Son günlerde siyasetin gündemini meşgul eden konulardan bir tanesi de; 20.03.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun bazı maddelerinin yürürlükten kaldırılıp kaldırılmamasıdır.
Uygulama sonuçları görülmeden sadece maddeler üzerinden değerlendirme yapıldığında olumsuz bir durumu içermediği sunucuna da varılabilir.
Ancak, en çok tartışma konusu olan erkeğin evden uzaklaştırılması maddesi uygulanma aşamasında amaçlandığı gibi kadının korunmasına çok katkı yapmadığı gibi boşanma, ölüm gibi daha vahim sonuçlara yol açtığı kamuoyunda sürekli tartışılagelmiştir.
Kanunun ilgili maddelerinde düzenleme yapılmasını isteyenleri de istemeyenleri de saygıyla karşılamakla birlikte bunu siyasi, ideolojik bir tartışmanın aracı yapılmasını samimiyetten uzak buluyorum.
Ayrıca, partilerin birbirleriyle yapacakları ittifakın şartlarına koymalarını da doğru bulmuyorum.
Çünkü, ülkemiz insanının her olaya yandaşlık ve karşıtlık ekseninde bakma gibi bir hastalığı olduğu gerçeği var ki, bu durum en basit çözülebilecek sorunların çözümünü bile çözülemez hale getirmektedir.
Oysa ki, Kanunun ilgili maddelerinin uygulanışında ortaya çıkan sorunlar uzmanlarınca değerlendirilir ve gerekirse düzenlemelere gidilir, hepsi bu.
Yapılması gereken bu kadar açık iken niye çözümü zor hale getiriliyor, anlamak mümkün değil!
Bu kanunu hazırlayanların niyetini bilemem; ancak, kanunun hazırlanma aşamasında ülkenin sosyal yapısı ve değer yargıları dikkate alınarak hazırlanmalıydı.
-Bugün, özellikle erkeğin evden uzaklaştırılmasının kadını korumadığı gibi aileyi parçalamaya sebep olduğunu tüm veriler ortaya koymuyor mu?
Mesela, bu kanundan önce ve sonra boşanma ve kadın cinayetlerine bakıldığında erkeğin evden uzaklaştırılmasının bir faydasının olmadığı görülecektir.
Bizim gibi toplumlarda erkeğin evden uzaklaştırılması erkek onuruna dokunduğu sosyal gerçekliğini dikkate almak durumundayız.
Elbette ki, cinayet işleme potansiyeli taşıyan özellikle madde kullanan kişiler için her türlü önlem alınmalıdır.
Ancak, çözümü çok kolay olan her evde yaşanabilen basit tartışmalarda bile erkeğin evden uzaklaştırılması yanlış olup telafisi çok zor birçok olayın yaşanmasına yol açtığı gerçeğini görmek durumundayız.
Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun aileyi koruyacağı yerde ailenin parçalanmasına neden olmakta ve ilgili maddeler ülkemizin sosyal yapısına uygun hale getirilmeli, yanlıştan dönülmelidir.
Bu düzenlemenin seçimin sonucuna ne kadar etki edeceğini bilemem; ancak, bu düzenlemelerin gerçekten yapılması gerektiğine inanılıyorsa seçim sonucu beklenilmeden fırsat varken acilen gerekli düzenlemeler yapılmalı; çünkü, seçimin iktidar lehine sonuçlanacağının garantisinin olmadığını hesaba katmak durumundayız.
Doğrusu beni üzen ve rahatsız eden bu ve buna benzer toplumsal sorunların ortak bir mutabakatla çözülebilecekken siyasi ve ideolojik araç olarak kullanılmasıdır.
Bazı kesimlerin görünüşte kadının korunması gibi haklı talepleri olsa da çoğunun esas amacının kadın değil; kadın üzerinden bu toplumun aile yapısını bozmak olduğunu düşünüyor, düşünmenin ötesinde inanıyorum.
Emperyalist güdümlü kesimlerin emperyalistlerin emellerini gerçekleştirmek için kullandıkları en önemli araçları kadınlardır.
Kadınlar; çünkü, kadınların zihinlerini bozmadan aileyi bozamayacaklarını bildikleri için tüm çalışmalar kadın üzerinedir.
Bunlar faaliyetlerini farklı adlarla kurdurdukları kadın örgütleriyle sürdürmekteler ve bu örgütlere her türlü maddi ve manevi desteği vermekteler.
Bunlara bilerek veya bilmeyerek muhafazakar kesimin yazar, çizer ve siyasetçi kadınları destek vermekteler ve seküler kesimin taktirine mazhar olmaktalar.
Unutmayın, Allah(c.c.)’ı bunun hesabını elbet size soracak!
Yukarıdaki yazımdan kadınların hakları korunmasın gibi bir sonuç çıkarılmasın; sadece kadının değil; kadın, erkek, çocuk hatta tüm canlıların her türlü şiddete karşı korunmasını şiddetle savunuyor ve nasıl korunacağını da çok iyi biliyorum.
Kadınlar aklınızı başınıza alın, bu kadın örgütleri ve siyasilerin derdi siz değil, sizin üzerinizden bazı emellerini gerçekleştirmek en önemlisi aileyi parçalamaktır!