IŞİD Ortadoğu’daki otorite boşluğundan yararlanarak, Irak-Suriye hattında ve hatta Ürdün ve Lübnan’a da sarkarak bir Sünni - İslam devleti kurmak isteyen eli kanlı bir örgüt. Ve iki yıldır Suriye’de etkin. Örgütün denetimi altındaki topraklar 250 bin km2’ye ulaşmış durumda. Türkiye’nin üçte biri kadar bir toprak parçası demek bu. Kısacası ortaya yeni çıkmış bir örgüt değil. Uzun bir süredir o bölgede terör estiriyor. Hal böyleyken ve tüm bu gelişmeler yaşanırken ne ABD ne de başka bir ülke, IŞİD’e karşı operasyon yapmayı geçtim, bir açıklama bile yapmadığı gibi tüm açıklamalar sapkın bir radikal örgütün faaliyetleri olarak ifade edildi.
Batı ülkelerini bir yana bırakalım. Aynı süreçte bölgede sadece IŞİD değil başka terör örgütleri de cirit atarken Türkiye’yi yönetenler ellerinde ciddi bir planları olmadığı halde “Stratejik derinlikten, yeni Osmanlılıktan ve bölgeyi düzenleyici güç olmaktan” bahsediyorlardı. Tek plan bölgede Sünni unsurları desteklemek ve hep onların yanında olmaktan ibaretti. Tam da bu sırada bölgede bir Sünni-İslam Devleti kurma iddiasıyla ortaya çıkan IŞİD, Türkiye’yi yönetenlerin kafasını karıştırdı. Öyle ya körün istediği bir göz Allah verdi iki göz. Ben Türk hükümetinin doğrudan veya dolaylı olarak IŞİD’i desteklediğini düşünmüyor ve buna inanmıyorum en azından düşünmek ve inanmak istemiyorum ama maalesef Türk ve dünya kamuoyunda Türkiye’yi yönetenlerin IŞİD’in oluşmasına ve gelişmesine destek olduğu yönünde bir izlenim var. Bu günlerde meydana gelen sokak terörünün temelinde de bu algı var.
IŞİD, Kobani veMusul saldırısından önce Haziran ayında Telafer’deki Türkmen köylerine saldırdı, sivilleri kurşuna dizdi, kadınları kaçırdı, onbinleri göç ettirdi. Biz ve bizim gibi düşünenler Türkmenler katlediliyor diye çığlık atarken bırakın batı ülkelerini ve Amerikan gazetelerini konu ile ilgili Türk basınında bile, üç beş satırdan başka bir haber bulamazsınız. Hatta ve hatta IŞİD Musul’a saldırdığı zaman, Kürtler sevinç içinde Musul’un bazı mahallelerinde ve Kerkük’te zafer çığlıkları atarken kimsenin sesi çıkmazken sormazlar mı adama IŞİD yenimi çıktı piyasaya, neden sesiniz şimdi çıkıyor? Kürtlere gelene kadar Suriye parçalansın, Irak parçalansın da oralardan kendimize pay çıkaralım diye sevinç içinde bekleyen leş kargaları, namlu kendilerine dönünce her zaman olduğu gibi yine mazlumu oynamaya yattılar. Ama artık kimse yemiyor. Üstelik bu terör örgütü Irak ve Suriye de sadece Türkmenleri değil kendilerine karşı olan Kürtlerde dahil bu zulmü gerçekleştirirken aklınız neredeydi?
Amacın üzüm yemek olmadığı, Kobani ile ortaya çıktı PKK ve PYD nin hatta Türkiye deki siyasi parti adı altındaki uzantılarının amacının Kürt halkı olmadığı anlaşıldı. Peki, nedir asıl mesele? Asıl mesele Kobani’ nin PKK ve PYD için ifade ettiği anlamdır. Kobani bu örgütlerin Kabelerinden biridir . Tıpkı Kandil ve İmralı gibi. Yoksa onların derdi Kürt halkı değil emin olun. Onların derdi teröristbaşının Türkiye’den çıktığı zaman ilk ikamet ettiği ve örgütlendiği yer olan Kobani’ nin düşmemesi. Biz de diyoruz ki madem öyle buyurun elinizde silah var, gidin savaşın, sizi tutan mı var? Ama Türk ordusundan size bu sefer ekmek yok.
PYD sözde Kobani’de devrim yaptı, bağımsızlık ilan etti. Hatta liderleri Türkiye’ye esti gürledi tam karşımıza paçavralarını dikti. Şu anda vatanları saldırı altında peki sözde devlet kuracak halkı olan Kürtler nerede? Saldırdıkları Türkiye sınırında! Bu sözde devletin silahlı ordusu PKK nerede? Kandilde semiriyor. Neymiş efendim Türk ordusu savaşsın yemezler beyler. Dertleri devlet falan değil, vatan da değil, Kürt de değil. Onların derdi her zaman olduğu gibi sıkışınca kendi işlerini ’Dövlet’ e yaptırmak.
Bu adi terör örgütünün tek varlık sebebi, Türkiye’ye zarar vermek,.O nedenle, Kobani’de savaşmak yerine Türkiye’de sağa sola saldırıyorlar. Madem onların amacı bu o zaman bize ve halkımıza düşen bunların oyunlarına ve provokasyonlarına gelmemek. Buradan herkesi sağduyuya davet ediyorum. Zira bizim kimse için akıtacak kanımız yok ve analarımız yeterince ağladı.