Bir bayram daha geldi ve geçti. Geldi geliyor derken arefesi pazartesi günü olan Kurban, hafta içine rast gelince önündeki ve arkasındaki haftasonunu da içine alarak bayramdan ziyade tatile dönüşüverdi. Evet bayram bitti bitmesine de tatiller sanırım daha bitmedi. Ya da daha doğru bir ifadeyle insanlar tatilin son demlerini yaşıyor. Birçok ortamda “Nerde o eski bayramlar?” cümlesini duymuş hatta kendiniz bile kullanmışsınızdır. Şimdilerde bayram adını tatil olarak değiştirince bırakın “Nerde o eski bayramlar?” kelimesini “Bayram nerde?” diye soru cümlesi kuruyorum. Evet yoğun iş tempoları, bitmek bilmeyen koşuşturmacalar, hastalıklar, dertler, sıkıntılar derken insanoğlu içten içe bunalıma doğru koşar adımlarla yön alıyor. Tabi bunun yanısıra batı toplumlarına olan aşırı özentimiz, dünyalık hırs ve heveslerimiz, galesizlik, boşvermişlik ve daha bir sürü sebep sayabileceğim olayla birleşince farklı sonuçlar ortaya çıkıyor. Dövizin dalgalanmasıyla birlikte ülkemiz ciddi bir ekonomik krizin kapısından döndü. Haliyle birçok kurum, kuruluş ve işletme ciddi sıkıntılar yaşadı, yaşıyor. İnanıyorum ki bu zorlu süreci de ülke olarak kısa sürede atlatacağız. Lakin neden böylesine zorlu bir süreçte birçok insan oniki ay taksitle dört beş gün tatil yapacağım diye kendini borç yükü altına sokar ki! Birikimi olana, çok önceden plan yapana elbette saygı duyuyorum ama turizmin ülkemizde adeta patlama noktasına geldiği, doluluk oranlarının otellerde yüz yüze ulaştığı günlerde elinde nakiti olmayan neden tatil yapar? Ödeyecek olan ben olmadığım için elbette derdi tasası beni almadı ama insan içten içe yine de hayıflanıyor. Aslında hayıflanıyor olmamın asıl sebebi bu da değil. Yediden yetmişe gün geçtikçe ve sayımız artarak özümüzü unutuyor olmak beni hayıflandırıyor. Mutlaka gelişen, değişen, büyüyen dünyaya ayak uyduracağız lakin elhamdülillah Müslümanım derken bazı gerçeklerimizi de bu değişkenlik unutturmamalı diye düşünüyorum. Yılda iki dini, dört milli bayram varken bayramları bayram gibi kutlamak yerine denizde kulaç atmak, kumsalda dudak büzerek fotoğraf çekmek, deniz simitlerinin üzerine onca kilomuzla oturup tüm bunları da saat başı sosyal ağlarda paylaşıp şezlongun üzerinden geride kalanlara resimli mutlu bayramlar mesajı atarak biz daha çok “Nerde o eski bayramlar?” sorusunu samimiyetsizce birbirimize laf olsun torba dolsun diye soracağız gibi görünüyor. Alan razı veren memnunsa bize de iyi tatiller deyip Allah kaza bela vermesin diyerek nokta koymak düşer. Vesselam