TARİHE YOLCULUK (192)
- İnsan hayatını “anlamak ve anlatmaktan ibarettir” şeklinde iki kelimeyle özetleyen TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’ı ‘Batılılaşma İhaneti’yle tanıdım. TYB ve TYB Konya Şubesi, güzel faaliyetlerin altına imza atmıştır. Elbette daha “Yazılacak Çok Şeyimiz Var”.
1978 yılında kurulan Türkiye Yazarlar Birliği’ne 80’den sonra üye oldum. Üye numaram; 392. TYB’yi elime geçen bir bültenden tanıdım. Yanılmıyorsam genel başkan da o yıllarda D. Mehmet Doğan idi. “Şeref Başkanı” olarak TYB’nin kuruluşundan günümüze kadar gelişinde ve faaliyetlerinde pek çok büyük emeği var. Kendisiyle tanışmam ‘Batılılaşma İhaneti’yle oldu. 1975’de çıkan bu kitap bir yerde “yakın tarihe yönelik bir meydan okuma” idi. Türkiye’deki Batılılaşmayı doğru değerlendirebilmek açısından “maşeri vicdana” seslenen ve “kamunun hislerine tercüman” olan bu eser mutlaka okunmalı. Mehmet ağabeyi sadece bir yazar olarak değil, bir dâvâ adamı ve bir mücadele adamı olarak da tanıdım.
Türkiye Yazarlar Birliği Derneğine yardımcı ve destek olmak gayesiyle 1991’de TYB Vakfı kurulmuştu. Vakfın mütevelli heyetine ve TYB’nin yol arkadaşlarına baktığımda 66 kişi arasında bakan, müsteşar, belediye başkanı ve milletvekili olan nice isimler yer alıyor. Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, geçtiğimiz senenin son ayında TYB Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan’a, “Türk düşünce, kültür ve edebiyatına hizmetleri”nden dolayı fahri doktora unvanı vermişti. Şeref başkanımız Mehmet Doğan, “kültüre adanmış bir ömür” ve bizim “istikâmetinden hiç şaşmayan aksakalımız.” TYB Gençlik Birimi, “aksakalımız” için 29 Aralık 2017’de “70.Yaş Yılında Dr. D. Mehmet Doğan Saygı Gecesi” düzenleyerek kendilerine ahde vefa örneği göstermişlerdi.
TYB bu sene 40. Yılını kutlayacak. TYB Genel Başkanı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, TYB Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, TYB’nin kuruluşunun 40. yıl dolayısıyla yurt içi ve dışında 40 büyük faaliyet düzenleneceğini açıkladığında pek sevinmiştim. Arıcan, o toplantıda TYB’nin faaliyetlerini şöyle özetlemişti: “TYB, 40 yıldır aksatmadığı sürekli kültürel faaliyetleriyle, 38 yıldır gelenekleştirdiği Yılın Yazarları değerlendirmeleriyle, 35 yıldır çıkardığı ülkemizde alanında tek yayın olan Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı ile, yazarlık alanında ilk defa düzenli öğretim sayılabilecek Yazar Okulu ile, 25. yılına ulaşan ve dünyayı dolaşan Türkçenin Uluslararası Şölenleri, Safahat Okumaları ve 18 yıl kesintisiz süren Mesnevî Dersleri, 10 yılı geride bırakan Edebiyat mevsimi-İstanbul edebiyat festivali, 14 yıla ulaşan Cahit Zarifoğlu Çocuk Şenliği (Konya), Şehir Tarihi Yazarları Kongreleri, Ahlâk Şûraları, Tarihi Roman ve Romanda Tarih Bilgi Şöleni vb. faaliyetlerle zihin dünyamızın şekillenmesinde önemli rol oynadı.”
Bu arada unutmadan ifade etmeliyim ki, Ankara'da “Yazı ve Yazarlar Müzesi” oluşturmak için ilk adımın bu yıl atılacak olması da sevindirici bir durum.
TYB KONYA ŞUBESİ
Merkezi Ankara’da bulunan TYB’nin 13 şubesi ve altı temsilciliği bulunuyor. Bu şubelerinden birisi olan TYB Konya Şubesi ise 1994’de kuruldu. Çok meşakkatli kurulan TYB Konya Şubesi, bu yıl 24. yıldönümünü kutlayacak. 25. kuruluş yıldönümünde ilk başkanından son başkanına kadar gelip geçen ve hizmetleri olan başkanlarını üyeleriyle birlikte buluşturup bir Vefa Gecesi elbette düzenlenebilir.
Geçtiğimiz hafta sonu İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen 12. Olağan Genel Kurulu’nda, tarihinde belki de hiç görülmemiş bir kalabalığa ulaşılarak bir genel kurul yapıldı. İkinci bir listenin yarışa katılması bu kalabalığın artmasında itici kuvvet teşkil etti denilebilir. Hasta üyeler bile yataklarından kaldırılarak kongrede salonun en ön sırasında yer almaları sağlandı. Koskoca okumuş yazmış insanların önünde açık oylamaya gidildi. Gizli ve kapalı zarf usulüyle yapılsaydı daha iyi olurdu. Hasbelkader o salona gelmiş yazar - çizer insanlarımızdan “açık yapıldığı iyi oldu. Ya değilse çok uzun sürecekti” diyenler bile çıktı.
Elli üçüncü üyesi olduğum TYB Konya Şubesi’nin 2006’da altmış üç üyesi vardı. Genel kurulda ise 104 üyeye ulaştığı anons edildi. ‘Fahri Yazar’lar da bunlar arasında sayılabilir. Ahmet Köseoğlu Bey’le 2006’da, “TYB Konya Şubesi Başkanı” sıfatıyla bir röportaj yapmıştım. TYB Konya Şubesi’nin niçin kurulduğunu şu sözlerle ifade etmişti: “Kültür sanat adamlarının düşebilecekleri müşkülatları önceden belirleyebilmek, bunları bertaraf etmek ya da onların güzel ve hayırlı hizmetlerini öne çıkarabilmek adına kurulmuştur.”
Konya’nın sosyal, kültürel, sanat ve mûsıkî hayatına düzenlediği faaliyet ve konferanslarıyla büyük katkıları olan TYB Konya Şubesi’nin en beğendiğim ve hoşuma giden faaliyetlerinin biri, “Yazılacak Çok Şeyimiz Var” sloganı altında düzenlediği gezilerdir. Geçtiğimiz yıl en çok hoşuma giden ve haz aldığım programlardan birisi de Hâfız Ahmet Çalışır’ın mûsıkî dolu sohbeti olmuştu.
TYB Konya Şubesi’ni yaptığı bu faaliyetlerinden dolayı kutluyor ve yeni yönetime de başarılar diliyorum. Bakalım nasıl bir performans gösterecekler…
YARIN: Selçuklu’da Sanat zerafeti ve Britanya’nın çöktüğü yer: Kutûl Amâre.