Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın başkanlık sıfatını taşıdığı başkaca kurumların sayısı bir hayli fazla… Bu sayı her geçen gün de artıyor. Bu da hem ulusal hem de uluslararası arenada Konya’nın temsil kabiliyetinin artması anlamına geliyor.
Başkan Altay’ın dönem başkanlığını yürüttüğü Türk Dünyası Belediyeler Birliği’nin geçtiğimiz Cuma günü İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde genel kurulu vardı. Mevcut Başkan Uğur İbrahim Altay, genel kurulda güven tazeleyerek bir dönem daha aynı görevi omuzlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılım sağladığı genel kurula Konya ekibi de bir hayli kalabalık gitti.
Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş ve merkezden uzak ilçelerin başkanlarının da katıldığı genel kurulu Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın davetlisi olarak biz de takip ettik.
Öncesinde Konya Tanıtım Günleri için bulunduğumuz Ankara’dan heyetle birlikte İstanbul’a hareket ettik. Hem yolculuk süresince, hem de organizasyonlar dışında kalan zaman diliminde dostlarla uzun uzadıya sohbet etme imkanı bulduk. Bunun yanında Ankara ve İstanbul’u da bir nevi alıcı gözle bakıp gözlemleme şansı elde ettik.
Geçtiğimiz Cuma günkü yazımda da bahsettiğim üzere şehir düzeni itibariyle bakıldığında Konya’yı öpüp başımızın üstüne koymalı ve şehrimizin kıymetini bilmeliyiz. Konya artık kabuğunu kırmış olan bir şehir. Kıyas edeceksek de Ankara’yla, İstanbul’la kıyas etmeli, onlarla yarıştırmalı, bu gözle tarafımızı ortaya koymalıyız.
Cuma gecesi geç saatlerde otele yerleşip birkaç saat dinlendikten sonra, ekibimizde bulunan bazı arkadaşlarla birlikte daha şafak sökmeden yeniden çıkıp, Ayasofya Camii Kebiri’ne doğru yol aldık. Günün geceyi kovaladığı bu saatler belki de İstanbul’un en güzel saatleri. Trafik yok, kargaşa yok, gürültü yok… Orhan Veli Kanık da muhtemelen ‘İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı…’ dizeleriyle anlattığı şehri bu saatlerde dinlemiş… Şükürler olsun ki prangalarından kurtulan, zincirleri kırılan, rahmetli Erbakan Hoca’nın de hayali olan Ayasofya’da sabah namazında secdeye gitmek bize de nasip oldu. Sebep olanlardan Allah razı olsun…
Sabahın alacakaranlık vaktinde manevi atmosferimizi zirveye çıkaran bu görüntülerin yanında, Haliç kıyısının kenarında gayri ahlaki görüntüleri görmemek için özel bir çaba harcadığımı da buradan ifade etmek isterim.
Kısa bir süre önce hizmete sunulan Taksim Meydanı’na yakın bir konumdaki Atatürk Kültür Merkezi’ni de gezip inceleme fırsatımız oldu. Ya ben sanattan hiç ama hiç anlamıyorum, ya da sanat diye ortaya koyulan bazı figürler gerçekten abesle iştigal. Hurdacıdan alınmış demir parçalarının gelişigüzel kaynatılması suretiyle ortaya çıkan ucubelerin sergilendiğini görünce bir kenara çekilip beklemeyi tercih ettim. Atatürk Kültür Merkezi’nde Konya Büyükşehir Belediyesi için de ayrılmış bir bölüm var. Burada Refik Anadol’un Rumi Dreams Sergisi var. Teknolojinin olanakları kullanılarak sanatsal! bir çalışma yapılmış. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da sergiyi bizden kısa bir süre önce ziyaret etmiş. Ziyaretle kalmayıp, sergiyi gezmek için İstanbul halkını davet etmiş. Tabi davetinin içinde Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığına dair hiçbir şey yok. Etkinliği İstanbul Büyükşehir Belediyesi yapmış gibi bir algı oluşmuş.
Burada Taksim Camii’ne de bir parantez açmak istiyorum. Beyoğlu’nun göbeğinde, Taksim’in orta yerinde, Gezi Parkı’nın hemen yakınında kısa bir süre önce yaptırılan Taksim Camii’ni de gördük. Cami, adeta bugünden yarınlara atılan bir imza gibi… ‘Ne kadar aykırılıklar olsa da burası Müslüman mahallesi’ dercesine heybetiyle ve ihtişamıyla cezbediyor. Yorucu da olsa bizim için hem tecrübe kazanmak hem de bize ait olan değerleri yerinde görmek adına güzel bir etkinlik oldu. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın nezdinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım.