Coşar, dilenci olmadığını belirtip, hakkında uygulanan para cezalarına itiraz ettiğini ancak, İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından, başvurunun süresi içerisinde yapılmadığı için reddedildiğini, bunun üzerine BİMER'e başvurduğunu söyledi.
Yakmayık 35 yıldır demir doğrama ustalığı yapan ve 20 yıldır da kendi atölyesini işleten 4 çocuk babası Ali Coşar, geçen Ağustos ayında vergi dairesinden gelen mesajla hayatının şokunu yaşadı. Coşar, cep telefonuna mesaj gelmesi üzerine vergi dairesini gittiğini ve dilencilik nedeniyle adına Kabahatler Kanunu'na göre para cezası uygulandığını öğrendiğini belirtti.
Coşar, şunları söyledi:
"Cep telefonuma geçen Ağustos ayında, vergi dairesinden mesaj geldi. Bende bu mesajı anlamadığım için muhasebecime gönderdim. Maliyeye borcumuzun olup olmadığını sormasını istedim. Yaptığı araştırmada Kabahatler Kanunu'na göre para cezası uygulandığını söyledi. Bunun üzerine vergi dairesine gittiğimde, oradaki görevli, benim TC kimlik numarasına, İstanbul'da dilencilik yaptığım gerekçesiyle 2015-16 yılları arasında 15 kez olmak üzere toplam 2 bin 500 lira para cezası uygulanmış olduğunu belirtti. İstanbul'a hiç gitmediğimi, Konya'da esnaf olduğumu söyledim.''
'İSTANBULA GİTTİĞİMİ İSBAT ETSİNLER, MALIM, MÜLKÜN DEVLETİMİN OLSUN'
Adına uygulanan para cezalarına itiraz etmek için İstanbul'da Sulh Ceza Hakimliği'ne başvurduğunu belirten Coşar, ancak mahkemenin, başvurunun süresi içerisinde yapılmadığı için geçen 20 Kasım günü ret kararı verdiğini söyledi. Coşar, ''Ben itirazımla kendimi aklamaya çalışmıyorum. İstanbul’a ömrüm boyunca gitmiş bir insan değilim. Eğer İstanbul’a gittiğimi ispat etsinler, malım, mülküm devletimin olsun" dedi.
Coşar, para cezasını ödemediğini ve ödemeyeceğini , mahkemenin ret kararının ardından da geçen 22 Aralık günü BİMER'e başvurduğunu ve cevap beklediğini söyledi.
"UTANCIMDAN, YAKINLARIMIN YÜZÜNE BAKAMIYORUM"
Bu olaydan dolayı utancından yakınlarının yüzüne bakamadığını ve psikolojisinin bozulduğunu belirten Coşar, "Sorun para cezası değil. Buradaki çevredeki esnaf bana 'Sen İstanbul'da dilencilik mi yaptın?' diye soruyor. Ben yakınlarımın yüzüne bakamıyorum. Ben sesimi duyuramıyorum.”dedi.