Bugün ki yazımızda iş kazası ve meslek hastalığı konusunda hukuki sorumluluklar kimlerde ve sürelerin ne olduğu hususunu inceleyeceğiz.
İş Kazalarında İşveren Sorumluluğu
İş kazalarını önleme bakımından, işverenin sadece işçisine koruyucu malzeme vermesi işvereni sorumluluktan kurtarır mı? Bu soru ile çok sık karşılaştığımızdan cevap vermek istiyoruz. Korucuyu malzemeden eğitimlere kadar her türlü tedbiri almak işverenin sorumluluğundadır. Yani işverenler iş yerlerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine işçiler tarafından uyulup uyulmadığını sürekli denetleyeceklerdir. Örneğin koruyucu malzemeyi bulundurmakla yetinmeyecekler, denetim sonucu bunların kullanılmasını da sağlayacaklar, kullanmayanlara disiplin cezası uygulayabileceklerdir.
Birden Fazla İşveren Varsa Kazada Sorumlu Kim Olacaktır?
Aynı iş yerinde birden fazla işveren varsa meydana gelen iş kazasından kim sorumludur? Bu soruda sık sık bizden istenen bilgiler arasında yer almaktadır. Şayet aynı iş yerinde birden fazla gerçek kişi işveren varsa birlikte hukuki sorumluluk söz konusu olur. İş yerinde sadece ortaklığı bulunan işverenin varlığı halinde ise, hukuki sorumluluk soyut işverene de ait olur. İş yerinin işvereni bir gerçek kişi ise cezai açıdan sorumluluk bu işverene aittir. Aynı iş yerinde birden fazla gerçek kişi işveren varsa o zaman iş mevzuatına ilişkin yükümlülükleri yerine getirmeyen ve o konuda yetkili kılınmış olan işveren cezai sorumluluğun muhatabı olur. Başka bir deyişle, somut-soyut işveren ayrımı sorumluluk yönünden önem taşımakta, hukuki sorumluluk soyut işverene ait olmakta; cezai ve idari sorumluluk somut işverene yüklenmektedir.
İş Kazasında İşverenin Kusuru
İş kazasında işverene kusur sorumluluğu nispetince verilir. Örnek verecek olursak; Kesintisiz sürüş yapan şoförün kaza yapması kaçınılmazdır. Bu durumun önlemini almayan firma kusurlu sayılır. Ancak kaza dış etmenlerden dolayı oluşmuş ise işverenin kusuru oluşmayacaktır. Örneğin iş yerine koli getiren kargo görevlisinin iş yeri çalışanını yaralaması veya ölmesi olayı bir iş kazası sayılacak ancak illiyet bağı kesildiği için işveren sorumlu tutulamayacaktır.
Bildirim Süreleri
İş kazasının, Kanun’un 13. Maddesi uyarınca, sigortalının kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na bildirilmesi gerekmektedir.
Meslek hastalığı durumunda ise yine sigortalının kendisi tarafından bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile bildirilmesi gerekmektedir.
Bu süreler içerisinde, bildirim yapılmaması halinde, geç bildirim tarihine kadar geçen süre için geçici iş göremezlik ödeneği kendilerine ödenmeyecek, sadece bildirim tarihinden sonraki sürelere ait geçici iş göremezlik ödeneği ödenecektir.
COVID-19 Kapsamında İş Kazası Değerlendirmesi
Hekimlerin, hizmet verdikleri süreler dahilinde COVID-19 ile ilişkilendirebilecek kazaların gerçekleşmesi halinde, iş kazası bildirimi yapılması mümkündür. Örneğin, sağlık çalışanı veya sağlık hizmetlerinde çalışan birinin solunum yollarına, göz mukozasına ya da açık yaralarına hastanın öksürük, hapşırık ve diğer vücut sıvılarının sıçraması ya da bulaşması hallerinde ilgili hekimler tarafından bizzat iş kazası bildirimi yapılması gerekecektir.
Ani gelişen bir olaya ilişkin herhangi bir saptama olmasa dahi, ilgili hekimlere COVID-19 teşhisi konması durumunda, hastalığın yapılan işle yakın bağı gözetilerek, meslek hastalığı bildirimi yapılması uygun olacaktır. Nitekim, Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Çalışma Örgütü de, COVID-19 tanısı konan sağlık personelleri açısından ilgili durumu iş ve meslek kazası olarak nitelendirmektedir. Aynı hususun, 4/b statüsündeki hekimler için de uygulama alacağı şüphesizdir.
Farklı hukuki görüşlerin öne sürülmesi sonrası, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) 2020/12 sayılı corona virüsü Hakkında Genelgesi ile konuya açıklık getirildi. Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan yeni tip corona virüsü Sosyal Sigortalar Kurumu'nun genelgesi ile salgın hastalık statüsünde kabul edildiğinin altı çizilerek, Covid-19 virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğu ve söz konusu salgına maruz kalan ve sağlık hizmet sunucularına müracaat eden sigortalılara hastalık kapsamından provizyon alınması gerektiği vurgulanmıştır. Yani Covid-19 iş kazası veya meslek hastalığı değil hastalık olarak kabul edilmiştir. İş yerinde veya iş yeri dışında salgına yakalanıp yakalanmadığına bakılmaksızın hiçbir Covid-19 pozitif vakasının SGK'ya iş kazası veya meslek hastalığı olarak bildirilmesine gerek yoktur denilmiştir.