; dünyayı sömürenler!
Ülkemiz ve insanımıza yönelik emperyalist saldırılar hiç durmadan artarak devam etmektedir.
Bu saldırılardan bir tanesi bence en önemlisi iman ve itikada yapılan saldırılar olup özellikle devletimizin kurumları olmak üzere herkes kendi gücü nispetinde bu şer odaklarına karşı mücadele etmelidir.
Özellikle Peygamber Efendimiz(sav)’in Hadisi Şeriflerini, sünnetini itibarsızlaştırmaya çalışan hoca kılıklı adamalara fırsat verilmemeli, bunların etkinliği sıfıra indirilmelidir.
-Olmaz olmaz demeyin; hayatta her şey oluyor!