Her yıl 5 Aralık günü Kadın hakları günü olarak değerlendiriledursun yeryüzünde kadının çokta fazla hakları olmadığını istatistikler söylüyor.
Avustralya 1894 senesinde bağımsızlığını ilan ederek ilk kez kadın haklarını tanıyan modern ülke olarak tarihe adını yazdırmıştır.
Ardından bu ülkeyi 1 Haziran 1906 senesinde Finlandiya, 1915 yılında Danimarka, 1917 yılında Rusya, 1918 yılında İngiltere, Azerbaycan ve Kanada, 1919 yılında Almanya ile Avusturya, 1920 yılında Amerika ve 1930 ve 1934 Türkiye kadın haklarını kabul eden devletlerarasına adlarını yazdırmışlar.
Araştırmalar kapsamında dünyada her 3 kadından 1’i aile içi şiddet görüyor ve gelişmekte olan ülkelerde töre ve namus cinayetleri halen geçerli... Kadınlar eğitim-öğretim sektöründe de erkeklerden sonra geliyor.
Hukuk alanında kadınlar geri planda… Dünyada pek çok kadının eşini seçme, evlenme, boşanma hakları bulunmuyor. O zaman bu kadın hakları nedir? Anlamak mümkün görünmüyor.
Bütün bunlar çağımızda yaşanırken, orta çağ batısında kölelik, sınıf, ırk ayrımı, mezhep kavgaları, bürokrat ve seçkin tabaka ihtilafı almış yürümüştü.
İslâm âlemi ilim ve medeniyette ilerlerken, batılı fanatik Hristiyanlar ve onların etkisindeki milletler, daha "Kadın, insan mı şeytan mı?" tartışmalarını yapıyorlardı.
Demek ki bu önemli günün anlam ve önemi ise şuymuş; 5 Aralık 1934 senesinde “Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı” tanınan yasa çıkarılmıştır. O günden bu yana kadınlar; sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal olarak yasa önünde erkeklerle eşittir miş... miş…
Şimdi biz yine istatistiklere gidelim. Bakalım neler söylüyor? Ocak 2009 itibariyle Dünya nüfusu yaklaşık 6,8 milyar. Bunun yüzde 49,7’si kadın. Yani kadın nüfusu 3 milyardan fazla…
Ve dünyadaki yaşlıların çoğunu kadınlar oluşturuyor. Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70'i eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülüyor.
Devam edecek…
Selam ve muhabbetle…