Bir hafta önce yayınlanan kararnameyle birlikte kabinede iki bakan birden değişti.
Sağlık Bakanlığı’na Prof. Dr. Kemal Memişoğlu,
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ise Murat Kurum atandı.
Hayırlı uğurlu olsun diyelim.
Önceki yazılarımda yerel seçim süreci dahilinde Murat Kurum’dan bahsetmiştim. Kimdir, neler yapmıştır ve neye namzettir minvalinde dilim döndüğünce anlattım. Bundan mütevellit Murat Kurum kimdir sorusunu yazımıza tekrar dahil etmeyeceğim.
Direkt olarak yeni Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun kim olduğu noktasında merakları gidermek adına kısa bir girizgâh yapmak isterim.
Buyurunuz:
‘Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, aslen Rizeli olup 1966 Trabzon doğumludur. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, 1995 yılında İstanbul Okmeydanı Eğitim Hastanesi'nden Genel Cerrahi Uzmanlığını almıştır.
1996-1998 yılları arasında SSK Konya Ereğli Hastanesi, PTT Hastanesi ve Bursa Askeri Hastanesi'nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapmıştır. 1999-2000 yıllarında Miami Üniversitesi Karaciğer ve Gastrointestinal Transplantasyon Ünitesi'nde çalışmıştır. 2000-2002 yıllarında İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda Başasistanlık görevini üstlenmiştir.
2002 yılı sonunda PTT Hastanesi'ne Başhekim olarak atanmış ve 2008 yılında Genel Cerrahi Doçenti olmuştur. 2007 yılında başladığı Beykent Üniversitesi'ndeki Sağlık Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini 2009 yılında tamamlamıştır. İstanbul Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Başhekim olarak 10 yıl görev yapmıştır.
Kasım 2012'de İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'ne Tıbbi Hizmetler Başkanı olarak atanmış ve Mayıs 2014'te aynı birliğin Genel Sekreteri olmuştur. 2016 yılında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fatih Sultan Mehmet Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi'ne (SUAM) Genel Cerrahi Öğretim Üyesi olarak Profesör kadrosuna atanmıştır. Ekim 2016'dan itibaren İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü görevini yürütmüş ve 2 Temmuz 2024 tarihinde Sağlık Bakanı olarak atanmıştır.
Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, evli ve üç çocuk babasıdır.’
Yukarıda bahsettiğim üzere Sayın Memişoğlu alanında rüştünü ispat etmiş bir isim. Gerek mesleki anlamda gerekse idarecilik noktasında kademeleri ıskalamadan sindirmiş ve tekniğin değer yönünü ustalıkla uygulama makamına koymuş diyebilirim.
İçinde bulunduğumuz dönem itibariyle de Bakanlık görevine uygun görüldü.
Geriye dönüp baktığımızda Pandemi gibi eşi benzeri görülmemiş bir döneme şahitlik ettik. Ve o dönem itibariyle hepimizin malumudur Bakanlıkta Sayın Fahrettin Koca vardı. Artısıyla eksisiyle süreci güzel yönettiğini düşünüyorum. Majör problemleri göğsünde yumuşatıp vatandaşa asgari düzeyde menfi durum yansıttı. İnisiyatif alıp, olması gerekeni tam manasıyla masada ve sahada arzı endam ettirdi diyebilirim.
Bununla beraber sağlık alanında atılan dev adımlara kolay entegre oldu. Kendini alışılmışın dışında tutarak çağın ekstrem ataklarına karşı takım çantasını çıkartıp alternatif üretme noktasında seri adım attı.
Ez cümle Sayın Koca için kolay bir Bakanlık dönemi yaşadı diyemeyiz.
Akabinde ise başlıkla müsamma ‘Kabinede Kan Değişimi’
Ben Sayın Memişoğlu’nun bu göreve zor kanalize olacağını düşünmüyorum. Zira teknik anlamda işi bilen ve işin içinden gelen bir isim. Yukarıda bundan zaten bahsettim.
Bununla birlikte sağlık alanında son 20 yıldır ortaya koyulan ve daim olması için çaba sarf edilen bir misyon-vizyon bütünlüğü de var.
Yani tecrübe ve vizyon bu dairede birbirini tamamlayacaktır.
Seri adımlar atılıp güzel sonuçlar elde edilecektir.
En azından Sağlık Bakanlığı için temennimiz o yönde.
Gelelim Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına…
Bu noktada Murat Kurum bayrağı yeniden devraldı diyebiliriz.
Hali hazırda yürütülen birçok projenin de fikir babasıydı.
Bu projelerin tamamlanması ve işler vaziyette vücut bulması için bizatihi başında olması vatandaşa güven verme açısından da ayrı bir öneme sahip diye düşünüyorum.
Bu bağlamda asrın felaketi olarak adlandırdığımız 6 Şubat depremi daha dün gibi hafızalarımızda tazeliğini koruyor öyle değil mi?
Ve o dönemde Sayın Bakanın emeği, gayreti ve iyi niyeti gözümüzün önüne gelmiyor mu?
Her şey film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçiyor.
Neyse, eskiyi yad edip enseyi karatmayalım.
Murat Kurum deyip önümüze bakalım.
Hasbi ve harbi bir insan.
Kalıbının adamı derler ya, o biçim işte.
Allah kolaylık versin.
Bakanlarımızın Türkiye Yüzyılına yakışır adımlar atacaklarını adımız gibi biliyor ve destekliyoruz.
Selâmetle…