“Karabag Menim Öz Torpağımdır!”

Erol Sunat

1992 yılının Mayıs ayı idi. O günlerde Giresun-Çamoluk İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmıştım. Giresun Öğretmenevinde Azeri kardeşlerimizle görüşme imkanım oldu.

Giresun’da Aksu Festivali vardı. Azeri gençlerde o festivale gelmişlerdi. Azeri oyunlarını sergileyeceklerdi.

Karabağ’ın Ermeniler tarafından işgal edildiği günlerdi. Söz döndü dolaştı Karabağ meselesine geldi.

Azeri gençlerden biri dedi ki,”Karabag menim öz torpağımdır” Gözleri doldu. Konuşamadı. Gözlerinden yaşlar döküldü. Azeri kardeşlerimiz ve bizler Karabağ’ın işgalini hiçbir zaman içimize sindiremedik! Ne dün, ne de bugün.

O günden bugüne tam 28 yıl geçti. Azeri kardeşlerimizin bu haklı davasını dünya bomboş gözlerle, umursamayan tavırlarla ve alakasız yaklaşımlarla seyrediyor.

Azeri kardeşlerimizin vatan topraklarını geri alma mücadelesi Rusya’yı, Avrupa’yı ve Birleşmiş Milletleri şaşırtmış durumda. Azeri ordusu, Ermenilerin haksız bir biçimde, bir oldubittiye getirerek işgal ettiği Karabağ topraklarını yani kendi vatan topraklarını geri alıyor.

Ayağının nasırına basılmış gibi derhal ateşkes isteyen dünyamızın yüzsüzlüğü ise anlatılır gibi değil!

Ermenileri, bu kadar şımartanlar, öne sürenler, defalarca bunun cezasını çektikleri halde, bundan bir ders çıkarmışa benzemiyorlar.

Tarih katliam yapanların, vahşetle bir yere geleceğini zannedenlerin aynı şekilde dünya sahnesinden silinip gittiğini defalarca anlatsa da, tarihten ders çıkaran olmuyor.

Kendilerine gelince adalet, kendilerine gelince hak hukuk, kendilerine gelince barış güvercinliği yapan iki yüzlü dünyamız, Ermenileri kurtarmaya çalışıyor.

Bu hür dünya, bu yardımsever dünya ne yaptı Azeri kardeşlerimiz için?

Ne yaptı da, ne istiyor?

 

HA BİR GÜNDE AZERİLERİ DÜŞÜNSEN YA DÜNYA!

Türk Milleti, vatan toprağını ne yapar, ne yapar bir şekilde geri alır. Azerbaycanlılar Türk’ün şanlı bayraklarından biri olan Azerbaycan Bayrağını Karabağ’da asmaya başladılar.

Ermeniler dağıldı, aldıkları onca destek ve yardıma karşı Azeri ordusuna karşı koyamıyorlar. Yaklaşık 30 yıldır arabulucu olamayan, Ermenilerin yanında saf tutan dünyamız, halen Ermenilere yanmakla, acımakla, ne olacak Ermenilerin hali demekle meşgul!

Azeri kardeşlerimiz sadece Ermenilerle savaşmıyorlar. Karşılarında Rusya var, Avrupa var, Birleşmiş Milletler var. Ermenilerin haksızlık yaptığını bir türlü kabul etmeyen kim varsa hepsi bir aradalar.

Türkiye olarak, Azeri kardeşlerimizin yanında olmak, destek olmak, destek vermek bizim kardeşlik görevimiz.

Tarihte kapatmadığımız iki hesap var. Birisi Ermenilerle, diğeri Yunanlılarla…

İşgal yıllarında, Anadolu’nun batısını Yunanlılar yakıp yıkarken, Doğu ve Güneydoğusuna Ermeniler yaktı yıktı.

Ermeniler, hem Rus ordusunda, hem de Fransız ordusunda yer alarak, yapılan katliamlarda başrolü oynadılar. Anadolu’nun doğusunu ve Güneydoğusunu ateşe verdiler. Van isyanlarında, Anadolu V ilayetlerinde, Antep, Urfa ve Maraş işgallerinde, Adana işgalinde Ermenilerin yapmadığı kalmadı.

Ruslar, Doğu Anadolu’ya girdiklerinde Rus ordusunda bulunan Ermenilerin yaptığı katliamlar, işledikleri cinayetler Rus subaylarının kanını dondurmuştu. Ermeni katliamları yıllar sonra, bu Rus subaylarının hatıralarında ortaya çıktıysa da, sağır dünyamız duymazdan, bilmezden, görmezden gelme yolunu seçti.

 

ERMENİSTAN BÖLGENİN EN ŞIMARIK ÇOCUĞU!

Dünyanın duymadığı, duymak istemediği çığlık sesleri, imdat sesleri yaklaşık 30 yıldır yükselmeye devam ediyor Dağlık Karabağ’dan.

Hocalı gibi insanın kanını donduran katliamların yapıldığı bölgede o kadar çok masum Ermeniler tarafından katledildi ki, Ne Rusya, ne Amerika, ne hemen yanı başındaki İran, Ermenilere dur demediler.

Ermenistan bölgenin en şımarık, en şımartılmış çocuğu. Azerilerin işgal altındaki köylerini, topraklarını geri almaya başlaması, Ermenilerden daha fazla Rusya ve Amerika’yı kaygılandırdı.

Ateşkes istemeler, Ermenilerden yana tavır takınmalar insanlık adına ibret verici.

Azeri kardeşlerimiz Karabağ’dan hiç vazgeçmediler. İnsan vatanından, vatan toprağından vazgeçer mi? Ermenistan haksız yere işgal ettiği Karabağ’dan yani Azeri topraklarından çıkmak zorunda. Ermeni ordusundan çok daha üstün durumda olan Azeri Ordusu, Ermenileri destekleyen terör örgütlerine rağmen, Ermeni ordusunu dağıttı.

Azerilerin çığlıklarını bugüne kadar duymayan hür dünyanın, medeni dünyanın, adalet sever dünyanın paniğini ise anlayan beri gelsin!

 

HERKES ERMENİSTANI KURTARMA SEVDASINA DÜŞTÜ!

Bugün, Birleşmiş Milletler Ermenistan ve Azerbaycan'a çatışmalara derhal son verme çağrısında bulunuyor. Ermeniler katliam yaparken, Türk köylerini basarken neredeydi Birleşmiş Milletler? Azerbaycan’ı bir günden bir güne duymayan Birleşmiş Milletlerin paçaları tutuşmuşa benziyor.

Osmanlı Ermeniler “Milleti Sadıka” diyordu.  Sadık Ermenilerin, Taşnak ve Hinçak denen eli kanlı Ermeni terör örgütleriyle  Anadolu’da isyan çıkarmadıkları yer kalmadı. Ruslarla ve Fransızlara işbirliği yaparak  yüzbinlerce masum Türk ve Müslümanın kanına girdiler.

Dünyanın kana doymayan, vahşetten beslenen, acıması ve merhameti olmayan milletlerinin başında gelen Ermenilerin bu kadar çok desteklenmesinin ve beslenmesinin altında yatan ne?

Bütün dünya bir anda Ermenistan’ı kurtarma sevdasına düştü. Düne kadar Azerilerin yüzüne bakmayanlar, şimdi ateşkes istiyorlar.

Azerilerin kurtardığı topraklar, kendi toprakları. Hiçbir hukuk, hiçbir nizam, hiçbir uluslararası düzenlemeyi dinlemeyen Ermeniler 30 yıldır hak etmedikleri, onların olmayan Karabağ’ı işgal altında tutarken, Ermenilere çekil demeyen, Azerilerin toprağını derhal geri ver demeyen, bu kadar şımarıklık yeter diyemeyen, Ermenistan’ın kulağını bir türlü çekemeyen Birleşmiş Milletlerin ve Rusya’nın telaşı ise görülmeye değer.

Takke düştü kel göründü derler ya, herkesin boyası ve foyası, Akdeniz’de Yunanistan’la, Doğuda Ermenistan’la ortaya çok daha net bir biçimde ortaya döküldü. 

 

KARABAĞ AZERBAYCAN’A TESLİM EDİLMELİDİR!

Azerilerle Ermenistan arasındaki adı konmayan savaş 1991 yıllarına dayanıyor. Rusya her zaman olduğu gibi seyirci kalmış, eski müttefiki olan Ermenileri el altından desteklemiş, Rus desteğini arkasına alan Ermeni çeteleri Azeri köylerine saldırmaya başlamışlardı. Rusya’nın bölgede bulunan Kızılordu birlikleri olaylara ne müdahale etmiş, ne durun demiş, yerinden dahi kımıldamamıştı.

Ne Rusya, ne Dünya, ne Birleşmiş Milletler, Azerilerin imdatlarını, yardım çığlıklarını, gözyaşlarını duymadı. Koskoca Avrupa sağır ve dilsiz oldu. Amerika umursamadı.

Dünya bakarkör dolaşıyor, görmek istediğini görüyor, görmek istemediğine ise aldırmıyordu. Ermeniler ise teşvik gördüler, destek gördüler, şımartılmaya devam edildiler.

Azeri köyleri yakılmış, masum insanlar kurşunlanmış, vahşet inanılmaz boyutlara ulaşmıştı.

1992 yılı 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece Hocalıya saldırdı Ermeniler.83 çocuk, 106 kadın ve 70’den fazla yaşlının bulunduğu 613 kişiyi işkence ederek katlettiler.

Neredeydi Rusya? Neredeydi adalet havarileri? Neredeydi Amerika? Neredeydi medeni Avrupa?

Neredeydi Birleşmiş Milletler?

Hocalı katliamının ardından Dağlık Karabağ işgal edilmişti Ermenilerce. Dünyanın her tarafından gelen terör örgütleri o günde yardıma gelmişti Ermenilere, bugünde…

Dünya bir iyilik mi yapmak istiyor? Ermeniler, Dağlık Karabağ’ı güzellikle hemen Azerbaycan’a teslim etsin. Azerilerin vatan topraklarından derhal çekilsin. Değilse, “Karabag menim öz torpağımdır” diyen Azeri kardeşlerimiz, Karabağ’ı söke söke geri alacaklar.

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.