Sen ne bahtsız, sen ne kadersiz, sen ne talihsiz bir yersin Bahri Dağdaş!... Statün uluslar arasından bölgesele indirilir, seyreder Konya! Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü arazinin kamu yararı gerekçesi ile TOKİ’ye devredileceği haberleri ile çalkalanır yine seyreder durur Konya!
Bu haberler Bahri Dağdaş’ın nefesini keser, kapanıyor mu soruları sordurur!
Böyle söylentiler kapanma tehdidi olarak algılanır.
Şayet gerçekleşirse Konya Tarımı için felaket olur! Çöküş olur, yok oluş olur!
Konya ve Türk Tarımının nazar boncuğu olarak, Tarım abidesi olarak yaşamalı ve yaşatılmalı!
Bahri Dağdaş bittikten, yok olduktan, kaybolduktan sonra mı, ah vah edeceksin Konya?
Olan biteni cümbür cemaat kerpiç gibi sessiz seyretmeye devam mı edeceksin Konya?
Bunun adı, Tarım şehri Konya'nın elbirliği ile canına okumak değilse nedir?
Yoksa, Tarım şehri özelliğimizi tepe tepe gömmeye mi hazırlanıyoruz?
Bahri Dağdaş, Konya için bir marka! Tarımın kapısı! Simgesi! Başlı başına bir Tarım efsanesi!
Elinde Bahri Dağdaş gibi kaç marka kaldı Konya?
Tarım şehri özelliğimizi gömdükten sonra ne olacağız?
Konut şehri Konya mı?
Yeni bir unvan daha kazandık diye mi sevineceğiz? Hem de ne pahasına?
Görülen o ki, “insanımızı açlıktan kurtaran adam” olarak tanınan ve bilinen rahmetli Bahri Dağdaş’ın adını taşıyan bu Tarımsal Araştırma Enstitüsünün elinde kalan arazileri rezerv arazi olarak konut sektörünün iştahını delicesine kabartıyor.
En azından anlatılanlar ve iddialar bu yönde!
*****
Bahri Dağdaş için çırpınanlar yok değil, onlar çırpınıyor, Bahri Dağdaş çırpınıyor, şehir de ise yaprak kımıldamıyor!
Enstitünün stratejik önemi böyle mi biliniyor? Böyle mi bilinecek? Bahri Dağdaşla kimin ne alıp veremediği var? Kimin bilmediğimiz, bilemediğimiz ve kapanmamış bir hesabı var?
Bu dedikodular hoş değil! İyi değil! Ateş olmayan yerden duman tütmez deyiminin ne anlama geldiğini hepimiz biliriz.
Enstitünün arazisine Şehir Hastanesi yapılırken, bazı odalar, " Torunlarımızın emaneti olan Tarım toprağına inşaat yapılmasını istemiyoruz" demişlerdi? Ne oldu? Kim dinledi? Kim siz haklısınız dedi? Vazgeçen oldu mu?
Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünün başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Daha da neler gelecek, adeta bir korku filmi gibi!
Arazisinin yaklaşık bir milyon metrekarelik kısmına, şehir hastanesi yapıldı. Nitelikli tarım arazisinin bir bölümü şehir hastanesine rezerve edilmiş oldu! Ne dendi ise, ne yapıldı ise, Bahri Dağdaş bu işten kurtulamadı!
Yeni rezerve arazi yolda da, bu dedikodular, bu çalkantılar ondan mı? Varsa cevabı olan söylesin, söylesin de Konya da rahatlasın, Tarımda, Bahri Dağdaş’da?
*****
Rahmetli, Bahri Dağdaş Konya Şeker Fabrikası 19 Eylül 1954 tarihinde açıldığında, Fabrikanın Teknik Ziraat Müdürüydü. Üç dönem Konya’dan, bir dönem de doğum yeri olan Kars’tan Vekil oldu, Tarım Bakanı oldu.
Konya onu hiç unutmadı! Tarım şehri Konya’nın simgesi oldu!
Konya için önemi tartışılmaz bir şekilde hizmet veren ve yükselen Tarımsal Araştırma Enstitüsünün adı Bahri Dağdaş olarak ölümsüzleşti.
Şehir büyüdü, şehir gelişti, iş döndü dolaştı şehrin kot seviyesi en düşük olan bataklığına çevrildi!
Aslım Bataklığına!
Bu bataklık neredeyse bir asırdır drenaj kanalları açılarak, toprak ıslahı yapılmış, birinci sınıf sulu mutlak tarım haline getirilmiş ve üzerinde tarımsal araştırmalar yapılmaya başlanmıştı. Bu alanda bir asırdır hayvancılık ve tarla bitkileri üretimi ve araştırmaları yapıldığını bilmeyen yok!
Uzun yıllar sonra, bu arazi Karatay bölgesinde oldukça iştah kabartan bir konuma sahip olunca, Şehir Hastanesine gelinceye kadar, bu araziye dokunan olmamıştı, böyle bir şeyi aklına getirende. Şehir Hastanesi bu yolu açtı. Şimdi o yoldan TOKİ’nin de yürüyeceği söylentileri, aksi söyleninceye kadar devam edeceğe benziyor.
Söylentiler gerçekleşirse ne yapacak TOKİ?
Hemen her yerde yaptığını! Bahri Dağdaş’ın tarım arazisine beton ekecek, beton dikecek!
*****
Elbette sorulacak sorular var! Konya Tarım şehri mi? Coğrafya kitaplarında hâlâ yazılı olan buğday ambarı şehir mi? Özellikle buğday konusunda araştırmalar yapılan Bahri Dağdaş’ın bulunduğu o efsane şehir mi? Tarım Şehri olarak kalacak mı? Yoksa Tarım şehri olmaktan vaz mı geçtik?
Tarım şehrinde dünyaca ünlü Tarım Fuarımız var, lakin Tarımsal Araştırmalar yapan Bahri Dağdaş ruhuna el Fatiha mı?
Ortada bir ekme ve dikme meselesi var tabi…
Ne ekeceğiz Bahri Dağdaş’ın birinci sınıf sulu mutlak tarım arazisine? Az katlı, çok katlı her katında bilmem kaç daire olan konutlar mı?
Oluşacak sitelerin adını da, Buğday Sitesi, Çavdar sitesi, Nohut sitesi, Arpa sitesi, Fasulye sitesi koyarlar artık! Bir zamanlar burada bunlar vardı, yalan oldu. Kendi gitti ismi kaldı yadigâr diyerekten!
Şimdi efendim deniyor ki;
“19 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 2. ve 4. maddelerinde açıkça belirtildiği gibi; Tarım arazilerinin amaç dışı ve yanlış kullanımlarının önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulması gerekmektedir. Enstitü arazisi, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’nun 3. maddesi J bendinde belirtildiği gibi, birinci sınıf sulu mutlak tarım arazisidir.”
Bu açıklamaya var mı, verecek bir cevabı olan?
*****
Mutlak tarım arazisi, anlatılanlara göre mutlak konut arazisine doğru yol alıyor. Yani tarım dışı yapılaşmaya doğru giden bir yol!
Tarımı sevenler, tarıma gönül verenler, tarımdan anlayanlar, tarımı bu şehrin kaderi olarak gören siyasiler, sivil toplum kuruluşları ne yapacaklar, ne söyleyecekler bilemiyoruz.
Hatırlarsanız, Bahri Dağdaş’ın “ Uluslar arası” statüsü elinden alınıp Diyarbakır’a verilmişti. “Ayıp oluyor ama…” tarzında konuşmuştu o günün konuşanlarından bazıları. Önce ayıp oldu, sonra kayıp oldu Bahri Dağdaş! Zor kurtarıldı düştüğü durumdan! Ya şimdi sorusu ise cevapsız!
O günlerde şöyle yazmışım;
“Bahri Dağdaş’a çok daha yüksek bir statü verilip, elindeki mevcut statüsünün alınmasını kalkınsın diye bir başka şehre verilmesini anlarız. Ancak bu şehrin Tarım’da küme düşürülmesini anlamak zor. Bakalım çerden çöpten, iğneden iplikten ne mazeretler bulunacak…Zaten biz tarım şehri olmak istemiyorduk, sanayi şehri falan olacaktık diyebilecek parlak zekalı insanlar bile çıkabilir bundan sonra! Basında bazı arkadaşlar gol yedik diye yazmışlar. Doğrudur. Bana göre ise; Konya’nın merkez kapılarından biri olan Tarım Kapısı Bahri Dağdaş top ateşiyle yerle bir oldu. Tarım kapısı göçürülen Konya’nın, akıbeti hayr olur inşallah!”
Bahri Dağdaş Konya’da tarımın kapısıdır. Tarım kapısı o yıllarda göçürülmüş, altı yedi ay sonra, Enstitünün ulusal özelliği geri iade edilmişti! Sarsıntı atlatılırken Konya Tarımı adına savaştığını söyleyenler sınıfta kalmışlardı!
O gün gol yedik diyen basınımız, kamuoyumuz, odalarımız ve şehrimiz bugün ne diyecek acaba?