Kadına Şiddete Kesin Çözüm

Şule Akdemir

Bazı ülkelerde belirli zamanlarda kadınlara yönelik verilmiş haklar her yıl kutlanır: Kadınların erkeklerle eşit şekilde eğitim görme hakkı, devlet memuru olma hakkı, seçme ve seçilme hakkı, kadınların boşanabilme hakk verilmesi gibi.. Peki burada garip bir zihniyet yok mu?

Garip olan bu zihniyet zaten kadınların haklarının doğuştan sahip olunan haklar olduğunu reddediyor.  Kadının sahip olduğu en doğal haklarını geri almak kimin ve nasıl bir zihniyetin himayesi altında? Zaten kadının sahip olduğu hakları önce alıp sonra geri iade etmek derece gurur vesilesi?

Her kadın haklarıyla birlikte doğar. Ona bu hakları onu yaratan Allah vermiştir. Kuran, bu hakların ve üstünlüklerin izah edildiği, kadının övüldüğü ve kadına en çok kıymetin verildiği kılavuzumuzdur. Kuran’a göre kadın, fikrinin alınması gereken, bir devlet yöneticisi olan, Hz. Meryem gibi bir dava insanı ve aynı zamanda güzelliğin ve zarafetin sembolü olan bir nurdur. Kuran’daki kadının sorumluğu olduğu konular erkeklerden farklı değildir. Fakat kadın daha değerli olduğundan daima koruma altına alınmıştır. Yani Allah, Kuran’da kadını üstün tutmuştur.

Dolayısıyla ülkelerin çeşitli sebeplerle tarihte veya günümüzde kadınların aleyhinde hak ihlallerinde bulunmaları hurafeler, batıl fikirler ve ideolojilerin ürünüdür. Sahte ideolojilerin neden olduğu bu yasaklamaların tekrar kaldırılması kutlanacak bir başarı değil, büyük bir hatadan vazgeçmektir.

Erkek (evlat) sizin, dişi O'nun mu? Eğer böyleyse, bu, çarpık bir paylaşma. [Necm Suresi, 21- 22]

Erkek ile kadını farklı olarak nitelendirmenin çarpık bir paylaşma olduğunu Allah Kuranda bildirmiştir.

Kuranda Kadına Verilen Değer

- Anneye Verilen Değer   (Lokman Suresi, 14)

-Evlilik Hayatında Kadına Verilen Değer  (Rum Suresi, 21)

-Kadınlardan, Gönülleri Alınarak ve Hoşnut Bırakılarak Boşanılması (Bakara Suresi, 231)

-Kadınların, Boşandıktan Sonra Maddi Olarak Güvence Altına Alınması  (Bakara Suresi, 241)

-Kadına Verilen Malların Boşandıktan Sonra Geri Alınmaması (Nisa Suresi, 20-21) 

-Boşandıktan Sonra Kadınların Barınmalarının Sağlanması (Talak Suresi, 6)

-Kadına Zorla Mirasçı Olunmaması (Nisa Suresi, 19)

-Yetim Kadınların Haklarının Korunma Altına Alınması - (Nisa Suresi, 127)

İslam dininin kadına verdiği değere rağmen, bazı İslam ülkelerindeki kadına yönelik istismarın ne kadar büyük boyutlarda olduğu göz önünde. Fakat bir kısım topluluklar, İslam yerine karanlık bir tehlike olan bağnazlığı yani sapkın bir hurafe dininin uygulamalarını yerine getiriyorlar. Bu yanlış inancın en belirgin özelliği ise, hayatın her alanında sevgi yerine nefretin hakim olması… Ve bu anlayışın ortaya koyduğu en büyük nefret odaklarından biri de kadınlar. Halbuki Allah müminlerin sevgi dolu olmaları gerektiğini bildirmektedir.


De ki: "Ben buna karşı yakınlıkta sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum. [Şura Suresi, 23]

 

Kadının değer görmemesi elbette ki sadece İslam ülkelerinde görülen bir sorun değil. Bu aynı zamanda pek çok batıl ideolojinin de neden olduğu büyük bir felaket. Fakat bu kadına yönelik şiddet eğilimleri eğer özellikle İslam ülkelerinde bertaraf edilebilirse, sorunun dünya genelinde de çözümü hemen oluşacaktır. Kuran'da tarif edildiği gibi kadının üstünlüğünü ve korunup kollanmasının gereğini benimseyen anlayışın yaygınlaşmaya başlaması şüphesiz ki kadınların darp, cinayet, işkence ve tecavüz gibi korkunç olaylara maruz kalması da önlenmiş olacaktır. Kadına değer veren milletler, diğer milletlere de örnek oluşturacak ve kadınlara yönelik yanlış uygulamaların dünya çapında ortadan kalkmasına vesile olacaktır.

“De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur.” (İsra Suresi, 81)

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.