Yaptığınız işin doğru olduğuna kalbiniz mutmain olmuşsa, mutlu olabilirsiniz.
Hani derler ya. Akşam başınızı yastığa huzur içinde koyabiliyorsanız demek ki doğru yoldasınız.
Bir şeylerden rahatsızlık duyuyorsanız, kafanızın içinde kırk tane tilki dolaşıyorsa, içiniz içinize sığmıyorsa, sürekli dönüp duruyorsanız bir sağa bir sola nefsinizi hesaba çekmeniz gerekiyor demektir.
“Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” diyor ya Köroğlu.
İnternetin icadıyla da dünya bir küçük köy haline geldi.
Bizler her ne kadar mahalli (yerel) gazetede yazıyor olsak da bu işin de yerelliği kalmadı bilmiş olun.
Geçtiğimiz günlerdeydi.
İstanbul’dan bir hanımefendi aradı.
Google’dan “Isı Pay ölçer”lerle ilgili yazımı okumuş.
Apartmanlarında ısı pay ölçerden dolayı ne kadar mağdur olduğunu anlatıyordu. Bir komşusuna 250 lira gelirken, kendisine 850 lira geldiğini, bundan dolayı da kimseye hakkını helal etmediğini anlattı uzun-uzun.
Bu konu daha çok su götürür.
Isı pay ölçer taktırıp da bundan memnun olan insan sayısı bir elin parmakları kadardır.
Temcit pilavı gibi ısıtıp-ısıtıp gündeme getireceğim.
İstanbul’daki bir okuyucuma ulaşmışsak, sabredersek ilgili ve yetkili kişilere de ulaşacağız demektir.
Isı pay ölçer eski binalarda adaletli bir sistem değildir. Yeni yapılacak binalarda her türlü yalıtım, tekniğine uygun olarak yapılırsa ve uygunluğu da yetkili idarelerce tetkik edilirse amenna.
Ama siz 20 yıllık, 30 yıllık eski binalara ısı pay ölçer takmayı zorunlu kılarsanız, yetkililer olarak sizin başkaca vebale ihtiyacınız kalmaz. Bu vebal size fazlasıyla yeter.
Ana sistemden aldığımız ısıyla kendimizi ısıtmadan önce komşularımızı ısıtırsak adalet bunun neresinde? Yatay izolasyonlar olmadığı için hem aşağıya, hem de yukarıya ısı kaçışları olacaktır. Akıllı (!) komşular da ısı pay ölçer ayarını en düşük konuma getirerek komşuların sırtından ısınacaktır. Buna sebep olan yetkililer de bu vebalin altında ezileceklerdir.
Bu kadar mağdur, bu kadar şikayetçi insan varken, konuyu yeniden gözden geçirmek o kadar mı zor? Hiçbir şey yapamıyorsanız zorunlu olmaktan çıkarın. Maden o kadar iyi bir sistem, bırakın halkımız insanların memnuniyetinden yola çıkarak “Biz de yaptırmak istiyoruz” desinler. Çoğunluğun ne dediğine bakmadan bir kişi bile istese çoğunluğu bir kişiye kurban ediyorsunuz. Bir başka adaletsizlik de budur işte.
Yanlışta ısrar edilmeyeceğini umuyorum.
Yazımızın giriş bölümünde dedik ya.
Biz yaptığımız işin doğru olduğundan şüphe etmiyoruz.
İstanbul’dan arayan hanımefendiye de sabırlar diliyorum.
Yanlış hesaptan da bir an önce dönüleceğini umuyorum.