İnsanlık yanıyor dünya bakıyor!

Rasim Atalay

7 Ekim 2024 tarihinde güdümlenen bombalar, aradan geçen yaklaşık 7-8 aylık zaman diliminde dur durak bilmeksizin Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Refah’ta Müslümanların üzerine yağdı, yağmaya da devam ediyor…

Zulmette sınır tanımayan ABD’nin ağababalığındaki zalim, Siyonist, devlet demeye bin şahit İsrail’in sürdürdüğü bu soykırım karşısında ne yazık ki hepimiz sınıfta kaldık…

İlk saldırının yapıldığı günleri hatırlıyorum…

Şehrimizde, Konya’da yürüyüşler düzenleniyor, mitingler yapılıyor, tüm STK’lar biraraya geliyor ve zulmün durdurulması için var gücüyle haykırıyordu…

Önceki gün AGD Konya Şubesi, ardından önceki gece tüm sivil toplum kuruluşları organize oldu…

Ne oldu bu organizasyonda?

Kültürpark’tan bir yürüyüş başlatıldı, ardından Zafer üzerinden Mevlana Meydanı’na kadar sloganlar eşliğinde yüründü. Eş zamanlı olarak Türkiye’nin dört bir yanında benzer organizasyonlar düzenlendi. Sonrasında da İsrail’i telin mahiyetinde açıklamalar yapıldı…

Bu zaman diliminde sadece Müslümanlar değil, hiç ummadığımız gayrimüslimler, Avrupa ülkeleri de hem bireysel olarak hem de toplumsal düzeyde zulme tepkilerini göstermek için bir çaba içine girdiler. Kimse çabasından ödün vermiyor.

Ama ne değişiyor?

İsrail laneti, önce bombaladı… İnsanların evlerini barklarını, hastaneleri yerle bir etti.

Hayata dair ne varsa, hepsini yerle bir etmek için ant içmiş olan melun, had bilmez topluluk bununla sınırlı kalmadı.

Sonrasında ekmek fırınlarını, aşevlerini bombaladı, yok etti… İnsanları açlığa sürükledi.

Yetmedi…

Dışarıdan gelen gıda yardımlarını kontrol altına aldı. Büyük çoğunluğunu Refah sınırında bekletti. Aç insanların bir tutam ekmeğe, bir yudum suya ulaşmalarını engelledi.

Bu bir savaş değil, apaçık bir soykırımdı…

Tepeden bombalar yağdıran İsrail, açlık, susuzluk, ilaçsızlık ve çaresizlikle de bölgedeki mazlum Müslümanları büyük bir kıskacın içine almıştı. Savaş olsa böyle mi olurdu? Savaşın da bir kuralı, kanunu, nizamı olmaz mıydı?

İsrail lanetinin yapıp ettikleri bunlarla da sınırlı kalmadı, kalmıyor

İşte önceki gün gündeme, bırakın gündemi şuncacık vicdanı bulunan yüreklere bomba gibi düşen bir haber daha…

Çadır kentlerde hayatlarını sürdürmeye çalışan, ellerinde bırakın ateşli, modern silahları, bir sapan dahi bulunmayan insanları bu kez diri diri yaktılar…

O görüntüleri izleyince insan olanın insanlığından utandığı bir gerçekken, bunları yapmayı kendilerine hak görenler, bu insanlara bunca zulmü, diri diri yakılmayı reva görenler anlaşılan insanlıktan hiç nasiplenmemiş bir güruhtu…

Hepsi bir yana, bölgeden kıt kanaat gönderilen görüntülerde bir taşın üzerine başını koyup uyumaya çalışan küçücük yavrucağı gören gözler kör olsaydım da bunları görmeseydim diyor…

Acılar içinde feryat eden insanların çığlıkları arşı titretiyorken bu çığlıkları duyan kulaklar keşke sağır olsaydım da bunları hiç duymasaydım diyor…

Açlıktan tir tir titreyen, bedenini ayakta tutacak enerjisi ve gücü kalmayan mazlumların yerde biten otları toplayıp yağmur sularıyla temizleyemeye çalışarak kendilerine yiyecek yaptığı halleri gören insan, eğer insansa yemek yemekten utanıyor…

Ne söz yetiyor oradaki zulmü anlatmaya, ne de kalp dayanıyor bunca acıya…

Dün tepeden yağan bomlarla imtihan olan insanlık, kaybettiği bu imtihanın üzerine açlıkla yeniden sınandı.

Aynı insanlık açlık imtihanını da kaybetti, şimdi ise ateşler içerisinde yanıyor…

Biz ne mi yapıyoruz?

Bizim derdimiz çok büyük… Köpeklere özgürlük alanı oluşturmak gibi ulvi bir amacımız var bizim. İnsan ölmüş, yavrucakların gözü yaşlı kalmış, analar babalar feryat figan içindeymiş, Müslümanlar zulüm görüyormuş… Tamam bunlar da var ama kusura bakmayın! önemli olan köpeklerin özgürlük alanı. Yaşasın köpekler, acı içinde kıvranarak ölsün mazlum Filistinliler, Gazzeliler, Kudüslüler, Müslümanlar!..

Evet insanlık ne yazık ki yanıyor. Ve kalbinde zerre miskal iman bulunan, bu yangının Cehennem azabının yanında hiçbir şey olduğunu söylüyor.

Cehennemde ateşin bol olsun İsrail… Cayır cayır yan inşallah… Yaktığın o mazlumların intikamı yakındır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.