KADIN DÖVÜLMEZ, SEVİLİR…

Mustafa Balkan

Sivil Toplum Kuruluşlarının sohbetlerini her hafta sonu Cumartesi günleri dinlemeye gayret ediyorum. Pazartesi günü HİSDER’in, salı günü ise Aydınlar Ocağı’nın sohbetlerini de takip ediyorum. Konya Aydınlar Ocağı’nda her salı gerçekleştirilen Muammer Koşdaş Hoca’nın tefsir sohbetinden son derece faydalanıyorum.

Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin sohbetinde ilahiyatçı Dr. Ayşe Betül Oruç, klasik ve modern tefsir kaynaklarına göre “Kadın Algısı”nı anlattı. Yâni bir yerde İslâm’a göre kadını masaya yatırdı. Ayşe Hanım’ın ortaya koyduğu klasik ve modern tefsir kaynaklarında Müslüman kadının nasıl ve ne şekilde algılandığı, erkekle eşit olup olmadığı, tek veya çok eşlilik ile ailede mutluluk reçetelerine varıncaya kadar pek çok konuya açıklık getirmesi de dinleyenler açısından son derece olumlu karşılandı.

Dört kadınla evlilik konusuna; aile şartları, adaletli davranmak, sosyal bozukluk veya eşler arasındaki kıskançlık sebebiyle hem klasik dönemdeki İslâm uleması ile modern dönemdeki İslâm bilginlerinin pek cevaz verir derecede bakmadıklarını dile getiren Ayşe hanımefendi, eşler arasında erkeğin adaletli davranması gerektiği konusuna ağırlık vererek erkeklerin, bu konuda son derece hassas olmaları gerektiği hususuna dikkatlerini çekti.

Ailede mutluluğun “sekinet, rahmet ve meveddet (dostluk, sevgi, muhabbet)” üzerine bina edilmesiyle sağlanabileceğini ifade eden Ayşe hanım, erkeğin, kadın üzerindeki kavvamlığının ise, nafaka ödemeyince sona erdiğini belirterek kadınların peygamberliği, kadınların idareciliği ve kadınların şahitliği meselelerine de değindi. Kur’an-ı Kerim’de geçen kadının “darp” edilmesi meselesi ise, sohbetin can alıcı noktasıydı.

 

***

İsterseniz ilk önce, Nisâ Sûresi 34. Âyetin mealini bir okuyalım:

“Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek ) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün. Eğer itaat ederlerse, artık onları aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.”

 

***

“Yataklarını ayırma” meselesini anladım da kadının dövülme meselesine bir türlü aklım ermiş değil.

Günümüzde çevrilen bazı TV dizileri ile sinema filmlerinde, kadının erkeği dövme (tokat atma) sahnelerine yer verilir oldu. Bu sahneler, Hıristiyanlıktaki öbür yanağını uzatma meselesidir.

Kardeşim bir kere kadın hiç dövülür ve daha da ilerisi hiç darp edilir mi?

Peygamberimizin hiçbir hanımını dövdüğü vaki midir?

Peygamberimizin hanımlarına sille atmak şöyle dursun hiç kötü bir söz söylediği olmuş mudur?

Peygamberimizi bu ve bu gibi konularda örnek alan Muhammed Ümmetinin erkekleri, hanımlarını hiç döver mi ve onlara karşı hiç kötü söz söyler mi?..

Müslüman bir erkek elbette hanımına ne döver ne de kötü bir söz söyler…

Peki döven, daha da ileri giderek darp eden ve eşek sudan gelinceye kadar vurup kıran erkek müsveddeleri yok mudur?..

Olmaz olur mu?

Öyle kaba, softa ve yobaz olanları beyaz ekranlarda arz-ı endam ediyorlar zaten.

Allah’ın yaratmış olduğu o nazenin güzel yüze vurmak kitapta zaten hiç yazmıyor. Mecbur kalmadıkça dövme de yok. Burada hafifçe kaba yerlerine vurma söz konusu.

Bütün bunlar bir kenara; kesin olarak biliyoruz ki, Peygamberimiz ömründe bir defa olsun elini kaldırıp bir kadına vurmamıştır. “Kadınlarını dövenleriniz iyileriniz değildir” buyuran da O. “İçinizden biri, karısını köle döver gibi dövüp sonra da gece onunla yatabilir mi?” diyerek karı koca arasındaki ilişkilerin sevgiye dayanması gerektiğine dikkat çeken de O.

Ne klasik dönemin ne de modern dönemin İslam bilginleri, “hafifçe dövme” seçeneğine dahi başvurulmaması konusunda ittifak halinde olduklarını bize ifade eden Ayşe hanıma, bu güzel sohbetinden dolayı müteşekkiriz.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Pusula’nın genel yayın yönetmeni ve gazeteci-yazar Uğur Özteke; “Ne zaman adam oluruz?”u yazmadığı zaman adam oluruz.

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

“Müminlerin iman bakımından en olgun olanları, ahlâkı en iyi olanlarıdır. Sizin en hayırlınız da hanımlarına karşı en iyi davrananınızdır.” (Hadis-i Şerif)

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.