23 Haziran yani bu hafta sonu İstanbul’da Yerel Yönetim seçimi var.
İstanbul’da 31 Mart seçimlerinde,
Seçmen Sayısı: 10.570.939
Kullanılan Oy: 8.866.614
Katılım Oranı: %83,88 iken
Geçerli Oy: 8.547.074
Seçmen sayısı ile geçerli oy sayısı arasındaki fark 2 milyon.
Genel seçmen sayısına oranı yaklaşık % 20
Bu 2 milyonun 1.7 milyonu oy kullanmayan, 300 bininde oyu geçersiz sayılan olarak görülmekte.
Oy kullanmayanların önceki döneme göre % 5 oranında daha fazla olduğu.
Bu oy kullanmayan çoğunluğun, hatta % 80’inin AK Parti’ye küskün seçmenin olduğu.
Küskünlerin % 80’inin oy kullanması durumun da 1 milyon oyun AK Parti lehine döneceği yine siyasiler tarafından söylenmekte…
Diğer taraftan İstanbul’un nüfusunun çok önemli bir bölümü doğudan, bir bölümü de Karadeniz’den göç almıştır.
İmamoğlu’nun Trabzonlu, Cumhurbaşkanının Rizeli oluşu Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Bayburt, Zonguldak, Sinop, Kastamonu, Bolu gibi illerimizin 3 milyona yakın nüfusunun oyunun kaderi ile diğer taraftan ağırlıklı yaklaşık 750 bin nüfuslu Sivaslıların en çok olduğu ardından Malatya, Diyarbakır, Muş, Erzincan, Elazığ, Ardahan gibi illerin yine Karadeniz ile aynı oranda 3 milyon civarında nüfusa sahip olduğu varsayılmakta olup.
Bu seçmenlerin hangi Başkan adayına ortak karar aldığı yine 23 Haziran’da belli olacak.
TÜİK’in 5 yıl önceki verililerine göre 150 bin Konyalı hemşerimiz İstanbul’da yaşamakta olduğu biliniyor. Tabi ki İstanbul’da doğmuş nüfusu İstanbul’a kayıtlı hemşerilerimiz ile bu sayıdan çok daha fazla olduğu söylenmektedir.
Önemli olan ülkemize faydalı olacak, ranta “dur” diyecek, Allah korkusu olan, inançlı insanların görev almaları tek isteğimiz.
İstanbul’daki seçime Türkiye’nin hatta dünyanın odaklanması dikkat çekmektedir.
Türkiye’nin nüfusunun 1/6’sı İstanbul’da yaşamakta, ekonominin kalbi İstanbul’da atmaktadır.
İstanbul’un iyi idare edilip, iyi yönetilmesi gelecek Belediye Başkanının kaderine kalmış gibi görülmektedir.
Bu durum aynı zamanda tüm dünyayı 17 yıldır hükümette olan AK Parti’nin karnesi olarak değerlendirmektedir.
“Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara-216)
Bu ayeti kerimede açıkça neyin hakkımızda hayırlı neyin hayırsız olacağını bilemeyeceğimiz bildiriliyor.
O yüzden biz aynı gemide yaşayan 82 milyon vatandaşımız için hayırlı olanın olmasını istiyoruz.
Sonunda ölüm var, sonunda hesap var.
‘Onlar; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allaha aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler.” (Bakara -156)
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz.”
Bu ayeti kerime Rabbimizin bizi imtihan ettiğini, belalara sabr, nimetlere şükür yapıp yapmadığımızı denediğini bildiriyor.
Bu ayetleri bir kez daha hatırlarsak, dünya hırsına kapılmamış olacağımızı düşünüyorum seçim sonucunda da kazananın Türkiye olmasını diliyorum…