- Mevlâna Celâleddin Rûmî, İslâm ve O’nun Yüce Peygamberi söz konusu olduğunda, o kutsal değerlere hakaret edildiğinde, o densizler karşısında sanki ASLAN gibi kükreyerek onlara şöyle sesleniyor: “İslâm’a ve ayın aydınlığına karşı duran azgın köpekler gibi üreyip duruyorlar.”
Sosyal medya (Twitteer) arkadaşlarım arasında bulunan Türkmen Dağı, geçenlerde “Jeff Dunham denen Amerikalı alçak komedyenin, kuklasıyla İslam ve Peygamberimizin ismi “Ahmed” ile dalga geçip aşağıladığı, aşağılık oyunu” şeklinde bir videoyu paylaşmıştı.
Bu alçak ve sütü bozuk adam ne diyor diye büyük bir sabırla o alçak videoyu izledim. Peygamber Efendimiz’e o denli aşağılık hakaretler ediliyor ki, anlatamam. Bu densiz komedyenin karşısında bulunan hristiyan seyirciler de o rezil komedyenin yaptığı hakaretlere ve aşağılamalara katıla katıla gülüyorlar…
Müslümanlar olarak bizler bütün peygamberlere inancımız tamdır. İnanmasak ve birini dahi gözden çıkarsak –Allah esirgesin- dinden çıkar “kâfir” oluruz.
Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (salat ve selâm O’nun üzerine olsun)’le dalga geçen ve alaya alan bu kanı ve sütü bozuk, aşağılık komik adam müsveddesi, “Peki Agghmed, bir terörist olarak yapman gereken özel bir görevin var mı?” diye soruyor.
Bu alçak adam, iskeletör şeklindeki kuklayı şöyle konuşturuyor:
“Ben bir intihar bombacısıyım.”
***
Cenab-ı Hakk tarafından her ümmete “elçi” olarak görevlendirilen bütün Peygamberlerin, kendi ümmetlerine ‘İslâm’ı tebliğ ettikleri için biz inanan müminler olarak, Peygamberimize yapılan bu tür hakaretleri kabul etmemiz, müsamahayla karşılamamız ve tolerans göstermemiz asla mümkün değil.
Bütün peygamberlere iman etmesem ben bu alçak adama yapacağımı bilirim de...
Lâkin, tahrif edilmiş bir kitaba inanan Hristiyanlar, bizim Peygamberimize inanmıyorlar ve iman etmiyorlar. Zorla inandıracak da değiliz. Yalnız, onlara gerçeği ve hakikatın ne olduğunu anlatmakla mükellefiz.
Aşk Eri Mevlânâ Celâleddîn Rûmî’nin “HOŞGÖRÜ” kelimesini sırf kuru bir insan sevgisi olan hümanist bir gözle bakarak ele alan Batılı düşünürler, Celâleddin Rûmî’nin beslendiği kaynaklar olan Kur’an ve Sünnete inanmadıkları için İslâm Peygamberine gizli olarak besledikleri kin ve husumetlerinin acısını bu tür aşağılık programlara ses çıkartmayarak almayı yeğliyorlar.
***
Ama o Mevlâna Celâleddin Rûmî, İslâm ve O’nun Yüce Peygamberi söz konusu olduğunda, o kutsal değerlere hakaret edildiğinde, o densizler karşısında sanki ASLAN gibi kükreyerek onlara şöyle sesleniyor:
“İslâm’a ve ayın aydınlığına karşı duran azgın köpekler gibi üreyip duruyorlar.”
***
Bilindiği üzere 6 Mart 2006′da UNESCO’nun, 2007 yılını “Mevlana Yılı” olarak kabul etmesi ve 2007 yılı içinde Mevlâna Celaleddin-i Rumi’nin değişik ülkelerde anılması için karar alması, dikkatleri bir kez daha bu ünlü düşünür üzerinde toplamıştı. Bu vesileyle Konya’da, Türkiye’nin başka yerlerinde ve başka ülkelerde Mevlana’yı konu alan bir dizi etkinlikler de yapılmıştı.
26 Kasım 2007′de Britanya Veliaht Prensi Charles, eşi Cornwall Düşesi Camilla ile birlikte Konya’daki Mevlana Müzesi’ni ziyaret etmişti. Elleri Müslüman ve diğer din ve mezheplerden milyonlarca insanın kanıyla lekeli İngiliz aristokrasisinin bu temsilcisi, Konya’da yaptığı ve ikiyüzlü bir biçimde İslam’ı övdüğü konuşmasında, şunları söyleyecekti:
“Mevlana Hazretleri’nin eserlerine batı dünyasında büyük ilgi duyan çok sayıda kişinin olduğunu görmek beni son derece etkiliyor. Kendimi, bu kimselerin bir şekilde kendi hayatlarında eksikliğini hissedip Mevlana’nın şiirsel maneviyatında buldukları şeyin ne olduğunu sorgulamaktan alıkoyamıyorum.” (Sabah, 26 Kasım 2007)
YARIN: FETÖ Mevlana’yı Nasıl Kullandı…