İşin ehli olmak

Hüseyin Akıncı

Zorunlu trafik sigortası primlerinin daha düşük ücretlere çekilebilmesi için birkaç çözüm yolu olduğunu söylemek bizim gibi yıllardır bu isin içinde olan biri için zor bir durum değil. Aklin yolu bir ama nedense uygulamadaki yanlışlardan dönülmesi çok zor geliyor sıkıntı nedir işi ehline vermeyen şirket sahipleri bu konuda yetkili CEO’ların astığı astık, kestiği kestik uygulamalarıdır. Tamam uygulamada beklenmeyen uykuda olan ''muallak hasarların' patlamasının etkisi mutlaka var ama 20 yıldır 150 TL bandında sigorta poliçesi kesersen bir günde poliçe fiyatlarını yüzde 300 artırırsan kusura bakma arkadaş ne kadar zarar edersen et vatandaşı ikna edemezsin, acente olarak inanın artık anlatmaktan vatandaşı ikna etmeye çalışmaktan yorulduk 20 tane şirketin fiyatını araştırmaktan bıktık arkadaş gerçi acente olarak da yolun sonu gözüktü, komik oranlarda komisyonlar ofislerimizin masraflarını bile karşılamaktan uzak halde. Çığlığımızı ne duyan var ne de gören, olsun biz yine de dilimizin döndüğünce anlatalım.

---Bedensel zararlar bir kişinin ölmesi, yaralanması veya sakat kalması sonucu ödenen sigorta ücretleridir. Bedensel zararlarda son 2 yılda çok yüksek bir oranda artış var. Bu artışın sebebini incelediğimizde karşımıza hasar takip şirketleri çıkıyor. Hasar takip şirketleri geriye dönük trafik sigortasındaki dosyaları tekrar açıyorlar. Kaza mağdurlarından vekâlet alıp yeniden tazminat davası açıyorlar. Açılan tazminat davalarında ortalama 150 ila 250 bin TL arasında ücretleri alabiliyor. Yerel mahkemelerin karar konusunda sabit karar mekanizmaları bulunmuyor. Aynı tür aynı kaza için bir mahkeme 50 bin TL tazminat ödenmesini talep ederken bir başka mahkeme 100 bin TL’lik tazminat ödenmesine karar verebiliyor.  Bu durumda sigorta şirketlerinin beklenmedik bir yükün altına girmelerine neden oluyor.  2015’in ilk 9 ayında 2 milyar 400 milyon TL’lik bir rakam oluştu ki 2015 yılı genelinde bu rakamın 4 milyar TL’ye ulaştığını tahmin ediyoruz. Bu da Türk sigorta şirketlerinin 2015 yılında toplamda 4 milyar TL zarar ettiğini gösteriyor.

--Tavan fiyat uygulaması. İkiden fazla kazaya karışan araçlara biz çok hasarlı araçlar diyoruz. Bunlar daha çok, kamyon, minibüs, taksi gibi araçlar. Devlet bu tavan fiyata da bir sınırlama getirdi. Bir kamyonetten en fazla 6 bin TL ücret alınabilmesi sınırı geldi. Çok fazla kaza yapan araçlara tavan fiyat getirilirse, zarar eden sigorta şirketleri daha çok zarar eder. Eğer tavan sınırlaması kaldırılırsa daha az kazaya karışmış ya da hiç kaza yapmamış şoförler için de bir fırsat olabilir.“2015 yılında 350 bin araç sigortasını yaptırmamış gözükmekte. Genelin % 2’sine tekabül etmekte.

 Türkiye’de 19 milyon araç var ve rakam sürekli artmakta

-- Hazine Müsteşarlığı’nın gerçekleşmemiş hasar karşılığı denilen, henüz gerçekleşmemiş ama gerçekleşmesi muhtemel hasarlar için de bir ücret alıyor. Devletin aldığı bu rakam çok yüksek. Sigorta şirketlerinin zarar kalemlerinin yüzde 50’sini bu oluşturuyor. Bu oranın da düşmesi veya kaldırılması gerekiyor. Bu da zararın artmasına neden olan üçüncü önemli sebep olarak görünüyor.

Çoklu kazaya karışan sürücülerin devletin istenmeyen riskler havuzuna alınarak yönetilirse ve tavan fiyat uygulaması, sigorta şirketlerinden alınan ücretler düşürülürse bu sigorta primlerine de yansıyacaktır. İyi sürücülerle kötü sürücülerin ayrımı sağlıklı bir şekilde yapıldığında, iyi sürücü az prim ödeyebilir ya da prim ücretleri düşebilir......................................................

Zorunlu sigortada geri ödeme durumu zor. Alınan kararlar o dönemi kapsar. Yeni alınacak kararlar ise bir sonraki dönemde uygulanıyor. Rekabet nedeniyle 1500 TL’ye sigortalanan bir araç birkaç ay sonrasında 250 TL’ye bile sigortalanabiliyor. Şirketlerin kendi aralarında rekabetinden kaynaklanan fiyat farklılıkları da olabiliyor. Trafik sigortası gününde yapılması gereken ve yaptırılmazsa cezaya tabi tutulan bir uygulama. Ancak sigorta primlerinde indirim yapılsa dahi ödeme yapan sürücülere geriye dönük ödeme yapılmayacaktır. Bu konuda vatandaşın beklentiye girmemesi gerekir. Bize en çok sorulan sorulardan bir tanesi de bu sorudur. Toplumumuzdaki en büyük sıkıntı işin ehline verilmemesi bu konuda yüce yaradan der ki, “Şüphesiz ki Allah; size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Gerçekten Allah; bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah; Semi', Basir olandır.) 

Kazasız günler dilerim.  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.