Her yıl okullar tatil olduğu zaman küçük işletmelerin gençlerden beklentileri artar ve onların çalışmak için gelmelerini beklerler. Ancak bunlar artık eskide kaldı. Neden dersek artık gençler için açılan kurslar spor salonları ve ekonomik olanaklar var. Onlar daha çok teknolojik oyuncakların oyuncağı da olmuş durumda. Bilgisayarların başından kalkmayan tembel bir gençlik de var. O zaman o gençleri çalışmak ve para kazanmakla ilgili bir sorumluluğun içinde göremezsiniz.
Artık daha rahat ortamlarda bulunmayı tercih eden gençlik, üretmekten , yeni fikirler ortaya koymaktan çok uzak… onlara kendilerini daha faydalı hissedecekleri, üretecekleri ortamlarda olmalarını sağlamak gerekiyor. Bunda birinci sorumluluk ailelere düşüyor.
İşletmelerin kendi bünyelerinde eğitim çalışmaları son derece yetersiz. Oralarda pratik olarak kısa sürelerde bir şeyler öğrenmek çalışma hayatı için yeterli olmayınca her yıl yeni bir sektörde çıraklık için kendini bulan gençler sektörlere faydalı olmak şurda dursun kendilerine de yararları olmuyor.
Gazetemizde Dilhan Türker’in röportajlarında da gördüğümüz kadarıyla işletmeler okul tatilinde gelmesini bekledikleri gençleri de bulamamış durumdalar.
Meslek liselerinden çıkan gençler sanayi de daha başarılı oluyorlar. Onlar teorik de olsa işin temelini kaptıkları için pratikte zorlanmıyorlar. Aslında meslek lisesinden çıkan gençlerin ara eleman olarak statülerinin belirlenmesi gerekiyor. Devletin bu konuda eksiklikleri var.
Öte yandan meslek yüksek okullarından mezun olanların teknik eleman, teknisyen olarak değerlendirildiğini düşünürsek meslek okullarının önemi giderek artıyor. İşi bilen değil her işi yaparım felsefesiyle çalışanın kabul görmediği günümüzde, gençlerin tam donanımlı olmaları ve kendilerini gelecekte kurmak istedikleri yaşamlarında zorlanmamaları için yol gösterenlerin de doğru adımları atmaları gerekiyor.
Evet burada gençlere fırsatları kaçırmamalarını da önermek gerekiyor. Günümüz yoğun iş temposunda görmezden geldiğimiz profesyonel davranış kurallarını ihmal ederek işlerimizi nasılda içinden çıkılması zor durumlara sokarız farkına bile varmayız. Düzeltilemeyecek iletişim kazalarına sebep olabilir ve tüm fırsatları da kaçırabiliriz.
Profesyonel davranış kurallarını uygulayarak işlerimizi daha kolay ve çözülebilir hale getirebiliriz. Bir profesyonel olarak doğru iletişim kurmaya, yerine, yaşına ve konumuna göre davranmaya özen göstermemiz gerekir. Profesyonelliğe geçmeden önce deneyimsizlik iş bulmakta zorlanan gençlerin birincil sorunu. Onlara sorarsanız bana çalışma ortamı sağlanmazsa nasıl deneyim kazanacağım diyorlar. Haksız da sayılmazlar. Profesyonel yöneticiler ve şirketler başta olmak üzere kamuda da gençlere olanaklar sunulmalı ve çalışma ortamları oluşturulmalı.
Deneyimsizlik, iş arayan gençlerin yaşadığı sıkıntıların başında geliyor. Yarı zamanlı ve dönemsel işler, öğrencilerin ve yeni mezunların gelir ve daha önemlisi iş deneyimi kazanması için ideal bir çalışma şekli. Ne istediğinizi (hatta istemediğinizi) de bu şekilde bulmanız mümkün. Üstelik kendinizi gösterirseniz ileride tam zamanlı olarak işe alınmanız da sözkonusu olabilir.
Birbiri ardına açılan üniversitelerde öğrenim gören öğrenci sayısı hızla artarken, mezunların bir işe yerleşebilmek için nereden nasıl torpil bulacağız araştırması işe başvurudan önce geliyor. Torpille işe girme konusunda yapılan istatistiklerin ortaya koyduğu rakamlar artık özelde de torpille işe girmelerin yaygınlaştığını gösteriyor.
Biz burada gençlerin sıkıntılarını bildiğimizi ve onların haklı olduklarına inancımızı dile getiriyoruz. Artık çalışma yaşamının zorlukları katlanarak artıyor ve bu yarışa girecek gençlerin tam donanımlı olması onların şanslarının biraz daha artacağının göstergesi. Onlardan gelecek cevapları duyar gibi oluyorum ne kadar donanımlı veya iyi olursanız olun sizin yerinize tercih edecekleri başkaları var o zaman gençler şansınız bol, yolunuz açık olsun. Artık yarı zamanlı mı çalışırsınız, yok sa tam zamanlı mı, yoksa hangi iş olursa mı diyeceksiniz bunu karşınıza çıkacak fırsatlar gösterecek.