Uzun bir tatil havasının ardından dün şehir tam anlamı ile büyükşehir konumundaydı.
Resmi kurum ve kuruluşlarının hınca hınç olmasından tutun da, trafikte polislerin tüm o niyetli çırpınışlarına rağmen yeşil ışıkta dahi tekerin dönmeyecek kadar durması şehrin gerçek görüntüsü idi.
Dün gün boyu oradan oraya koştururken hep şunu düşündüm “Bunun bir de üniversitelerin açılması var. Bunun bir de yağmuru, karı, donu var.”…
Allah hepimizi o günlerin darlığından korusun.
EĞİTİMCİLERE ALLAH ECİR
SABIR GÜÇ KUVVET VERSİN
Dün sabah ki duraklarımızdan birisi İl Milli Eğitim Müdürlüğü idi.
Tayin isteyeninden, “benim durumum ne oldu?” diye soranı mı ararsınız, yurt dışına gidecek kızının diplomasından, “falanca okula nasıl kayıt yaptıracağım?” diye soran öğrenciye kadar, herkes burada idi.
Tabii daha okul servis araçlarından, oda arayana kadar ne isterseniz burada idi.
Bir ara Müdür Yardımcısı Servet Bey’e selam verdik çayını içtik. O çay boğazıma dizildi. Koltuk diken oldu battı. Buna sabır filan dayanmazdı ki!
NÜFUS DAİRELERİ KİLİTLENMİŞ
İşte Nüfus Müdürlüğü’ndeki tabloyu en güzel şekilde bize yansıtan bir hukukçumuzun objektifinden Müdürlüğün durumu
Millet uzun tatilin ardından bir anda yüklenirse ve “illa da işim bugün olacak” diye tutturursa bu işkence böyle yaşanırdı. Gerçi gün bugündü ve milletin de yapacağı bir şey yoktu, çaresizdi çünkü.
SGK’DA GİRİŞ İÇİN BİLE MİLLET KUYRUK OLMUŞ
Öğleden sonra bir ara SGK’ya gittim. Dahası gideyim dedim. O x-ray cihazından geçmek için bile kuyruğa geçiyorsunuz. Ama Allah’tan personele uzun tatil yaramış olacak ki herkes son derece sabırlı, yol gösterici ve sakindi. Millet ise şaşkın mı şaşkın, daralmış mı daralmış.
Burada da yine bir ilk gün işimi var yoksa son gün durumu mu? Anlayamadık.
SANKİ DÜN HERKES HASTA OLMUŞ
İki hastaneye uğradım. Bu ne Allah aşkına herkes bayramda yedi içti, yattı, piknik yaptı sonra hastalandı mı?
Koridorlarda nefes almak bile mümkün değil.
Sağlam giren hasta çıkar. Tanıdık doktorlara Allah’ın selamını bile vermeye korktum.
O koridorlarda neydi Allah’ım?
OKULLAR CIVIL CIVIL ANCAK…
Tabii dünün en büyük özelliği okulların açılışı idi. Sabahın ilk saatlerinde bir okulun açılış törenini izlemek için duvara dikildim yöneticileri, öğretmenleri ve öğrencileri izliyorum. Daha sonra töreni. Burada en çok dikkatimi çeken nokta 15 Temmuz hain darbe girişimi öğrencilere en yalın bir dille anlatılıyordu.
Okullarda her şey çok güzeldi sadece öğrenci servislerinin yoğunluğu ve okul çevresine usulsüz rast gele yapılan parklar çok çirkindi.
BU TRAFİK ÇOK SAÇ BAŞ YOLDURUR
Dün sabah neyse öğlen oydu.
Öğlen neyse ikindin de aynısıydı.
Kan ter içinde trafiğin akışı için çırpınan polislerimiz haklarını helal etsinler ama, bu sıkıntıyı polis filan da çözemez.
Çünkü önce tek tek, fert fert insan olmamız gerekir.
Selçuklu, Meram, Karatay…
Zafer, İstanbul Caddesi, Yaka, Bosna, Nalçacı...
Hiçbir semt hiçbir kavşak fark etmiyordu.
Araçlara yeşil ışık da yansa ilerleme şansınız yoktu.
Tramvaya geç işareti de yansa tramvay yürüyemiyordu çünkü rayların üzerinde araçlar kuyruk olmuştu.
Vallahi dün şehir biz gazeteciler için hareketliliği ile güzel ve çirkinleriyle iyi idi.
Ama millet için tek kelime ile felaket.
Yine de şükür.
Allah beterinden korusun.
GÜNÜN OKKALI SÖZÜ
Korkunun kaygının en etkili ilacı inançtır
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Aksakallı takkeli amcalarımız yanlarında tonton teyzeler ile yolun sol şeridini kapatıp trafiğin akışını engellemedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.